Ama lvy'nin durumu çok farklıydı. | Open Subtitles | انا يَعْرفُ ما عَنى، لكن مَع انا هو كَانَ مختلفَ. |
Yani normal bir pislik gibi davranıyordu nedense o gün çok farklıydı. | Open Subtitles | أَعْني،هو عادة طيز صعبة حقيقي، لَكنَّه كَانَ مختلفَ بطريقةٍ ما. |
Ama, o şarkıyı orada özellikle onun için söylemek çok farklıydı. | Open Subtitles | لكن، أَعْني عَمَله بشكل مُحدّد لها، هو كَانَ مختلفَ جداً. |
O zamanlar farklıydı. | Open Subtitles | هو كَانَ مختلفَ في تلك الأيامِ. |
O farklıydı. | Open Subtitles | نعم، حَسناً، ذلك كَانَ مختلفَ. |
Marty farklıydı. | Open Subtitles | مارتي كَانَ مختلفَ. |
- Ama saçın farklıydı. | Open Subtitles | وشَعركَ كَانَ مختلفَ ثمّ. |
Danielle farklıydı. | Open Subtitles | دانيل كَانَ مختلفَ. |
Sizin için farklıydı. | Open Subtitles | هو كَانَ مختلفَ لَك رجال. |
O zaman farklıydı. | Open Subtitles | ذلك كَانَ مختلفَ. حقاً؟ |
- farklıydı. | Open Subtitles | ذلك كَانَ مختلفَ. |
Bu farklıydı | Open Subtitles | هذا كَانَ مختلفَ |
O olay farklıydı. | Open Subtitles | ذلك كَانَ مختلفَ |
Andy farklıydı. | Open Subtitles | أندي كَانَ مختلفَ. |