"محطات" - Traduction Arabe en Turc

• istasyonu
• istasyonlarından
• istasyonlarını
• durak
• istasyon
• istasyonlarının
• istasyonuna
• istasyonunda
• kanalları
• durakları
• istasyonları
• terminali
• yerlerine
• istasyonunu
• kanal

Ben küçükken denizin seslerini çalan bir radyo istasyonu vardı.
عندّما كنت صغيراً، إحدى محطات الإذاعة كانت تذيع صوت البحر.

Trafik kameraları, benzin istasyonu güvenlik kameraları ve her şey...
كاميرا المرور ، محطات الوقود ، كاميرات الامن كل شيء

Yıldız krokileri, haberleşme protokolleri, koloni takip istasyonlarından gelen birkaç yayın kanalı.
خارطات نجوم، بروتوكولات اتصالات، بعض قنوات إرسال الإشارات من مستعمرة محطات التتبع.

Onlara istatistikleri gösterdikten sonra "Tamam, bütün radyo istasyonlarını, hatta televizyon istasyonlarını kullanabilirsin."
وبعد ان اعطيتهم بعضاً من الاحصائيات وافقوا على اعارتنا جميع محطات الراديو والتلفاز

Bu, üç durak arasında, şehir sınırları dışında hizmet veren bir trendir.
هذا نقل غير محلي يخدم الأقاليم الواقعة خارجاً من خلال ثلاث محطات

Makasçılar, trenciler, makinistler, istasyon müdürleri.
عمال تحويله , عمال مكابح عمال حظائر, قاده محطات

Siz bana şehrin büyüklüğünü söylerseniz bu şekilde şehirdeki benzin istasyonlarının sayısını bulabiliriz.
بأنه عدد محطات البترول في المدينة الذي يمكن معرفته عندما تخبرني حجمها

Siz büyüdükçe birim başına düşen daha az benzin istasyonu -- hiç de şaşırtıcı değil.
كلما قلت أعداد محطات البترول كلما كبرت أكثر,, شيء لايدعو للدهشة

Bir mağara haritası yapmak için, mağaranın içinde her bir kaç fitte bir ölçüm istasyonu kurmak zorundasınız ve bu istasyonlar arasındaki mesafeyi ölçmek için lazer kullanılırsınız.
لصنع خريطة كهف، عليك أن تعدّ محطات مسح كلّ مسافات قصيرة داخل الكهف، و تستعمل ليزرا لقياس المسافة بين هذه المحطات.

günde en az üç radyo istasyonu dinliyor.
محطات اذاعية علي الاقل يوميا .علي سبيل محادثا تهم

Aslında Kuzey Idaho'da benzin istasyonlarından daha fazla silah satıcısı olduğu söyleniyor.
في الواقع، يتداول أن عدد تجار الأسلحة في شمال ايداهو يفوق عدد محطات الوقود.

Bu, ekvatoral Afrika'daki ana kontrol istasyonlarından biri.
تلك هى احدى محطات المراقية الرئيسية فى افريقيا الاستوائية

Otoyoldaki tüm büfe ve benzin istasyonlarını kontrol ettik. Hiç iz yok.
لقد تفقدنا كل محطات الوقود الرئيسية والمطاعم بالطريق السريع ولا إشارة لهم

Hava alanlarını, otobüs duraklarını, tren istasyonlarını, her yeri kontrol edin.
و اجعليهم يتفقدون المطارات و محطات الحافلات,ومحطات القطارات و كل شيء

Gümrüğe kadar durak yok. Atlamamız gerek.
لا توجد محطات حتى هناك سوف يكون علينا أن نقفز من القطار

Katma ormanı yakınlarındaki en küçük üç istasyon.
أصغر ثلاث محطات على خط ماتيفس في غابة كاتما

Bildiğimiz bir başka şey, benzin istasyonlarının nerede olduğu.
الشيء الآخر هو أننا نعرف أين كل محطات الوقود.

Tüm EİAR istasyonları, Rayh istasyonları ve EİAR'ın yeni Adis Ababa istasyonuna bağlanarak
جميع المحطات الهوائية مع محطات الرايخ و المحطة الجديدة فى أديس أبابا

Bu metro istasyonunda olanları ve yaratıkları açıklamaz.
كيف يفسّر ذلك محطات النفق المحصّنة أو هذه المخلوقات الداعرة؟

Haber kanalları için bir memerandum yayınlayalım...
أصدر مذكرة لكل محطات الأخبار لتذكرهم بالرقابة على الإعلام

Otobüs durakları ve barların yakınlarındaki. Sonra da ortalıktan kaybolun. Ona açık hedef vermek istemem.
غالبا بجوار محطات الأُوتوبيس والبارات وبعدها حاول ان تختفي

Tecrit ile, az nüfuslu istasyonları soyutlamayı başarsalar bile insanlar ölecektir.
ومع غلقها، حتى لو تمكنوا من عزل محطات بأقل عدد مأهول،

Kütüphane terminali doğrudan kampus servis sağlayıcısına bağlı.
محطات المكتبة مرتبطة مباشرة إلى مخدم الحرم الجامعي

Biz konuşurken o eski soğuk savaş yerlerine bakıyordur.
وهو غالباً يقوم بمراقبة محطات الحرب الباردة، في هذا الوقت

Daha da kötüsü, polis tren istasyonunu kordon altına aldı ve her yolcuyu arıyorlar.
الوضع اسوء في مركز المدينة تحاشى محطات القطار اذا اردت التوجه الى اي مكان

Galaksinin her yanından bir milyondan fazla kanal izleyebiliyoruz.
لدينا أكثر من مليون قناة من محطات بعيدة بالمجرة