Central Park Beşlisi davasına bakabilirsiniz: ebeveynlerinin desteğiyle, 1989'da sahte bir şekilde vahşi bir toplu tecavüzü itiraf eden beş genç. | TED | يمكنكم فقط النظر في قضية سنترال بارك فايف: حيث اعترف خمسة مراهقين كذبًا بالاغتصاب الجماعي في عام 1989، في حضور آبائهم. |
Üç ayrı genç erkeği kendi annelerini katletmeleri için etkiledi. | Open Subtitles | لقد اثرت على ثلاث اولاد مراهقين مختلفين ليقوموا بذبح ابائهم |
Bu konuda açık fikirliyim ama evde ergen oğullarım var. | Open Subtitles | أنا متفتحة العقل ، ولكن لديّ صبية مراهقين في البيت |
Biliyorsunuz, o bir ergen. Ben, kendim 4 tane çocuk yetiştirdim. | Open Subtitles | كما تعلمين , انه مراهق لقد ربيت أربعة مراهقين |
Tanrım! Onunla beraber olduğunda çok genç olmalıydın. | Open Subtitles | يا إلهى لابد من أنكما كنتما مراهقين حين رزقتما به |
Dört genç çocuğun iblis uyandırmaya çalışmasının? Gelmediği için üzgünüm. | Open Subtitles | مراهقين يشعروا بالملل يحاولون إنهاض شيطاناً , آسفة لأنه لم يظهر |
Yine de, genç sorun oldu. Bu bizim için yabancı topraklarının tür. | Open Subtitles | مع هذا ، لقد كانت مشكلة مراهقين هذا النوع من المشاكل ليس مألوفاً بالنسبة إلينا |
Asıl sen ne bok yiyorsun, yarı-çıplak genç kız resimleriyle... dolu bir evde yaşayarak? | Open Subtitles | ماذا تفعل؟ تعيش فى منزل ملىء بالصور لبنات مراهقين شبه عرايا |
Birileri vardı- hepsi genç çocuklardı. | Open Subtitles | كان هناك حركة سير خفيفة كانوا كلهم مراهقين |
Sözde satanislerle uğraşmaya başladığımızdan beri genellikle genç erkeklerle karşılaşıyoruz. | Open Subtitles | الذى عادة ما يمارس من قبل الذكور الاصغر ربما نكون نبحث عن مراهقين |
Üç beş ergen tarafından uyuşturuldum. Sonra Noel fantezisinin birinde dans ettim. | Open Subtitles | لقد تم تحذيرى بواسطة مراهقين حمقى ورقصت على المسرح فى عرس عيد الميلاد |
İki çocuğunuz da ergen ve kiminle yaşamak istediklerini söyleyebilecek durumdalar. | Open Subtitles | اطفالك كلاهما مراهقين و لديهم دخل كبير فى تحديد اى والد يريدون العيش معه اكثر مما تتصورين |
Olgun kadınlar ergen çocuklarla takılmaz ki. | Open Subtitles | المراة البالغة لا تصاحب شبان مراهقين صغار السن |
Ne uyuşturucu, ne Gençlerin hamileliği ne de homoseksüellik. | Open Subtitles | من الآن وصاعداً، لا مزيد من المواضيع لا مخدرات، أو حمل مراهقين أو شواذ |
Ama geçen hafta burada, Washington'da bir gençlik kriz merkezindeymiş. | Open Subtitles | كما يبدو, فإنّها دخلت لمركز مراهقين بأزمة هنا بواشنطون للمشرّدين الأسبوع السابق. |
Garajlara giren gençleri. Bayan Hale'in evinden çıkarken gördüm onları. | Open Subtitles | مراهقين يقتحمون الكراجات راقبتهم وهم يخرجون من منزل السيدة هال |
Hangi ebeveyn bir avuç genci bira fıçısıyla yalnız bırakır ki? | Open Subtitles | أعني أي نوع من الآبـاء يترك مجموعة مراهقين مع برميـل شراب ؟ |
Bizler genciz ve sadece canımız sıkılıyor. | Open Subtitles | نحن فقط مراهقين ونحن ضجرين |
Üstü açık bir arabadaki, bir grup gencin bize saldırdığını ve bizi şehre kadar takip ettiklerini söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أن مجموعة مراهقين في سيارة مكشوفة أخافونا... وأنهم طاردونا إلى المدينة... |
Oğlumuza söyleyeceğimiz şeyin bizi azgın ve sorumsuz ergenler gibi göstermemesini istiyorum. | Open Subtitles | علينا أن نقول لابننا ...شيئا ...لا يجعلنا كـ زوجين مراهقين لا مسئولين |
Bunlar 5-7 yaşları arasındaki çocukların anneleri ya da 3 ay içinde yeni bir telefon almayı planlayan gençler olabilir. | TED | من الممكن أن يكونوا أمهات لأطفال بين الخامسة والسابعة، أو مراهقين يخططون لشراء هاتف جديد خلال الثلاثة أشهر القادمة. |
Ben dört gençle yaşıyorum, sen iki yetişkinle. | Open Subtitles | أنا أعيش مع 4 مراهقين انت تعيشين مع بالغين |
Açık havanın tadını çıkartıyor mezuniyet haftasına girmiş gençlere sarkıntılık ediyor. | Open Subtitles | يتمتع بالأجواء المفتوحة، يأتيبمجموعة.. مراهقين لإقامة حفلة عطلة نهاية إسبوع راقصة. |
Bu adam yeniyetme çocukları kaçırıp tecavüz etti ve onları öldürdü. | Open Subtitles | هذا الرجل الذى خطف واغتصب مراهقين وقتلهم |
Sen ve babam gençken büyükbabamları öldürüp sigorta parasını bölüşmeyi planladınız. | Open Subtitles | عندما أنت و أبي كنتم مراهقين تآمرت لقتل جداني و تقاسمتم مال التأمين |