Yani bana ivedi bir güvenlik sorunumuz olduğunu söylemeye geldiyseniz inanın bana farkındayım. | Open Subtitles | اذاّ أتيت لتبلغني أن لدينا مشكلة أمنية عاجلة؟ ثق بى أنا مدرك لهذا |
İyi haber şu; Sizi buradan çıkarmakla ilgili sorumluluğumun kesinlikle farkındayım çünkü sizinle bar arasında duran tek şey benim. | TED | الخبر السار هو انني مدرك تماما لمسؤليتي في اخراجكم من هنا لأنني الشيئ الوحيد الذي يحول دونكم و المشرب |
On beş yıldan müebbete hapis. Bunun farkında mısın avukat bey? | Open Subtitles | ستسجن لخمسة عشر عاما هل أنت مدرك لذلك ، أيها المستشار؟ |
Bayım farkında mısınız ama bu masada 50,000 dolar ile oyun oynanıyor. | Open Subtitles | سيدي، هل أنت مدرك بأنّ هناك صفقة 50.000 دولار في هذا المساء؟ |
Bramford'un, yüzyılın başlarında pek de iyi bir ünü olmadığını biliyor muydunuz? | Open Subtitles | أنت مدرك ان ذلك البرامفورد أَنْ لة سمعةَ غير سارةَ حول نهاية القرنِ؟ |
farkındasın, yönetim kurulu ve ben dahil olmak üzere yasaklıyız. | Open Subtitles | أنت مدرك بأن مجلس إدارتنا يواجه إتهاماً، بمن فيهم أنا |
Uzun zamandır Batı'nın bir dostu olarak Batı toplumlarının ne kadar kötümser olduklarının farkındayım. | TED | كصديق منذ فترة طويلة مع الغرب أنا مدرك بالفعل بكيف أصبحت المجتمعات الغربية متشائمة |
Vücuda ve zekaya destek olmaları konusunda ilaçların gücünün farkındayım. | Open Subtitles | أَنا بالكامل مدرك للذي كيمياء ومخدّرات يُمْكِنُ أَنْ يَعملانِ لمُسَاعَدَة ومُسَاعَدَة الجسمِ والعقلِ، |
farkındayım. Aramızdaki sosyal uçurumun da farkındayım. | Open Subtitles | انا مدرك لهذا , ومدرك أيضاْ للعلاقة الإجتماعية بيننا |
Yüzbaşı, ilk saptadığımız bölgeleri araştırdığının farkındayım. | Open Subtitles | أيها القائد ، أنا مدرك تماما أنك إستطلعت المناطق المنشئ أولاً |
Senin sadece dokuz aydır burada olduğun gerçeğinin farkındayım. | Open Subtitles | أنا فقط مدرك لحقيقة أنك هنا منذ تسعة أشهر فقط |
Bayım farkında mısınız ama bu masada 50,000 dolar ile oyun oynanıyor. | Open Subtitles | سيدي، هل أنت مدرك بأنّ هناك صفقة 50.000 دولار في هذا المساء؟ |
Başkan rehinelerin durumunun farkında ve misyonerlerin güvenliği konusunda endişeli. | Open Subtitles | ،الرئيس مدرك تماما لحالة المختطفين .وهو قلق على سلامة الدعاة |
İşletmenin iflasının yaratacağı etkinin ve sonuçların farkında olmak demek. | TED | هذا يعني أن تكون مدرك للتأثير ، مدرك للعواقب التي تخص فشل ذلك المشروع. |
ve bu derslerin dünyayla paylaşılması sorumluluğunun farkında olmak. | TED | وأن تكون مدرك السؤولية لتشارك ما تعلمته مع العالم. |
Peki, pazarlık ettiğiniz, bilimin yarattığı bu canavarın bir katil olduğunu biliyor musunuz ? | Open Subtitles | هل أنت مدرك أنه بسبب هذه النزوة العلمية تتفاوضون مع قاتل ؟ |
İşin başında bu belayı başımıza açan zaten buydu farkındasın değil mi? | Open Subtitles | أنت مدرك أن هذا هو السبب الرئيسي الذي وضعنا في تلك الفوضى؟ |
Eğer yalan söylüyorsanız ve bunu fark edersek işinizden olursunuz. | Open Subtitles | أنت مدرك أنه إذا إكتشفنا أنك تكذب فسوف تخسر وظيفتك |
Ondan sonra tamamen beni yönlendirenden haberim olmadan tüm emirlere uyuyordum. | Open Subtitles | , ثم انا انفذ الأوامر لاشعوريا غير مدرك تماما لما يوصلني |
Lütfen, Dr Railly. Acaba çalışmalarımdan haberiniz var mı? | Open Subtitles | من فضلك دكتورة ريلى ، انا اتسائل اذا كنت مدرك لدراستى الخاصة |
Tanrı'nın Emri'nin bu kitapta yazdığını, biraz da olsa anlıyor mu? | Open Subtitles | هل هو مدرك أن هذا الكتاب يحوي كلام الرب؟ |
Ruhsatsız tıbbi yardımda bulunmanın yasalara aykırı olduğundan haberin var mı? | Open Subtitles | بني هل أنت مدرك أنه غير قانوني ممارسة الطب بدون رخصة ؟ |
Biz ve onlar, birbirimizin varlığından haberdar olmadan paralel hayatlar yaşıyor olabiliriz. | Open Subtitles | نحن وهم نعيش في عوالم متوازية كل منا غير مدرك بوجود الآخر |
Yasaya göre, böyle sözler söylemenin sizi sahte peygamberlikten mahkum edeceğini iyi biliyorsun. | Open Subtitles | انت مدرك بقول مثل هذه الأشياء سيحكم عليكم كـ اكذوبة نبيكم وفقا للقانون |
O anılar bir görüşten geliyordu, daha onların garipliğinin farkına vardığında. | Open Subtitles | تلك الذكريات قد غابت عن مجال رؤيتك، إلا أنك مدرك لغيابها. |
Ted attığı her adımda klipslerin çıktığından habersiz hastaneden ayrılır. | Open Subtitles | وتيد يغادر المستشفى غير مدرك أن المشابك الجراحيية تتفكك لديه مع كل خطوة |
Annene sadakatini anlıyorum ama yarın düğünümde yanımda durmayı düşünür müsün? | Open Subtitles | انا مدرك انك مخلصة لامك هلا جلستي بجانبي في الزفاف غدا؟ |
Sanırım girilmesi yazak federal bir bölgeye izinsiz girmenin cezasının ne olduğunun farkındasınızdır. | Open Subtitles | سأفترض انك مدرك عقوبات تجاوزك منطقة فيدرالية محظورة سأفترض انك مدرك عقوبات تجاوزك منطقة فيدرالية محظورة |