Yani sizi vurması bir çeşit ergen ilgi çağrısı mıydı? | Open Subtitles | ما تقوله هو أن مراهق أطلق النار عليك ليجذب انتباهك؟ |
Her ergen gibi beğenilmek ve kabul edilmek istiyor. | TED | و كأي مراهق تريد أن تكون محبوبة و مقبولة. |
Bence de değil. Sadece kafası karışmış bir delikanlı. Hepsi bu. | Open Subtitles | وأنا كذلك، إنه مجرد مراهق مرتبك هذا كل ما في الأمر |
Ve uyku mahrumu, ehliyeti yeni almış ergenin direksiyonun başına geçmesinde risk var. | TED | كما أن هناك خطر اعطاء مراهق يعاني من نقص النوم رخصة قيادة جديدة، ووضعه خلف عجلة القيادة. |
Zihinsel hastalığı olan bir çocuk ve ölü bir kadın. | Open Subtitles | أنا اعني, مراهق صغير مصاب بالإختلال العقلي مغ آمرأة ميتة |
Kimlik mi? Yani tek bacaklı bir genç bir içki de mi içemeyecek? | Open Subtitles | أنت ترد هوية , تقصد بأنني مراهق واحد لايمكن أن أحصل على شراب |
Eğer ergen bir köpeğin beynine sahipseniz, doğaya karşı gelemezsiniz. | TED | لا تستطيع المنافسة مع البيئة، لو كان لديك عقل كلب مراهق. |
Tek gördüğünüz ergen bir çocuğun Woz adındaki kankasıyla garajda işe koyulduğu. | TED | كل ما ترونه هو مراهق بدأ في كراجه♪♫♪ لم يكن لديه سوى رفيقه واز.♪♫♪ |
İki notayı bile bilmeyen bir ergen nasıl çatı katında oturabiliyor? Son albümü beş milyon sattı. | Open Subtitles | كيف مراهق معتقل بالكاد يعرف العزف على وترين يحصل على سطح ؟ |
Tipik ergen. Hayatının en güzel yıılarını tembellik ederek harcıyorsun. | Open Subtitles | أنت مراهق نموذجي عش حياتك و استلق في مكانك |
Kendini bir süper kahramana dönüştüren utangaç, ergen bir genç. | Open Subtitles | شاب مراهق خجول يقدم نفسه على أنه بطل عظيم |
Çok geçmeden öğrendim ki, ergen bir çocuktan Playboy'u saklamak bir rapçiden pırlanta diş saklamaya benziyor. | Open Subtitles | اكتشفتُ أيضاً أن محاولة إخفاء مجلة رخيصة عن مراهق مثل محاولة إخفاء الألماس عن السارق |
Leo, o bir delikanlı. Nasıl olurda onun Tuatha'ya karşı çıkmasına izin veririz? | Open Subtitles | ليو، إنه مراهق كيف سنجعله يقف ضد، تواثا؟ |
Birinin bir teşebbüste bulunmasını bekleyen bir delikanlı o. | Open Subtitles | فيمّ كان يفكر ؟ إنه مراهق كان ينتظر أن يأخذ أحد المبادرة |
Bu çocuğu Paris'e getirebilirsem, onu inceleyebilir ve kendi türünden ve eğitimden uzak yaşamış bir ergenin zekâ derecesini ve fikirlerinin doğasını tespit edebilirim. | Open Subtitles | لو استطعت إحضار هذا الطفل إلى باريس لكنت استطعت فحصه وتحديد درجة ذكائه وطبيعة الأفكار عند مراهق حرم من كل أشكال التربية منذ طفولته |
GENÇ çocuk YÜKSEKTEN DÜŞEREK ÖLDÜ | Open Subtitles | موت مراهق بسبب سقوطه من إرتفاع عالي البارحة |
Buna minnettarım ama genç bir nişancının, düzenimi bozmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنا ممتن لهذه اللفته ولكني لن أسمح لقاتل مراهق بتعكير حياتي |
Ergenlik çağının enerjisi... ve sonunda... ailede trajik bir ölüm. | Open Subtitles | رشة متمرّد مراهق وأخير لكن ليس أقلّ موت مأساوي للعائلة |
Royal'da yetişmiş bütün gençler öyle. | Open Subtitles | حسنا,ذلك يبدو كأنه اي شاب مراهق ترعرع في رويال |
Neden 28 yaşındaki bir kız bir ergenle çıkar ki? | Open Subtitles | لماذا ترغب من بعمر الـ 28 عاما مواعدة مراهق ؟ |
Şu eski "düşünceli profesör sorunlu genci doğru yola sokacak" hikâyesi mi? | Open Subtitles | الفلسفه القديمه للبروفيسر من يعمل على وضع مراهق مضطرب على المسار الصحيح |
Nina, dürüst olalım. Bir adam spor ayakkabı giyiyor diye bu onu yeniyetme yapmaz. | Open Subtitles | حسناً يا نينا، لنكن صريحين، أعني، فقط لأن الرجل يرتدي حذاء رياضي ذلك لا يعني بأنه مراهق |
Bilirsin, o zamanlar Reno henüz çok gençti ve kendine yetecek bir adam olma yolunun henüz başındaydı. | Open Subtitles | و رينو كان مراهق حين ذاك, وفي طريقه ليصبح رجلا |
Kesinlikle kocaman liseli bir ucube olmakla alakalı olmalı. | Open Subtitles | واضح أنّ لهذا علاقة بكونه مراهق أحمق كبير |
Birkaç gün sonra, her ergene seçme fırsatı verilmesi gereken 2 şeyi yapacağız. | Open Subtitles | يومان ، وسوف نقوم بالشيئين كل مراهق يجب أن يكون له الفرصة ليفعل |
Bu, bir ergeni sabah 6'da kaldırmanın bir yetişkini sabah 4'te kaldırmaya karşılık geldiği anlamına geliyor. | TED | وهذا يعني أن إيقاظ مراهق 6 صباحا يعادل بيولوجيا إيقاظ شخص بالغ 4 صباحا. |
Bilirsiniz işte, genç çocuklar, zayıf genç çocuklar gençken zayıfsan, hayat sana güzel. | Open Subtitles | وبعض الناس, حياتهم أفضل فالصغر كمراهق, مراهق نحيف حياة مراهق نحيف هي الأفضل |