"مدينين" - Traduction Arabe en Turc

• borçlu
• borçluyuz
• borçlandık
• borcu
• borcumuz
• borçları
• borçlusunuz
• borçlanırız
• borçlarından
• borçlanacağız

Zira onlar bu iyiliği kime borçlu olduklarını bilmiyorlar.
بالنيابة عن عائلتي، حيث بانهم لا يعلمون لمن هم مدينين.

Jaffa isyancılarının ve sizin Tauri olarak bize aynı oranda borçlu olduğunuzu hatırlatmama gerek yok sanırım.
لا أحتاج أن أذكرك أن ثورة الجافا و التاوري مدينين إلينا بالفضل

Keyfinize bakın. Düşünüyorum da doğrusu, hepimiz size teşekkür borçluyuz.
تفضلي ، في الحقيقة أعتقد أننا جميعاً مدينين لك بالشكر

Bize yardım eden Tanrıya şükran borçluyuz. Doğrusu şanslıydık.
نحن مدينين للالهه التى ساعدتنا الاخرين لم يكونوا محظوظين

Size borçlandık.
نحن مدينين اليك

Kahverengi dosya bize iyilik borcu olan herkes.
الملف البني يتضمن ملفات كل من هم مدينين لنا بخدمة.

Dinle yanımda Walker adında biri var. Ona 93 bin dolar borcumuz olduğunu söylüyor.
لدي رجل يُدعى (والكر) يقول إننا مدينين له بـ93 ألف دولار

Faturayı hallettim. Bana bir iyilik borçları vardı.
لقد توليت أمر حسابهم عندك لأنهم مدينين لي في السابق

Ben sadece, dünyanın kendilerine iyilik borçlu olduklarını düşünen insanlara karşıyım.
لا أتفق مع الناس الذين يظنّون أنهم مدينين للعالم بخدمة

Ama size bir iyilik yapıp kimseye bir şey söylemeyeceğim. - Ama sen de bana borçlu kalırsın. - Tamam.
سأكون لطيفاً ولن أخبرها بشيء ولكن ستكونون مدينين لي

Bu işe razı olmamızın tek sebebi MOSSAD'a borçlu olduğumuzdandı.
السبب الوحيد لموافقتى هذا لأننا مدينين للموساد

Annem Rahip Crowley'e borçlu olduğumuzu söyledi.
لأن ماما قالت أننا مدينين بذلك للأب كراولي

- Nezaketinden dolayı sana borçluyuz. - Bana başka nedenlerden de borçlusunuz.
نحن مدينين لحسن تقديرك أنتم مدينين بأكثر من هذا

O yüzden bu yemekleri keyifle yeme nezaketini ona borçluyuz.
و لذلك نحن مدينين لها بتناوله و الإستمتاع به

Demek sana borçlandık?
هل سنكون مدينين لك؟

..insanların bana iyilik borcu var. Yani demek istediğim..
وكافة الأشخاص المناسبين ما زالوا مدينين لي بجمائل.

Adamın Martin Cahill yarım milyon sterlin borcumuz olduğunu düşünüyor.
يعتقد صديقك (مارتين كاهيل) بأننا مدينين له بمليون جنيه.

Çok borçları vardı ve çıkış yolları yoktu.
كانوا مدينين بالكثير من المال وليس لديهم طريقة للدفع

- Size borçlandık. Konferansınız Irak'taki isyanı azaltır ya da bitirirse asıl biz size borçlanırız beyler.
إذا قلّل هذا الحدث من التمرد في (العراق)، فنحن من سيكونون مدينين لكم أيّها السادة.

Kahrolası zenginler! Sana olan borçlarından başka hiçbir şeyi unutmazlar...
إنهم لا ينسون شيئاً الا عندما يكونون مدينين لك

Sana gerçekten borçlanacağız.
سنكون مدينين لكِ حقاً