"محيّر" - Traduction Arabe en Turc

    • kafa karıştırıcı
        
    • karışık
        
    • karıştı
        
    • şaşırtıcı
        
    Biliyorum kafa karıştırıcı ama artık yeni bir hayatın var. Open Subtitles أعلم بأن الأمر محيّر ولكن صارت لديكِ الآن حياة جديدة
    Paralı askerler, Tehlikeli çifte ajanlar ve hiçbirisinin davranışları tamamen sizinki kadar kafa karıştırıcı olmadı Open Subtitles ،مرتزقة عملاء مزدوجون ورغم ذلك لم أجد نهائيـًا سلوك محيّر مثلكم
    Bunun sen ve arkadaşların için kafa karıştırıcı olduğunu biliyorum. Cicely'den bir tuzaktaymışsınız gibi kaçıyorsunuz. Open Subtitles أدري أنه وضع محيّر لك ولأصدقائك، تحاولون الفرار من البلدة كأنما هي فخّ.
    Ah, burası çok karışık. Open Subtitles -ربّاه, إن هذا المكان محيّر للغاية
    Dedi ki: " Marlene, kızkardeş". Kafam karıştı. Open Subtitles هي قالت انه محيّر ."Marlene, his sister"
    Çünkü bu çok kafa karıştırıcı görünüyor. Open Subtitles لأنّه ، انظري لهذا إنّه فعلا محيّر جدّا
    Bu çok kafa karıştırıcı bir soru. Ve malesef bilmiyorum. Open Subtitles هذا سؤال محيّر للغاية وللأسف لا أعرف
    Gerçekten de kafa karıştırıcı olabiliyor. Open Subtitles حسناً، بالإمكان أن يكون الأمر جد محيّر.
    Çok kafa karıştırıcı olabiliyor. Open Subtitles ذلك محيّر للغاية
    Biliyorum ama bunların hepsi çok kafa karıştırıcı. Open Subtitles أعرف ولكن الأمر محيّر للغاية
    Biliyorum ama bunların hepsi çok kafa karıştırıcı. Open Subtitles أعرف ولكن الأمر محيّر للغاية
    Aşk... epey kafa karıştırıcı bir şey. Open Subtitles الحب , محيّر جداً
    Bak, bu el ilanı çok kafa karıştırıcı. Open Subtitles المنشور محيّر جدّاً.
    Sanırım bu erkekler için biraz kafa karıştırıcı. Open Subtitles أعتقد بأنه محيّر للشباب.
    Taşınma usullerin çok kafa karıştırıcı da. Open Subtitles لأن تقلّبك في الرأي محيّر.
    Sanırım bu, şu anda Ralph için fazla kafa karıştırıcı olur. - Belki biraz daha büyüdüğünde. Open Subtitles أعتقد أنّ الأمر محيّر جداً لـ(رالف)، ربّما عندما يكبر قليلا.
    Çok karışık Sinyora. Open Subtitles كلام محيّر يا سيدتي، أعرف
    karışık bir durum. Open Subtitles ان الوضع محيّر.
    Kafam karıştı, tam anlayamadım. Open Subtitles الأمر محيّر قليلا، أيمكنك الترجمة ؟
    Seni rahatsız etmek istemiyorum ama kafam karıştı. Open Subtitles لا أقصد إزعاجك إنه محيّر فحسب
    Sporcularda özellikle çok şaşırtıcı. Fiziksel yetenekleri üzerine çok fazla antrenman yapıyorlar. TED هذا محيّر خاصًة في حالة الرياضيين الذين يقضون وقتًا طويلًا في شحذ مهاراتهم جسديًا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus