"مزاد" - Traduction Arabe en Turc

    • müzayede
        
    • açık artırma
        
    • müzayedede
        
    • müzayedesi
        
    • arttırmada
        
    • müzayedesinde
        
    • açık arttırma
        
    • müzayedesine
        
    • açık artırması
        
    • açık arttırması
        
    • müzayedesinden
        
    • arttırmaya
        
    • açık artırmada
        
    • satışı
        
    • ihaleye
        
    Omuzlarını geri çek, bu bir moda şovu, müzayede değil. Open Subtitles اجعلي اكتافك للخلف ، انه برنامج موضة ليس مزاد غجريات
    Fakat açık artırma ile satılacaksa onun da teklif yapma hakkı olur. Open Subtitles فأنا أتوقع أنكَ ستشتريهم. ،ولكن هُناك مزاد .فيجب عليه أن يُزايد عليهم
    değer taşırlar.Bunlar John F. Kennedy' e ait olan golf sopaları ve müzayedede 750 bin dolara satıldılar. TED فعدة الجولف هذه كانت مملوكة من قبل جون كينيدي وقد بيعت بثلاثة ارباع مليون دولار في مزاد علني
    Yarın, Rufus evinde uysal bakirelerden, eğitimli Yunalılara kadar muhteşem kölelerin müzayedesi yapılacaktır. Open Subtitles غداً، في بيتِ روفوس، مزاد العبيدِ الممتازينِ، مِنْ العذارى المرناتِ إلى اليونانيين المتعلّمينِ،
    Üstümdekileri açık arttırmada aldım ve kumaşa ilaveler de yaptım tabii. Open Subtitles لقد إشتريتهم في مزاد وأضفت ألواح الحوامل لتتناسب مع نوعية جسدي
    Tüm günümü rezil bir tıbbi gereç müzayedesinde elden düşme bir enjeksyon pompasına teklif vererek geçirdim. Open Subtitles لقد قضيت يوم اجازتي في مزاد ادوات طبية مثير للشفقة في نيو جيرسي ازايد على مضخة الحق لغرفة الطوارئ
    Bir nilüfer resmi, silahlar, yarın gece olacak bir açık arttırma. Open Subtitles لوحة لزنبقة الماء، أسلحة مزاد علني للوحات ليلة الغد
    Paul, bu aksam bir resim müzayedesine gidiyoruz. Open Subtitles بول نحن ذاهبون الى مزاد خيري للفنون الليلة
    Bunu yapmanın en iyi yolu da köle kız açık artırması mı? Open Subtitles وهل هناك أحسن من مزاد إماء للقيام بذلك ؟
    Çok isterdim ama maalesef bozmam gereken bir karaborsa açık arttırması var. Open Subtitles كم أودّ ذلك، ولكن للأسف، لدي مزاد علني لسوق السوداء عليّ إفشاله
    Bu gerçekten kapalı bir çevre, kapalı bir müzayede alanı. TED هذه بيئة مغلقة كما تعنيه الكلمة، مزاد معلق.
    2017'de bu isimsiz sanat eseri yaklaşık 110 milyon dolara müzayede ile satıldı. TED في 2017، عُرض هذا العمل الفني غير المعنون في مزاد علني مقابل أكثر من 110 ملايين دولار.
    Bu arada, müzayede salonundaki eğlenceli gösteriniz için... sizi tebrik etmek isterim. Open Subtitles بالمناسبة , أريد أن أبدى إعجابى ..... بهروبك الرائع من مزاد التحف
    Nükleer üstünlüğün en yüksek teklife verileceği uluslararası bir açık artırma. Open Subtitles مزاد دولي، بالسيادةِ النوويةِ مقدم لاعلي سعر
    Şimdi açık artırma başlıyor: Open Subtitles سيكون هناك مزاد للرقص مع إحدى هذه النساء الجميلات
    Bugün müzayedede 6 milyon dolara gider. Open Subtitles في الأسواق الحالية في مزاد يمكنه أن يساوي 6 ملايين
    Yarın bekarlar müzayedesi var ve ben de randevu olarak... seni kazanmayı planlıyorum, Bay Başkan. Open Subtitles غدا مزاد العزاب الخيري وانوي ان افوز بك يا سيدي العمدة كرفيق موعدي
    Aylar önce açık arttırmada terk edilmiş bir ev almışlar. Open Subtitles تم شراء منزل مهجور . ضمن مزاد قبل أشهر مضت
    Köle müzayedesinde misafirim olarak bulunmanı ve yanımda oturmanı istiyorum. Open Subtitles اود ان تكون ضيفي فى مزاد العبيد وتجلس بجانبي
    Sizi temin ederim, bu, temiz ve adil bir açık arttırma. Open Subtitles بإمكاني أن أؤكّد لكم أنّ هذا مزاد سليم ونزيه.
    Her yıl ailenin düzenlediği bağış müzayedesine gelirdim. Open Subtitles أعتدت أن آتي إلى مزاد أبويك الخيري كل عام
    Dark web açık artırması bu. Open Subtitles إنه مزاد على شبكة الإنترنت المُظلمة
    Madeni para açık arttırması. Otelin kasasını soymayı planlıyorlar. Open Subtitles يريدون سـرقة مزاد العملات انهم يخططون للدخول على الفندق من القبو
    Şu okul müzayedesinden ve ya herneyse sana bahsettiğini sanıyordum. Open Subtitles -لا -اعتقدت انها حدثتك عن مزاد المدرسة أو شيء كهذا
    Gerçek olanı var. Bu öğleden sonra Sotheby'de açık arttırmaya çıkacak. Open Subtitles الشىء الحقيقى أنه سيتم عمل مزاد عليها اليوم مساءاً
    1980'de, Steve Jobs bana bu bilgisayarı, Apple 12 numara, verdi ve şu an hala Kathmandu'da çalışır durumda ve onu alıp açık artırmada satıp Seva için para toplamamız gerek. TED عام 1980، أعطاني إستيفن جوبس ذلك الكمبيوتر، الذي هو آبل رقم 12، وما يزال في كاثماندو، وما يزال يعمل، وقد تعهدنا بأخذه لبيعه في مزاد لمزيد من المال من أجل سيفا
    Şey, şeyi, kek satışı gelirleri tavan yaptığını! Open Subtitles أن تقديرات عوائد مزاد المخبوزات مرتفعة جداً
    Şehir dışındaki bir inşa projesi için ihaleye katıldı. Open Subtitles إنه خارج البلدة في مزاد على مشروع تشييد.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus