| Polis adamın paraya ihtiyacı olan bir bağımlı olduğunu iddia ediyor. Bu saçmalık. | Open Subtitles | لأن الشرطة صرحت بأن الرجل كان مدمناً ويحتاج للمال لشرائها |
| bağımlı olsa dahi, bu halde olmasına ilaçlar neden olmadı. | Open Subtitles | المخدرات لم تفعل هذا به حتى لو كان مدمناً |
| Bilirsin, her seferinde bir bağımlı ölür... ..biri de bu sayede bırakır. | Open Subtitles | يقولون أنه بكل مرة يموت بها مدمن، فإن هذا يبعد مدمناً آخر عن التعاطى |
| Pekâlâ, sonra görüşür müyüz, yoksa bağımlısı olmayayım diye bekletecek misin? | Open Subtitles | سأراك لاحقاً. أو ستبخلين علي في ذلك كي لا أصبح مدمناً. |
| Durum anlaşılıncaya kadar adamın bir keş olduğunu varsayalım. | Open Subtitles | حتى نجمع معلومات أفضل أعتقد أنه مدمناً ليس إلا |
| Kartlar, at yarışları, hepsine bağımlıydı. | Open Subtitles | البطاقات , سباق الخيل , كان مدمناً |
| bağımlı olduğun zaman... uğruna yaşamak istediğin bir şeyleri düşünmen gerekir. | Open Subtitles | , يقولون أنه عندما تكون مدمناً عليك أن تفكر بسبب للعيش من أجله |
| Demek istediğim, bağımlı olmanın yardımı olmuyordu, ama daha çok yalanlardandı. | Open Subtitles | أعني، كوني مدمناً لم يساعد ولكن الأكاذيب كانت أسوأ |
| Bunun sonucunda da bazı güçlü ilaçlara bağımlı hale geldi. | Open Subtitles | و نتيجة لذلك , أصبح مدمناً على الكثير من الأدوية القوّية |
| Dürüst olmak gerekirse, ben bir bağımlı değilim. | Open Subtitles | حسناً ، لأكون صادقاً تماماً فلستُ مدمناً |
| 50 muhtemel bağımlı yarattık, en azından reset tuşuna basıp bu sayıyı ulusal ortalamaya çekmeye çalışalım. | Open Subtitles | لقد خلقنا 50 مدمناً محتملاً و أقل ما يمكننا فعله هو الظغط على زر التهيئه و إعادة الرقم للمعدل الوطني |
| Yani, toplumumuzda neyin kabul edilebilir ve neyin saygıdeğer olduğu son derece değişkendir ve görünen o ki, verdiği zarar büyüdükçe kâra bağımlı olmanın saygıdeğerliği artmaktadır. | Open Subtitles | فهو شئ يُحترم أن تكون مدمناً على الربح دون النظر الى العواقب. إذاً ماهو مقبول وماهو يُحترم |
| Beraber olmadan önce bir bağımlı olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | تعرفين أنه كان مدمناً قبل أن تكوني موجودة |
| Öğrencilik bittikten sonra gizlice morfin kullanarak, uyuşturucu bağımlısı olmakla birlikte en gelecek vadeden kişi olarak görülüyordum. | Open Subtitles | بعد سنوات الدراسة إذا تغاضينا عن حقيقة إني كنت مدمناً للمورفين سراً |
| Ben eroin bağımlısı filan değilim, gay de değilim ve cinsellikle ilgili de herhangi bir sorunum yok. | Open Subtitles | لست مدمناً على المخدرات, و لست شاذاً وما من مشكلة في قدرتي على اتمام أي شيء |
| İzmaritler kötüdür, çünkü denize dökülüyorlar ve balıklar izmaritleri içip nikotin bağımlısı haline geliyorlar. | Open Subtitles | الأعقاب مضرّة لأنها يتم صرفها إلى البحر فيدخنها السمك ويصبح مدمناً للنيكوتين |
| - Hoşça kal. Derler ki, keş olarak geçirdiğin her on yılın... ... yedisini, beklemekle harcarmışsın. | Open Subtitles | حسناً , أراك حينها يُقال باأن كل عشرة أعوام تكون بها مدمناً |
| Ama ben keş değilim. Bak bana. Ben keş değilim. | Open Subtitles | لكني لست المنافق, انظري إليَّ أنا لست مدمناً |
| Çok feci bağımlıydı. | Open Subtitles | -لقد كان مدمناً كبيراً . |
| Sanki gerçekten bir bağımlıyla iş yapacağını düşüneceğim. | Open Subtitles | كما لو أنني سأصدق بجدية أنك ستوظّف مدمناً |
| O zamanlar şişko bir keşti ,değil mi? | Open Subtitles | كنت مدمناً كبيراً حينها, صحيح؟ |
| Alkolik bir köpeğim vardı. | Open Subtitles | كان لديّ كلبٌ ، تعرف وكان مدمناً على الكحول |
| Ben de öfkeye bağımlıydım. | Open Subtitles | كنت مدمناً على الغضب |
| - Ben eroin müptelasıydım ama artık metadon müptelasıyım. | Open Subtitles | كنت مدمناً للهيروين والآن أنا مدمن للميثادون |
| Muhtemelen mal arayan keşin tekidir. | Open Subtitles | ربما يكون مدمناً يحتاج إلى علاج |