"مراهق" - Traduction Arabe en Turc

    • ergen
        
    • delikanlı
        
    • ergenin
        
    • çocuk
        
    • genç bir
        
    • Ergenlik
        
    • gençler
        
    • ergenle
        
    • genci
        
    • yeniyetme
        
    • gençti
        
    • liseli
        
    • ergene
        
    • ergeni
        
    • gençken
        
    Yani sizi vurması bir çeşit ergen ilgi çağrısı mıydı? Open Subtitles ما تقوله هو أن مراهق أطلق النار عليك ليجذب انتباهك؟
    Her ergen gibi beğenilmek ve kabul edilmek istiyor. TED و كأي مراهق تريد أن تكون محبوبة و مقبولة.
    Bence de değil. Sadece kafası karışmış bir delikanlı. Hepsi bu. Open Subtitles وأنا كذلك، إنه مجرد مراهق مرتبك هذا كل ما في الأمر
    Ve uyku mahrumu, ehliyeti yeni almış ergenin direksiyonun başına geçmesinde risk var. TED كما أن هناك خطر اعطاء مراهق يعاني من نقص النوم رخصة قيادة جديدة، ووضعه خلف عجلة القيادة.
    Zihinsel hastalığı olan bir çocuk ve ölü bir kadın. Open Subtitles أنا اعني, مراهق صغير مصاب بالإختلال العقلي مغ آمرأة ميتة
    Kimlik mi? Yani tek bacaklı bir genç bir içki de mi içemeyecek? Open Subtitles أنت ترد هوية , تقصد بأنني مراهق واحد لايمكن أن أحصل على شراب
    Eğer ergen bir köpeğin beynine sahipseniz, doğaya karşı gelemezsiniz. TED لا تستطيع المنافسة مع البيئة، لو كان لديك عقل كلب مراهق.
    Tek gördüğünüz ergen bir çocuğun Woz adındaki kankasıyla garajda işe koyulduğu. TED كل ما ترونه هو مراهق بدأ في كراجه♪♫♪ لم يكن لديه سوى رفيقه واز.♪♫♪
    İki notayı bile bilmeyen bir ergen nasıl çatı katında oturabiliyor? Son albümü beş milyon sattı. Open Subtitles كيف مراهق معتقل بالكاد يعرف العزف على وترين يحصل على سطح ؟
    Tipik ergen. Hayatının en güzel yıılarını tembellik ederek harcıyorsun. Open Subtitles أنت مراهق نموذجي عش حياتك و استلق في مكانك
    Kendini bir süper kahramana dönüştüren utangaç, ergen bir genç. Open Subtitles شاب مراهق خجول يقدم نفسه على أنه بطل عظيم
    Çok geçmeden öğrendim ki, ergen bir çocuktan Playboy'u saklamak bir rapçiden pırlanta diş saklamaya benziyor. Open Subtitles اكتشفتُ أيضاً أن محاولة إخفاء مجلة رخيصة عن مراهق مثل محاولة إخفاء الألماس عن السارق
    Leo, o bir delikanlı. Nasıl olurda onun Tuatha'ya karşı çıkmasına izin veririz? Open Subtitles ليو، إنه مراهق كيف سنجعله يقف ضد، تواثا؟
    Birinin bir teşebbüste bulunmasını bekleyen bir delikanlı o. Open Subtitles فيمّ كان يفكر ؟ إنه مراهق كان ينتظر أن يأخذ أحد المبادرة
    Bu çocuğu Paris'e getirebilirsem, onu inceleyebilir ve kendi türünden ve eğitimden uzak yaşamış bir ergenin zekâ derecesini ve fikirlerinin doğasını tespit edebilirim. Open Subtitles لو استطعت إحضار هذا الطفل إلى باريس لكنت استطعت فحصه وتحديد درجة ذكائه وطبيعة الأفكار عند مراهق حرم من كل أشكال التربية منذ طفولته
    GENÇ çocuk YÜKSEKTEN DÜŞEREK ÖLDÜ Open Subtitles موت مراهق بسبب سقوطه من إرتفاع عالي البارحة
    Buna minnettarım ama genç bir nişancının, düzenimi bozmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles أنا ممتن لهذه اللفته ولكني لن أسمح لقاتل مراهق بتعكير حياتي
    Ergenlik çağının enerjisi... ve sonunda... ailede trajik bir ölüm. Open Subtitles رشة متمرّد مراهق وأخير لكن ليس أقلّ موت مأساوي للعائلة
    Royal'da yetişmiş bütün gençler öyle. Open Subtitles حسنا,ذلك يبدو كأنه اي شاب مراهق ترعرع في رويال
    Neden 28 yaşındaki bir kız bir ergenle çıkar ki? Open Subtitles لماذا ترغب من بعمر الـ 28 عاما مواعدة مراهق ؟
    Şu eski "düşünceli profesör sorunlu genci doğru yola sokacak" hikâyesi mi? Open Subtitles الفلسفه القديمه للبروفيسر من يعمل على وضع مراهق مضطرب على المسار الصحيح
    Nina, dürüst olalım. Bir adam spor ayakkabı giyiyor diye bu onu yeniyetme yapmaz. Open Subtitles حسناً يا نينا، لنكن صريحين، أعني، فقط لأن الرجل يرتدي حذاء رياضي ذلك لا يعني بأنه مراهق
    Bilirsin, o zamanlar Reno henüz çok gençti ve kendine yetecek bir adam olma yolunun henüz başındaydı. Open Subtitles و رينو كان مراهق حين ذاك, وفي طريقه ليصبح رجلا
    Kesinlikle kocaman liseli bir ucube olmakla alakalı olmalı. Open Subtitles واضح أنّ لهذا علاقة بكونه مراهق أحمق كبير
    Birkaç gün sonra, her ergene seçme fırsatı verilmesi gereken 2 şeyi yapacağız. Open Subtitles يومان ، وسوف نقوم بالشيئين كل مراهق يجب أن يكون له الفرصة ليفعل
    Bu, bir ergeni sabah 6'da kaldırmanın bir yetişkini sabah 4'te kaldırmaya karşılık geldiği anlamına geliyor. TED وهذا يعني أن إيقاظ مراهق 6 صباحا يعادل بيولوجيا إيقاظ شخص بالغ 4 صباحا.
    Bilirsiniz işte, genç çocuklar, zayıf genç çocuklar gençken zayıfsan, hayat sana güzel. Open Subtitles وبعض الناس, حياتهم أفضل فالصغر كمراهق, مراهق نحيف حياة مراهق نحيف هي الأفضل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus