"مختلفاً تماماً" - Traduction Arabe en Turc

    • çok farklı
        
    • tamamen farklı
        
    • tamamen bambaşka
        
    • bambaşka bir
        
    • tümüyle farklı
        
    • tamamıyla farklı
        
    • tamamen farklıydı
        
    Kız kardeşim onun, önceki çıktığı erkeklerden çok farklı olduğunu söyledi. Open Subtitles اختي تقول إنه مختلفاً تماماً عن الشباب التي واعدتهم من قبل
    Ben... Hayır, bu denemeye başladığından beri çok farklı. Open Subtitles كلا، لقد كان مختلفاً تماماً منذ أن بدأ في تلك المحاكمة
    Onun gidişiyle burası tamamen farklı bir yer olacak, bu doğru ama. Open Subtitles سوف يكون المكان مختلفاً تماماً بعد ذهابه .. و هذا أمر مؤكد
    Sonunda şunu anladım ki sen olmasaydın, hayatım tamamen farklı olabilirdi. Open Subtitles وفي النهاية فهمت أن مسار حياتي كان ليصير مختلفاً تماماً لولاك
    Üzerindeki kıyafet bu değildi, tamamen bambaşka bir şey giymişsin. -Evet... Open Subtitles , كنتي ترتدين فستاناً, والآن ترتدين شيئاً مختلفاً تماماً
    Dikkat edin de ters yapmayın, yoksa bambaşka bir şey olur. Open Subtitles تأكدي من ألا تكون بالعكس و إلا فسكون المعنى مختلفاً تماماً.
    O günden sonra Harrison Wells tümüyle farklı bir insan oluverdi sanki. Open Subtitles بعد ذلك اليوم، (هاريسون ويلز) أصبح شخصاً مختلفاً تماماً
    Ama orada insanlar var ve tamamıyla farklı şeyler görüyorlar. Open Subtitles لكن هناك آشخاص ينظرون إلى الأعلى ويرون شيئاً مختلفاً تماماً.
    Tabii ki tamamen farklıydı çünkü senin her yaptığın doğru ve adildir. Open Subtitles ، بالطبع هذا مختلفاً تماماً لأن كل شئ تفعليه يكون مبرراً بأنهُ عملاً صالحاً
    Sol elini kullan dostum. çok farklı bir his. Open Subtitles يا صاحب، استخدم يدكَ اليسرى فحسب يكون الشّعور مختلفاً تماماً
    Bunun için çok farklı bir yaklaşım, deneye dayalı bir yaklaşım gerekiyordu. Open Subtitles وهذا يتطلب نهجاً مختلفاً تماماً.نهج قوامه التجريب
    Bu dövme 80 yaşında yapılmış olsaydı inanın çok farklı görünürdü. Open Subtitles صدقيني، سيبدو مختلفاً تماماً لو حصل على الوشم وهو في الثمانينات من عمره
    Buradaki insanlarla son bir prova videosu çekiyordum, sarhoştum ve tamamen farklı bir konuşma yaptım. TED كنت أقوم بفيديو تجريبي آخر مرّةٍ لي مع الرفاق هنا، كنتُ ثملاً، وألقيتُ خطاباً مختلفاً تماماً.
    Ve benim hepinize tavsiyem: herkesin neler yaptığına bakın, her ne yapıyorlarsa; gidip tamamen farklı birşey yapın. TED و هذه نصيحتي إليكم جميعاً انظروا إلى ما يفعله الجميع و افعلوا شيئا مختلفاً تماماً
    Elbette, önce ablanızı görmüş olsaydım olay tamamen farklı olurdu. Open Subtitles بالتأكيد إذا كنت قد قابلت شقيقتك أولاً لكان الموقف مختلفاً تماماً
    Seninle olmak beni tamamen bambaşka bir adam haline getirecek. Open Subtitles وجودي معكِ سيجعلني رجلاً مختلفاً تماماً
    Sanki tamamen bambaşka bir insansın. Open Subtitles الأمر وكأنكِ شخصاً مختلفاً تماماً
    Onu içerden görmek bana bambaşka bir bakış açısı kazandırdı. Open Subtitles ، رؤيتي لها من الداخل أعطاني منظورا مختلفاً تماماً
    Ama o zamanlar polis olmak bambaşka bir şeydi tabii. Open Subtitles لكنّ كون المرء شرطياً حينها كان مختلفاً تماماً
    Dr. McGee, kazadan sonra Wells'in tümüyle farklı bir oluverdiğini söylemişti. Open Subtitles قالت دكتور (ماك غي) أن بعد الحادثة أصبح (ويلز) شخصاً مختلفاً تماماً
    Ama orada insanlar var ve tamamıyla farklı şeyler görüyorlar. Open Subtitles لكن هناك آشخاص ينظرون إلى الأعلى ويرون شيئاً مختلفاً تماماً.
    Bu sefer tamamen farklıydı. Ne? Open Subtitles لقد كان مختلفاً تماماً هذه المرة ماذا ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus