Zaten bir kere kariyerimi sıfırdan inşa etmek zorunda kalmıştım. | Open Subtitles | لقد أخرجت نفسي من النعيم مرّةً مسبقًا في مسيرتي المهنيّة. |
Yani tamam bir kere yaptın. | Open Subtitles | لقد عنيتُ أنه لا بأس مِن فعلها مرّةً واحدة، |
Bir defa tam buradaki kılıç yarasından ve başka defa başımdaki illetten. | Open Subtitles | مرّةً من جرح سيف ها هُنا والمرّة الأُخرى من داء في رأسي |
En azından haftada bir defa seks yapmanı sağlıyorum. | Open Subtitles | ؟ مازلتُ أحرص أنّك تمارس الجنس على الأقل مرّةً في الأسبوع |
Annem bir keresinde suların hızarın kapılarının üstüne kadar yükseldiğini gördüğünü söylerdi. | Open Subtitles | والدتي قالت بأنها مرّةً رأت مستوى المياه يعلو فوق مستوى أبواب الطاحونة |
Yani farklı olduğunuzu düşündüğüzde bir kez daha düşünün. | TED | لذا فكّر بهذا مرّةً أخرى عندما تفكّر بأنّنا مختلفون. |
Bir zamanlar umutların olduğu yerde, şimdi uygun bir alan ve yakıt tasarrufu da var. | TED | حيث مرّةً كان هناك أمل، هناك الآن مساحة مريحة، وعدد أميال جيّد، عدد أميال جيّد. |
Nadir, ama her yetişkin erkeğin hayatında en az bir kere tattığı... bir etkiydi bu. | Open Subtitles | نادرة, وتمتلك شيئاً ينجذب إليه الذكور البالغون مرّةً على الأقل في حياتهم |
Bir kere daha "pisi" de. Gelmesini sağlayan altıncı "pisi"dir. | Open Subtitles | قل "بس" مرّةً أخرى فالمرّةُ السادسة هي التي ستحلّ المشكلة |
Onun seni görmeye gelmesini engellemeyi bir kere denedim ama ne kadar inatçı olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | حاولتُ مرّةً أن أمنعه من المجيءِ لرؤيتكِ، لكنّكِ تعرفين مدى عناده |
Bir kere kullandıktan sonra garaja gider. | Open Subtitles | سنستخدمه مرّةً ثمّ سينتهي به المطاف في المرآب. |
Hayır... biz ona sadece bir kere satış yaptık, onu da ödemişti. | Open Subtitles | . لقد بعنا لها مرّةً واحدة، وقد دفعت لنا |
Sana bunu günde kaç kere sormak zorundayım, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين كم مرّةً في اليوم أسألكِ هذا السؤال ؟ |
Bana öyle bakma. Onu sadece bir defa öptüm, onda da cesaret mi gerçek mi oynuyorduk. | Open Subtitles | لا تنظر لي هكذا، لقد قبّلته مرّةً واحدة فقط و حدث ذلك في تحدٍّ |
Bir iki defa sahte kimliklerle doğuda işler yapmıştım. | Open Subtitles | حصلتُ على هويّاتٍ مزوّرة في الشرق مرّةً أو مرّتين. |
Eğer bir defa daha benimle uğraşırsan ağacın kalanını kesmek için geri gelirim. | Open Subtitles | إن تعرّضتِ لي مرّةً أخرى، سأعود للإجهاز على بقيّة هذه الشجرة. |
Bir keresinde bir adamın cebinde delik vardı ve bu benim için oldukça travmatikti. | TED | مرّةً كان جيب أحد الشبان مثقوبًا وشكّل ذلك صدمةً لي |
Bir keresinde uyuşturucu kullanmıştım ve 2 saat boyunca aynaya boş boş baktım. | Open Subtitles | مرّةً في الجامعة، كنتُ تحت تأثير المخدّرات وحدّقتُ في المرآة لساعتين |
Bir keresinde kabuksuz nasıl gözüküyorlar diye merak edip çıkarmaya çalıştım Ama olmadı, içerden dikilmiş. | Open Subtitles | حاولتُ مرّةً لأرى كيف تبدو الغيالم من دونها، لكن عبثاً، كأنّهم مخيّطون فيها |
Ayaklarını buzun içine koyuyor. bir kez denemiştim. | Open Subtitles | هو يضع مكعبات القلج في حذائه, لقد قمت بتجربتها مرّةً |
Kalbin masada bir kez durdu zaten. | Open Subtitles | وقد توقّف قلبُكِ مرّةً على طاولةِ العمليّات |
Bir zamanlar ben de birini beklemiştim Ama biliyorum, o asla bana geri dönmeyecekti | Open Subtitles | مرّةً أنا, أيضاً, بقيتُ منتظراً شخص ما لكنّها لم تأتي إليّ مُطلقاً |
Ayrıca, onun yerini alacak olan büyüleyici güzelliği görseydi, bu kalbini yeniden kırabilirdi. | Open Subtitles | بالإضافة إلى ذلك إذا رأت كلّ هذا الجمال الأخّاذ الّذي سيخلُفها سيحطّم ذلك قلبها مرّةً أخرى |