Biraz garip geliyor, hem gurur duyuyorum, hem de utanıyorum. | Open Subtitles | أنا اشعر بالغرابه, انا اقصد أنى فخوره بذلك, ولكن محرجه بعض الشىء |
Davranış şeklime inanamıyorum. Çok utanıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أني فعلت هذا أنا محرجه |
ve şimdi, gerçekten, gerçekten çok utanıyorum. | Open Subtitles | و الانا انا محرجه جداً جداً |
Arkadaşlar, bir kağıt parçası alıp en utanç verici anınızı yazmanızı istiyorum. | Open Subtitles | اريدكم ان تاخذوا قطعه من الورق وتكتبون عليها اكثر ذكرى محرجه لكم |
Onu giyermiyim bilmiyorum. Bu çok utanç verici olur. | Open Subtitles | انا لا اعلم ان كنت قادره على فعلها انها محرجه جداً |
..ve onların elinde sadece kelimeleri, korkuları ...ve ikiyüzlü annemden aldıkları utanç verici fotoğraflar olacak. | Open Subtitles | و كل ما سوف يملكونه هو كلماتهم و خوفهم و أي صور محرجه لي أمكنهم الحصول عليها من أمي ذات الوجهين |
Ben çok utanıyorum. | Open Subtitles | انا محرجه جداً. |
Tanrım, çok utanıyorum. | Open Subtitles | يا إلاهي, أنا... محرجه جداً |
- Çünkü utanıyorum. | Open Subtitles | لاننى محرجه |
- Çok utanıyorum. | Open Subtitles | انا محرجه |
Benim sihirbazlık numaralarımı utanç verici bulduğundan beridir çocukken hangi harika hobilerin olduğunu merak ediyordum. | Open Subtitles | بما انك تجدين خدعي السحريه محرجه كنت اتسائل ماذا كانت هواياتك في طفولتك |
- Ve utanç verici bir iş seçtim. | Open Subtitles | ولكن بهذة الحالة هى محرجه للغاية حقا؟ |
Biraz utanç verici. | Open Subtitles | أنه نوعا ماً محرجه |
Gerçekten utanç verici. | Open Subtitles | محرجه جداً في الحقيقه |
Biraz utanç verici. | Open Subtitles | حسناً ، أنها محرجه نوعاً ما |
- Öyle. utanç verici. | Open Subtitles | -إنها , إنها محرجه |
- Bu çok utanç verici. | Open Subtitles | انا محرجه |