Dava açacağı katilin izini sürerken, onun günlüğünü yeniden oluşturuyor. | Open Subtitles | كان يدعي أنه يطارد القاتل و أنه يعيد ترتيب مذكراته |
günlüğünü okuduk ve anladığımız kadarıyla sanırım kötü bir şey görmüş. | Open Subtitles | لقد عثرنا على مذكراته ومما يبدو أنه رأى سوءا |
Bu onun günlüğü Olivia. Tüm sırları burada, ellerimde. | Open Subtitles | انها مذكراته يا اوليفيا كلها هنا في يدي فهمتي ؟ |
günlüğünde, Wraith ile karşılaşıp da hayatta kalan bir adamdan bahsetmiş. | Open Subtitles | -المفتاح . مذكراته تخبر عن الرجل الذي بقئ من لقاء الريث. |
Bugün Heidelberg'de yaşamakta ve anılarını kaleme almaktadır. | Open Subtitles | وهو يعيش في هايدلبرغ اليوم حيث و قام بكتابة مذكراته. |
Babamın masasının arkasına oturur, not yazar, kağıt şeritleri okurdu. | Open Subtitles | يجلس خلف مكتب والدى ويكتب مذكراته ثم يقرأ شريط الأسهم |
Danny bir günlük tutmuş gibi görünüyor, insansız hava aracının saldırılarıyla ilgili, Societele. | Open Subtitles | ،يبدو أن داني حافظ على مذكراته اليومية عن هجوم بطائرة بدون طيّار، سوسيتيل |
Pierre Curie, onun telkinleri düşünceleri ve notları bana aktardıkları yolumuzu bulmamızda yardımcı oldu. | Open Subtitles | بيير كوري، في الاقتراحات وجدنا في مذكراته والأفكار أعرب لي ساعد أن يوفقنا لما له. |
Quigley de görüşmenin notlarını yok etti. | Open Subtitles | و كويغلي يدمر مذكراته عن المقابلة |
Hwi-chan, dediklerinizi yapacağını söyledi, günlüğünü saklayacak, ve kimseye yalan söylemeyecek, hadi lütfen... | Open Subtitles | لقد قال أه سيفل ما تطلبين منه هذه هي مذكراته لن يكذب عليك ثانيةَ ولذلك رجاءَ |
Evet dediğim gibi onun günlüğünü buldum ve belki siz 1958'de o gece neler olduğunu anlatırsınız dedim. | Open Subtitles | أجل، كما قلت عثرت على مذكراته وكنت آمل أنك تستطيع ملىء الفجوات وأن تفسر لي ما حدث في تلك الليلة من عام 1958 |
günlüğünü okuduk ve anladığımız kadarıyla sanırım kötü bir şey görmüş. | Open Subtitles | لقد عثرنا على مذكراته ومما يبدو أنه رأى سوءا |
günlüğü kıskandığım o hayata hiçbir zaman sahip olmadığını gösteriyor. | Open Subtitles | مذكراته تؤكد انه لم يتمتع بهذه الحياة ابداً |
Özel internet günlüğü. | Open Subtitles | إنها مذكراته الخاصه على الأنترنت |
"Weston'da yaşayan doktor Eustace Green günlüğünde hastalarını Grandview'deki hastalık belirtilerine göre tedavi etmiş. | Open Subtitles | طبيب ويستون الدكتور جرين كتب في مذكراته بأنه عالج مرضى لديهم أعراض مثل الذين عالجهم في جراندفيو |
Babamın bulup günlüğünde sakladığı kanıtları buldum. | Open Subtitles | عثرت على أدلة قام والدي بجمعها وخزنها مع مذكراته |
Sence 25, özel anılarını yazmak için ...çok erken bir yaş mıdır? | Open Subtitles | هل تعتقد أن 25 هو صغير جدا لكتابة مذكراته الشخصية؟ |
-Suç mahallinde yazdıklarını... çektiği fotoğrafları, kanıt listesini bırakmış... ama hiç not yok. | Open Subtitles | ألم ينسحب من القضية؟ لقد استقال وسلم كل مذكراته و صور مكان الجريمة قائمة من الأدلة لكن بدون إثبات |
Bu durumda, günlük tutmak kişisel gelişimi destekler. Ben 12 yaşımdan beri günlük tutuyorum. | TED | في هذه الحالة كنا ندفع في ان يكتب المرء مذكراته من اجل ان يدعم نموه الشخصي وانا اكتب مذكراتي منذ كنت 12 عاماً |
Şuradakiler notları. Ona ait materyalleri kaldırmaya elim varmadı. | Open Subtitles | تلك هي مذكراته لم أجرؤ على تحريك أي من أشياءه |
- O dava notlarını almamız lazım. | Open Subtitles | علينا أن نحصل على مذكراته للقضية. |
Notlarında sadece bir yerde geçiyor. | Open Subtitles | إلا أنها جاءت في مذكراته مرة واحدة يمكن أن يكون الشخص |
Anılarında bile ondan bahsetmemiş, görmek dahi istememiş. | Open Subtitles | أما هو فلم يذكُره حتى في مذكراته ولم يُرد رؤيته أبدّاً |
Mencken'in Chrestomathy'sinin kopyasını bulmakla kalmadım onun Anılarının ilk baskısını da buldum. | Open Subtitles | إنها ليست فقط ماوجدته من نسخة ..... مختارات مينكن الأدبية التي ناقشناها أيضا وجدت الطبعة الأولى من مذكراته |
Yani onun defterlerinden biri. Onun kullandıklarıyla aynı. | Open Subtitles | إنها واحدة من مذكراته نفس النوع الذي كان يستخدمه |
İlk bulduğum şey günlüğüydü. | Open Subtitles | أول شيء وجدته مذكراته |
hatıralarını okuduktan sonra, küvete atlayıp keseyle bir güzel keselemek istedim. | Open Subtitles | وبعد قراءة مذكراته وسخريته من الروايه |
Eğer ilişkimizi biliyorsa, günlüğüne yazmış olması lazım. | Open Subtitles | اذا كان يعلم عن العلاقة, كان قد كتب ذلك في مذكراته |