Onları bu şekilde götürürsek avukatları bizi çarmıha gererler. | Open Subtitles | إذا جعلناهم بهذا الشكل محاموا الحرية المدنية سوف يضطهدونا |
Biz davacı avukatları, tehlikeli olabiliyoruz. | Open Subtitles | نحن محاموا الإدّعاء من الممكن أن نكون شرسين |
- Birbirleriyle dost olmalarını. avukatları seven insanlar sadece diğer avukatlardır. | Open Subtitles | محاموا المدعي العام يكونون مثل باقي المحامين |
Beyaz Saray avukatları Chaplin ve Kendal'ın ABD vatandaşlığından çıkarılmaları için hukuki yolun açıldığını hatta USS Colorado'nun başındaki iki adamın... | Open Subtitles | محاموا البيت الأبيض قالوا أن هذه الخطوة القانونية تمهد الطريق لشابلين و كيندل لتجريدهما من حقوقهما كمواطنين أمريكيين |
Yapacağım ilk şey, sanık avukatlarının önergelerini dinlemek olacak. | Open Subtitles | أول شيء سأقوم به هو الاستماع إلى طلبات محاموا المدعى عليهم |
Çocukların avukatları neden bu konu üzerine düşmemiş? | Open Subtitles | لمَ لم يناقش محاموا دفاع الفتية هذا الأمر؟ |
Şüphelinin avukatları, Ajan Walker'a zaman kazandırmak için onları yanlış odaya yönlendirdiğinizi iddia ediyor. | Open Subtitles | محاموا المشتبه يدّعون بأنكِ أرسلتهم إلى غرفةٍ خاطئةٍ بالمستشفى... |
Doğru duydunuz. Savunma avukatları tam tersini umacak. | Open Subtitles | محاموا الدفاع سيكونون يتوقعون العكس |
İnan bana. Savunma avukatları daha kötü olacak. | Open Subtitles | ثق بي محاموا الدفاع سيكونوا أسوأ من ذلك |
...geçen yıl temyiz avukatları dilekçe verene kadar DNA testi yapılmamıştı. | Open Subtitles | مما خلف دماؤها عليها ولم يتم إجراء فحص " الحمض النووي " إلى أن قدم محاموا الاستئناف التماساًً بذلك العام الفائت |
Neden, artık yanında hükümet avukatları var diye mi? | Open Subtitles | لماذا، لأن معك محاموا الحكومة الآن؟ |
Tanner'ın avukatları onları içeri sokmadığını adamın borusunu kestiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | محاموا (تانر) يقولون بأنكِ منعتيهم من دخول غرفته بالمستشفى ومن ثم قطعتِ مروحة التهوية |
- Boşanma avukatları bugünler için var. | Open Subtitles | لهذا السبب هناك محاموا طلاق |
Ben gidecektim, ama orada savunma avukatları Lockhart/Gardner'danmış. | Open Subtitles | كنت سأذهب بنفسي لكنه ظهر ان مكتب (لوكهارت \غاردنر) هم محاموا الدفاع على ذلك |
Bunlar da babanın avukatları. | Open Subtitles | و هؤلاء هم محاموا والدك |
Bir yıl sonra Davis'in avukatları, iki günlük bir oturumda Bölge Hakimi William Moore Jr.'a kanıtlarını sundu. | Open Subtitles | بعدها بعام ,قدّم محاموا (دايفِس) دليلاً في جلسة استماع ليومين أمام القاضي (ويليام مور جونيور) |
Savunma avukatları canavardır. | Open Subtitles | محاموا الدفاع متوحشين |
Xenstar avukatları orta yol bulmak isteyecek ama biz bunu istemiyoruz. | Open Subtitles | سيحاول محاموا (زينستار) عقد صفقة, لكننا لا نريد هذا. |
Yapacağım ilk şey, sanık avukatlarının önergelerini dinlemek olacak. | Open Subtitles | أول شيء سأقوم به هو الاستماع إلى طلبات محاموا المدعى عليهم |
Savunma avukatlarının inanıp inanmadığı önemli değil. | Open Subtitles | لا تهم ما إذا محاموا الدفاع يؤمنون بها |
Ona Visualize'ın avukatlarının Parkman'ın arkasında olduğunu ve Frost son kuruşunu kaybedene kadar mahkemede onu savunacaklarını söyledim. | Open Subtitles | قلت له أن محاموا المنظمة (يقفون خلف (باركمان وسينقلون القضية الى المحكمة حتى يصرف (فروست) آخر فلس له |