"مخبأه" - Traduction Arabe en Turc

    • saklandığı
        
    • gizli
        
    • sığınağına
        
    • İnini
        
    • ortaya
        
    İblis saklandığı yerden çıktı veya derin uykusundan uyandı. Open Subtitles لابد أن الكائن الشيطاني خرج من مخبأه أو قام من سباته
    saklandığı son kilise Çin Mahallesi'ne yürüyüş mesafesinde. Open Subtitles مخبأه الأخير كان في كنيسة مع مسافة صغير إلى الحى الصيني
    Demek istediğim, yeraltı doktoru-katilimizi saklandığı yerden ağımıza düşürmek için adama adak sunmalıyız. Open Subtitles اعني انه في سبيل ان نخرج ذلك الطبيب الذي يعمل في الخفاء من مخبأه
    - Var ama gizli. Böylece cebindeyken bile sıkışmadan ateş edebilirsin. Open Subtitles إنها مخبأه يمكنك أن تطلق من خلال جيبك دون أن تعلق
    Sanırım benim seni gizli silah sokmuş musun diye bir aramam gerek. Open Subtitles من أني يجب أن أفتشك بحثاً عن أسلحه مخبأه
    Kırmızı Şeytan beni kaçırdı ve şeytani sığınağına götürdü. Open Subtitles الشيطان الأحمر قام بإختطافي وأخذني إلى مخبأه
    Babam, Drakula'nın inini bulmak için saatlerce o tabloya bakardı. Open Subtitles أبي كان يحدق بهذه الخريطة لساعات طويلة محاولاً إكتشاف مخبأه
    Bu geceden önce, gölgedeydi, bizi birer birer öldürüyordu ama babamı öldürdükten sonra ortaya çıktı. Open Subtitles فقبل هذه الليلة كان متخفياً عن الأنظار يقوم بقتلنا واحداً تلو الآخر لكن بعد قتله لوالدي خرج من مخبأه
    O herif saklandığı yerden şu an bize bakıp gülüyordur. Open Subtitles ذلك الوغد لابد أنه ما زال يضحك في مخبأه
    Bourne hala işin içinde ve Berlin'de satın almaya çalıştığım bilgi öyle önemliydi ki... Bourne saklandığı yerden çıkıp yeniden öldürdü. Open Subtitles ويجب أن تتوفر المعلومات الكافيه من أجل ان يظهر "بورن" من مخبأه ثانيه
    Mika muhtemelen kesik ağızlı kadının saklandığı yerde. Open Subtitles ميكا من المحتمل . مخبأه عند إمرأة - الفم الممزق
    Burası kuzeyse, 500 metre güneyi şurası yani tetikçinin saklandığı yer. Open Subtitles حسناً، إذا كان هنا الشمال ثم على بعد 500 ياردة من الجنوب الشرقي هنا "هو ما سيسميه القاتل "مخبأه
    Son saklandığı yer bir kiliseymiş. Open Subtitles مخبأه الأخير كان في كنيسة
    saklandığı yerden çıkıp, seni kurtarmaya gelecek, değil mi, Ray? Open Subtitles سيأتي من مخبأه ليقوم بإنقاذك، اليس كذلك يا (ري)؟
    Ayrıca Viper'ın bir yem kullanıp kullanmayacağını düşünürdük tıpkı bizim Morgan'ı gizli tutup onu ortaya çıkartmak istememiz gibi. Open Subtitles وربما نتسأل لو أن الفيبر لم يستخدم وسيلة تمويه كما فعلنا كي يجعل "مورجان" يشعر بالأمان ويخرج من مخبأه
    Genç polisleri göllere gizli göreve gönderip onu bulmalarını sağlayabilirsiniz. Open Subtitles عليك ان تضع رجال شرطة يافعين متخفيين عند البحيرات لنرى ان كانوا سيتمكنون من اغرائه خارج مخبأه
    Asıl mesaj tarihte altı çizili sayının gösterdiği cümlede gizli. Open Subtitles ان الرسالة الحقيقية مخبأه في جملة واحدة و المشار اليه في التاريخ اذا فهي الجملة الرابعه
    ...Başbakan Yardımcısı Cheney yeraltı sığınağına girdi. Open Subtitles نائب الرئيس تشيني دخل مخبأه تحت الأرض
    - İnini bulmamız lazım. Open Subtitles -يجب أن نجد مخبأه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus