| Ted, bırak gideyim. Sen suçlu değilsin. Bunun kaza olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انت لست مذنبة, اعرف انها حادثة انت ستشنقين نفسك جراء ذلك |
| Cinayetten suçlu bulunduğunuz için... mahkeme sizi iğneyle ölüm cezasına çarptırdı. | Open Subtitles | جدناها مذنبة لجريمةِ القتلِ. حكمُت المحكمةِ عليها ان تحقن حتى الموت |
| Tüm bu altı kişiyi öldürmekten... Birinci derece cinayetle... suçlu bulun. | Open Subtitles | انها مذنبة في قتل الستة جميعاً تهمة القتل من الدرجة الاولى |
| Ama hemen eklemeliyim ki, ben de tek hikaye konusunda en az o kadar suçluyum. | TED | لكن لا بد لي أن أضيف بسرعة أنني أيضا مذنبة مثله في سؤال النظرة الآحادية هذا. |
| Ben de, nasıl denir, seni öğle yemeğinde öldürmekle suçlu? | Open Subtitles | و أنا قد اكون, كيف تقولينها.. مذنبة بقتلك خلال الغداء. |
| Bir kaçağı barındırmaktan hastaneyi suçlu bulurlarsa, infaz kararı alırlar. | Open Subtitles | إن أعلنوا بأنَّ المستشفى مذنبة بإيواء هارب فسوف يعدموا الجميع |
| İçeriye girip bu teklifi yaptığın anda adaleti yanıltmaktan suçlu oldun. | Open Subtitles | بمجرّد دخولك و عرضك لبنود الصفقة أصبحت مذنبة بتهمة تعطيل العدالة |
| İster inan ister inanma, o bir suçlu. Konuşacaktır da. | Open Subtitles | سواء إن أردت تصديق هذا أو لا فهي مذنبة وستتحدث |
| Eğer suçlu bulunursa, en az altı yıl ceza alacak. | Open Subtitles | إذا وجدَ أنها مذنبة عقابها سيكون كحدٍ أدنى ستّ سنوات |
| Kanunun 118. bölümü, ...üçüncü maddesine göre, jüri heyeti olarak sanığı suçlu bulduk. | Open Subtitles | والتهمة المدرجة تحت المادة 118 من القانون العسكري رقم ثلاثة نجد المتهمة مذنبة |
| Bir turda 9 suçsuz oydan 10 suçlu oya mı çıkmışız? | Open Subtitles | لدينا تحوّل من تسعة أصوات لغير مذنبة إلى عشرة أصوات لمذنبة |
| Eğer siyah kuğu bir şekilde suçlu olmasaydı, ...sizden neden kaçsın ki? | Open Subtitles | لو لم تكن البجعة السوداء مذنبة فما الذي دعاها إلى الفرار منكن؟ |
| Şimdi ikinizin bu cinayetlerde suçlu olup olmadığım hakkında ne düşündüğünüzü yeterince öğrendim. | Open Subtitles | لذلك، أنا سئمت منكما وأنتم تتساءلون إن كنت مذنبة بتلك الجرائم أم لا |
| Evet ama bu suçlu olduğundan %100 emin olmamdan önceydi. | Open Subtitles | نعم,لكن هذا كان قبل ان اتأكد انها مذنبة مئة بالمئة |
| Hiçbir jürinin biz sebebi göstermedikçe tanığı suçlu bulduğunu görmedim. | Open Subtitles | لَم أرَ قطّ هيئة محلّفين مذنبة عندما لا نظهِر الدافع. |
| suçlu olmadığımı söylemiyorum. Cezalandırılmamam gerektiğini söylemiyorum. | TED | لا أقول أني لست مذنبة لا أقول أنه ليس علي أن أدفع الثمن |
| Sen suçluysan, ben de suçluyum. Suçunu paylaSmaliyim. | Open Subtitles | إذا كنت مذنباً، فأنا مذنبة إذن لا بد أن أشترك في ذنبك |
| Sen şu acınası saçma kalabalıktan çok daha suçlusun. | Open Subtitles | انت مذنبة عن باقى هؤلاء الناس المثيرون للشفقة |
| Şimdi, Bayan Mathews suçluysa çaldığı tablolarda nasıl benim parmak izlerim olabilir? | Open Subtitles | لو كانت السيدة مذنبة كيف تصل بصماتي لما سرقته ؟ |
| Bir şeyden dolayı suçluluk hissediyorsun. Pazartesi gecesi öldürüldüğünde neredeydin? | Open Subtitles | أنتِ مذنبة حول شيء أين كنتِ ليلة الإثنين عندما قتل؟ |
| Yani diyebiliriz ki bir hayat yitip gitti günahkar bir hayat ama bir insan yalnızca bir insan değildir. | Open Subtitles | ولذلك، يمكننا أن نقول.. حياة تذهب... حياة مذنبة.. |
| Bu kusurlu ve günahkâr dünyada, kendimi birçok şey için suçlu görüyorum. | Open Subtitles | بهذا العالم من المذنبين والناقصين أشعر اننى مذنبة بعدة امور |
| Herkesin kafasında Ashley suçluydu. Gerçekler çok da önemli değildi. | Open Subtitles | وفي ذهن الجميع آشلي كأنت مذنبة الحقيقة لم تهمهم |
| Hiçkimsenin hakkında bişey bilmesini istemediği şeylerle ilgili suçu. | Open Subtitles | و هي مذنبة في أمر لا تريد أحداً أن يعرف شيئاً عنه |
| Licinia herhangi bir anda iffetsizlik anlamına gelen ensest ilişkiden suçlanabilirdi ve masum da olsa suçlu da olsa, kurban edilebilirdi. | TED | قد تُتهم ليكينيا بالدنس، أي بفقدان العفة، في أي وقت ويتم التضحية بها بريئة كانت أم مذنبة. |
| Sizi temin ederim eğer kuzeniniz yakalanmışsa kesin suçludur. | Open Subtitles | يمكن أن تطمئني، إن اعتقلت قريبتك بسببه، فهي مذنبة. |
| Eğer bir konuda suçluysam, her zaman beni bekleyeceğini varsaymamdandır. | Open Subtitles | واذا كنت مذنبة فهو لأني كنت على ضمانة بأنك ستكون دائما بجانبي |
| Onlar suçluysa, siz de suçlusunuz. | Open Subtitles | وطالما هم مذنبون فأنتى مذنبة أيضا. |
| Bu kızın suçluluğunu kanıtlar, Mathis'in masumiyetini değil. | Open Subtitles | أثبتنا للتو أنها كانت مذنبة هذا لا يعنى أنه برئ. |