"مدة كافية" - Traduction Arabe en Turc

    • kadar uzun
        
    • yeterince uzun
        
    • uzun bir
        
    • uzun süre
        
    • yetecek kadar
        
    • yeterli bir zaman
        
    Benim cezadan çok rehabilitasyona ilgi duyduğumu bilecek kadar uzun zamandır buradasın. Open Subtitles أنت هنا منذ مدة كافية لتعرف أنني أهتم بالإصلاح أكثر من العقاب
    Benim cezadan çok rehabilitasyona ilgi duyduğumu bilecek kadar uzun zamandır buradasın. Open Subtitles أنت هنا منذ مدة كافية لتعرف أنني أهتم بالإصلاح أكثر من العقاب
    Kim buraya alışacak kadar uzun yaşıyabilir? Open Subtitles من يستطيع العيش هنا مدة كافية ليعتاد على ذلك؟
    Ayrıca orada yeterince uzun süre kalabilirsem belki Martha'nın akşam yemeğinden yırtarım. Open Subtitles اضافة الى ذلك ربما اذا بقيت مدة كافية سأستطيع تجنب عشاء مارثا
    Beş ay yeterince uzun bir süre, çünkü ben beş dakikadan sonra anlamıştım. Open Subtitles لكن خمسة أشهر مدة كافية لأنني عرفت بعد خمس دقائق
    Eğer bu bölmenin alanı bizi korursa, kurtarma gelene kadar uzun süre hayatta kalabiliriz. Open Subtitles إذا كانت غرف التجمد ستحمينا ربما سنحيا مدة كافية يمكن بعدها إنقاذنا
    Mümkün olan en fazla sayıdaki yavrunun, kendilerinin de üreyebileceği kadar uzun yaşamasını sağlamak. Open Subtitles التأكد من أن اكبر عدد ممكن من الصغار سيتمكن من العيش مدة كافية ليتكاثر بدوره
    Üçüncüye ihtiyacın var mı diyecek kadar uzun zamandır. Open Subtitles مدة كافية لتسال كيف تشعر عن احضار احد ثالث
    Üçüncüye ihtiyacın var mı diyecek kadar uzun zamandır. Open Subtitles مدة كافية لتسال كيف تشعر عن احضار احد ثالث
    Yaşlı kadının büyüsü senin ölümünü engelleyecek kadar uzun sürdü. Open Subtitles يبدو ان تعويذة المراءه العجوز دامت .مدة كافية لكي تتجنب رؤيتها عن موتك
    Ve bunun seni ne kadar yıktığını bilecek kadar uzun. Open Subtitles ومنذ مدة كافية لأعلم كم هذا يدمّرك كثيراً
    Umarım bunu fark edecek kadar uzun yaşarsın. Open Subtitles و أتمنى أن تعيش مدة كافية لتدرك ذلك
    Annesinden utanan hiçbir çocuk yeterince uzun yaşamamıştır. Open Subtitles حسناً، أي أبن يحرج من أمه فهو أبن لم يعش مدة كافية
    Bir yerde yeterince uzun süre beklerseniz tam tutulma, tam tepenizden gelip geçecektir ortalama her 300 yılda bir... Open Subtitles فلتمكث بمكانك مدة كافية وسيأتى الدور على مكانك لحدوث الكسوف الكلى تقريباً ، مرة كل كل 300 عام
    yeterince uzun değil. Hala beter durumda ha? Open Subtitles ليست مدة كافية مازال فى حالة من الفوضى , أليس كذلك؟
    Kesinlikle. Güven bana, sekiz hafta yeterince uzun. Open Subtitles تماما , ثقي بي تسعة أسابيع مدة كافية جدا
    Duvarların zihninle oyun oynaması için yeterince uzun bir süre değil, tamam mı? Open Subtitles تلك ليست مدة كافية لجدران السجن لكي تبدأ بالعبث بعقلكِ، إتفقنا ؟
    yeterince uzun kalırsak, hepimiz vuruluruz. Open Subtitles إذا قمنا بهذا مدة كافية كلنا سنصاب
    Bunun bir daha olmayacağını sana söylemeye yetecek kadar. Open Subtitles مدة كافية لتجعلنى أخبرك أن هذا لن يحدث مجدداً
    Önümüzde dört saatlik yol var. Bilgi vermek için yeterli bir zaman. Open Subtitles لدينا أربع ساعات من القيادة مدة كافية ليتعرف كل منا على الآخر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus