"محظوظه" - Traduction Arabe en Turc

    • şanslı
        
    • şanslısın
        
    • şanslıyım
        
    • şanslıydım
        
    • şanslıydın
        
    • şanslıymış
        
    • şanslısınız
        
    • şanslıydı
        
    • şanslıysam
        
    • şansına
        
    • şansım yaver
        
    Neyse, kendimi ne kadar şanslı hissettiğimi söyleyerek söze başlamalıydım. TED لكن علي كل حال ، كان يجب أن أبدا بقولي كم أشعر باني محظوظه.
    Böyle anlarda ne kadar şanslı olduğumu fark ediyorum. Open Subtitles مثل هذه الأوقات التي تجعلني أدرك كم أنا محظوظه حقاً.
    Ne kadar şanslı olduğumu anladığım bir zaman. Open Subtitles مثل هذه الأوقات التي تجعلني أدرك كم أنا محظوظه حقاً.
    Böyle basit ve zevkli bir göreve seçildiğin için çok şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظه لأنه وقع عليكِ الإختيار لأداء تلك المهمه البسيطه والساره
    Senden hoşlandığım için şanslısın. Bu yaptığım en karmaşık yolculuktu. Open Subtitles انت محظوظه لانني احبك فهذه اكثر رحله غريبه قمت بها
    Etrafımda böyle büyük ve güçlü bir ayı olduğu için çok şanslıyım. Open Subtitles أنآ محظوظه جداً أن يكون عندي دب قوي ضخـم.
    Bana bağlanmadığın için şanslı olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles تعنين أنك محظوظه لأنك لن تضطرى للإعتماد علىَ
    Hayatta kaldığın için ne kadar şanslı olduğunun farkında değilsin! Open Subtitles أنت لا تعرفين كم أنت محظوظه أنك لا زلت على قيد الحياه
    Bu büroya tavsiye edilen yerli personel içinde şanslı bir kızsın. Open Subtitles انت محظوظه جدايا فتاة الموظفين عينوك هذا المنصب
    - Hayır. O kadar şanslı değilim. Ölümsüzüm. Open Subtitles أنت ميته لا ,إننى ليست محظوظه هكذا إننى نصف ميته
    Charlene'in dondurma kamyonunda en harikulade şeyi söyledi ona ceketimi verdiğim için şanslı. Open Subtitles انا اعتقد ان تشارلين قالت الشئ الاكثر ذهولاً فى ناقلة الايس كريم انها محظوظه ، لقد اعطيتها معطفى
    - Sizi askeri mahkemeye vermezsem şanslı sayılırsınız. Open Subtitles حاضر سيدى انت محظوظه لأننى لم احولك للمحاكمه العسكريه
    Binde bir, gerçekten de. Hayatta olduğun için çok şanslısın, evlat. Open Subtitles هذا احتمال من اصل الف انت محظوظه جدا ببقائك حيه
    Onunla yaşadığın en büyük sorun başka kadınlara bakmasıysa şanslısın. Open Subtitles إن كان تفقد نساء أخريات اكبر مشكله, فأنت محظوظه
    Hadi yine şanslısın, rakiplerimi gözden geçirdim ve fazla seçme şansın olmadığını gördüm ne olur ki, diye düşündüm. Open Subtitles انتى محظوظه ‏لقد كنت فى منافسه والخسائر كانت بسيطه جدا
    Terfi yerine disiplin komitesi önüne çıkmadığın için şanslısın. Open Subtitles تعلمى, انتى محظوظه انتى جلبتى نفسك امام لجنه تأدبيه بدلا من كونك معززه.
    Henüz hiç federal suçlama yapılmadı şanslısın ama yine de bu bir zaman meselesi olabilir. Open Subtitles أنتي محظوظه لعدم وجود إتهامات وجهت ولكن من ناحية أخرى ذلك يمكن أن يكون مسألة وقت
    Bir elimi kaybetmediğim için şanslıyım. Open Subtitles تقديم طعام مجاني لمعلمين إني محظوظه أني لم أفقد يداً
    Evet ama o burada değil. Ve sen burada olduğun için çok şanslıyım. Open Subtitles نعم، لَكنه ليس هنا وأَنا محظوظه أن تكون معى الان
    Hayalperest bir çocuk olarak doğduğum için oldukça şanslıydım. TED لذلك كنت محظوظه لكوني ولدت طفلةً حالمه جدا.
    Sen, kendininkinden kurtulacak kadar şanslıydın. Open Subtitles من بين كل الناس أن تتفهمي وضعه لقد كنتي محظوظه كفايه لتتفهمي نفسكِ
    Sanırım, şanslıymış da diyebilirsiniz. Open Subtitles اعتقد بانك تستطيع ان تقول انها محظوظه
    Böyle bir köpeğiniz olduğu için şanslısınız bayan. Open Subtitles محظوظه لأنه لديك مثل هذا الكلب, ايتها الشابة.
    Silah kendimin olmadığı için şanslıydı domuz. Open Subtitles الخنازير محظوظه لأنني لم أمتلك قطعه.
    Bir yeteneğim olacak kadar şanslıysam bunu, dünyanın daha parlak bir geleceğe kavuşması için kullanacağım. Open Subtitles إذا كنت محظوظه كفايه و اذا كانت لدي قدره كنت سأستعملها لضمان مستقبل أفضل
    Ben en iyi arkadaşımda kocamı bulabilme şansına sahiptim. Open Subtitles و لكنى كنت محظوظه وجدت الزوج فى أحسن أصدقائى
    Ama benim için bir Kraliçe olarak bir defa şansım yaver gitti. Open Subtitles لكن بالنسبه لي .. كـملكه كنت محظوظه عندما حصلت عليه مرةً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus