Benim yaşadığım, gördüğüm şeyleri hatta yürüdüğüm yerleri bile görmedin. | Open Subtitles | لم ترى الأمور التي رأيتها ولم تمر بما مررت به |
Umurumda bile değil. Yeniden birlikte olmamız yeterli. Neler yaşadığımı bilemezsin. | Open Subtitles | لا يهمنى ذلك ، المهم أننا سوف نبقى معا أنت لا تعرف ما مررت به |
Geçen sene Yaşadıklarımdan sonra eve geldiğim ilk gün, uyuşturucu ve alkol muhabbetine, gireceğime cidden inanıyor musun? | Open Subtitles | بعد ما مررت به في العام الماضي هل حقا تعتقد اننى سالعب بالمخدرات فى اليوم الذى ارجع به الى البيت؟ |
Kafandaki Jolinar olayının, başına gelen en kötü şeylerden biri olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت أن وجود جولنار فى رأسك كان من أسوأ ما مررت به |
Bana uçakta neler yaşadığını anlattığında durup düşünmemi sağladı. | Open Subtitles | عندما أخبرتني بما مررت به في الطائرة، ذلك يجعلك تعيد التفكير |
Tüm yaşadıklarından sonra eminim bu yolculuk sana çok iyi gelmiştir. | Open Subtitles | أراهن أن تلك الرحلة أفادتك كثيراً بعد كل شيء مررت به |
Başından geçenlerden sonra Philip'e boyun eğdirmiş olabileceğine ihtimal vermiyorum. | Open Subtitles | بعد ما مررت به " أشك كثيراً بأنك تغلبت على قوة " فيليب |
Açıkça, bu son günlerde yaşadıkların yüzünden verdiğin bir refleks. | Open Subtitles | أعذرني؟ هذا من الواضح ردّ فعل بدون تفكير لما مررت به الأيام القليلة الماضية |
Eğer benim Yaşadıklarımı yaşamış olsaydın, sen de aynısını yapardın. | Open Subtitles | ،لو كنت مررت بما قد مررت به لكنت فعلت نفس الشئ |
Yaşadığın onca şeyden sonra bu sana iyi gelecektir, Don. | Open Subtitles | سوف تكون مفيدة لك يا دون بعد كل ما مررت به |
Onun yaptıkları yüzünden neler yaşadığım hakkında bir fikrin yok. | Open Subtitles | ليس لديك فكره عما مررت به بسبب ما فعلته هي |
O, bu izlerin, gücümü ve yaşadığım her şeyi anımsattığını ve benim için utanacak hiçbir şeyin olmadığını söyledi. | TED | قالت أنها تمثّل تذكيراً لمدى قوتي وكلّ ما مررت به وليس هناك من شيء يدفعني للخجل. |
O da yaşadığı için, yaşadığım her şeyi anlıyor. | Open Subtitles | إنه يتفهم كل شئ مررت به لأنه مرّ به أيضاً |
Neler yaşadığımı tam olarak anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | أعتقد انك تقدر ما مررت به كان عليك أن تحذرني |
Ama işe yararsa, geri dönersem ve bir şey hatırlamazsam bana bir iyilik yap neler yaşadığımı sakın bana anlatma. | Open Subtitles | لكن لو نجح الأمر ، وعدت ولم أكن أتذكر أي شئ أسدِ لي معروفاً لا تخبرني أبداً عما قد مررت به |
Neler yaşadığımı, tam olarak anlamanız için, anlatmaya en başından başlayacağım. | Open Subtitles | دعوني ابدأ من الأول لتعرفون ما مررت به بالضبط. |
Hele de son 24 saatte Yaşadıklarımdan sonra. | Open Subtitles | ليس بعد الذي مررت به في الـ24 ساعة المنصرمة |
Yaşadıklarımdan sonra, yanımda bir eşe, güvenebileceğim birine ihtiyacım var. | Open Subtitles | .. مما مررت به ،فأنا بحاجة لشريك حياة إلى جانبي شخص أستطيع الوثوق به |
Başına gelen en kötü şey, bu olmalı. | Open Subtitles | لا بد ان ذلك أسوء شيء مررت به على الاطلاق |
Bay Garrett'ın kendisinin de benzer bir trajedi yaşadığını bilmelisiniz. | Open Subtitles | يجب أن تعرف أن السيد غاريت قد مرَّ بمصيبة مشابهة لما مررت به |
Senden bahsetti, seni incitmek gibi bir isteği olmadığından yaşadıklarından dolayı. | Open Subtitles | تحدث عنك انه ليس لديه نية لايذائك بسبب ما مررت به |
Başından geçenlerden sonra bir askerin yönünü kaybetmesinde tuhaf bir şey yok. | Open Subtitles | إذاً انت تعلم أنه شائعٌ... بعد مرورد بما مررت به كونك جندي للتقليل من أعبائك |
yaşadıkların için üzgünüm. | Open Subtitles | لن تعرف ما لم تجرب ، صحيح؟ - آسف على ما مررت به .. |
Ama torunumun da benim Yaşadıklarımı yaşamasına izin veremem Yardım edemeyeceğimden değil. | Open Subtitles | لكن أنا لن أدع حفيدتي تمر بما مررت به. ليس إذا تمكنت مِن المُساعده. |
Yaşadığın onca şeyden sonra bana hediye partisi mi vermek istiyorsun? | Open Subtitles | أتريدين إقامة حفل كهذا لي حقاً بعد كل ما مررت به هذا العام؟ |
Şimdi gözlerini açmadan önünden geçtiğin sırada bu kapıyı kafanda canlandırmanı istiyorum. | Open Subtitles | الآن بدون أن تفتح عينيك، أريدك أن تتصوّر الباب عندما مررت به. |