| bana borçlusun seni sürtük! | Open Subtitles | أنت مدينة لي بهذا أيتها الحقيرة عديمة الإحساس. |
| Çünkü bir saatim falan var ve bana borçlusun, ...dün ninemin tepesine çıkmayacaktın. | Open Subtitles | لدي ساعة واحدة فقط, وأنت مدينة لي لأنك أزعجتي مربيتي البارحة |
| Şu anda beni görmezden gelme, anne. Lütfen. Bunu bana borçlusun. | Open Subtitles | لا تتجاهليني الآن يا أمّي أرجوكِ، أنتِ مدينة لي بهذا |
| Sadece bana borçlu olduğunu düşünmeni istemiyorum, hepsi bu. | Open Subtitles | لا أريد أن تظني أنكِ مدينة لي بشيء ذلك كلّ ما هناك. |
| Sanırım bana borçlu olduğunu düşünmeni istemedim. | Open Subtitles | لم أرد منكِ الإعتقاد بأنكِ مدينة لي بشيء |
| Şu anda beni görmezden gelme, anne. Lütfen. Bunu bana borçlusun. | Open Subtitles | لا تتجاهليني الآن يا أمّي أرجوكِ، أنتِ مدينة لي بهذا |
| Sanırım oğlunu yetiştirdiğim için en azından bana borçlusun. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ مدينة لي على الأقل بتربية ابنكِ |
| Ama bunu düzeltmek zaman, bana borçlusun. | Open Subtitles | لكن عندما أصلح هذا . فستكونين مدينة لي |
| En sonuncusu için hâlâ bana borçlusun. | Open Subtitles | لا تزالين مدينة لي بواحد إلى الأبد |
| En sonuncusu için hâlâ bana borçlusun. | Open Subtitles | لا تزالين مدينة لي بواحد إلى الأبد |
| Biraz zaman tanı, Tara. bana borçlusun. | Open Subtitles | " فقط امنحيه بعض الوقت ، " تارا انت مدينة لي |
| bana borçlusun. Borçlu olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ مدينة لي تعلمين أنكِ ستفعلين |
| Sanırım şimdi bana borçlusun. | Open Subtitles | اعتقد انك الان مدينة لي بواحدة |
| Elbette ama bana borçlusun. | Open Subtitles | بالتأكيد، ولكن أنت مدينة لي بمعروف |
| Sanırım bu bana borçlusun demek oluyor. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا يعني أنكِ مدينة لي |
| Gelecekteki karım olarak, bana borçlu olmaya yetkilisin. | Open Subtitles | كزوجتي المستقبلية، لكي الحق بأن تكوني مدينة لي |
| Ama bir iyilik istemek durumundayım ve bana borçlu olduğunu hatırlatırım. | Open Subtitles | ولكن سوف أطلب منك خدمةً وتذكري أنكِ مدينة لي |
| Buraya gelip bira içme olayını bana borçlu olmaktan başka ne var? | Open Subtitles | فما الشيئ الآخر؟ هو أنك مدينة لي بهذه المناسبة.. تأتيهناوتشربالبيرة؟ |
| bana borçlu olmaya tenezzül etmezsin. | Open Subtitles | أنت تستخفين بكونك مدينة لي بخدمة |
| Buraya bana borçlu olduğun birayı içmeye geldim. | Open Subtitles | اتيت لأجل الجعة التي انتِ مدينة لي بها |
| Bu beni haklı çıkardı. Hediyeliği ve gerçeği için para verdim. Bana 35 dolar artı vergi borcun var. | Open Subtitles | كان عليّ أن أدفع للتذكار وللنسخة الحقيقية فأنت مدينة لي بـ 35 دولاراً، مع الضريبة. |
| Bence bana özürden daha büyük bir şey borçlusun. | Open Subtitles | أظن أنكِ مدينة لي بأكثر من اعتذار |