"محظوظة لأنني" - Traduction Arabe en Turc

    • için şanslıyım
        
    • için şanslısın
        
    • için çok şanslıyım
        
    Hikayelerini, bilgeliklerini benimle paylaşıyorlar ve ben sadece onlarla olduğum için şanslıyım. TED إنهن يشاركن قصصهن معي، ويشاركن حكمتهن معي، وأنا محظوظة لأنني معهن.
    Havuzdaki tek erkekti. Ben kaptığım için şanslıyım. Open Subtitles كان الرجل الوحيد في المسبح كنت محظوظة لأنني التي أوقعت به
    Beni uçurumdan aşağı çektin. İyileştiğim için şanslıyım. Open Subtitles لقد أسقطتني من أعلى جرف إنني محظوظة لأنني تعافيت.
    Farkındasındır Rojas, bu kadar centilmen olduğum için şanslısın. Open Subtitles أتعلمين أيها الطبيبة؟ أنتي محظوظة لأنني رجل محترم
    Bir suçluya yardım ve yataklıktan ötürü seni de tutuklamadığım için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظة لأنني لم أحتجزك من أجل التستر على مشتبه به
    Demem o ki sen olağanüstü bir erkeksin, ve senle tanıştığım için çok şanslıyım, ama... bişeyler eksik. Open Subtitles أقصد , بأنك شاب رائع وأشعر بأنني كنت محظوظة لأنني قابلتك , ولكن شيئاَ مفقود
    Güzelsin, yeteneklisin ve sana sahip olduğum için çok şanslıyım. Open Subtitles انك جميلة وموهوبة وانا محظوظة لأنني حظيت بك
    Bana çok fazla şey öğreten bu muhteşem öğrenciler ve doktora sonrası araştırmacılarıyla olabildiğim için şanslıyım ve bu tür pek çok grup geldi geçti. TED أنا محظوظة لأنني املك هولاء الطلبة المميزين وطلبة الدكتوراة الذين قاموا بتعليمي الكثير، ولدي الكثير من هذه المجموعات التي تأتي وتذهب.
    "Senin gibi sadık bir arkadaşı haketmiyorum ama böylesine sahip olduğum için şanslıyım. Open Subtitles أنا لا أستحق صديقة مخلصة مثلك" لكنني متأكدة من أنني محظوظة لأنني أملك واحدة
    Hayatta olduğum için şanslıyım Charles. Open Subtitles (أنا محظوظة لأنني على قيد الحياة (تشارلز
    Pantolonumu giydiğim için şanslısın. Open Subtitles . أنت محظوظة لأنني لبست سروالي
    Ben de seni sevdiğim için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظة لأنني أحبّك أيضاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus