Hoşuna gitmiyorsa, çiftçi ya da başka bir şey ol. | Open Subtitles | ان لم تكونوا تحبون ذلك كونوا مزارعين او ما شابه |
2012 yılında köye vardığımda, fikrimizi insanlara kabul ettirmek için çiftçi üyeleri işe almak için. toplumdan topluma seyahat ettim. | TED | عندما وصلت للقرية سنة 2012 سافرت من جماعة إلى أخرى محاولاً إقناع الناس بفكرتنا، محاولاً جلب مزارعين أعضاء. |
Benim elimde ise çiftçiler var. | Open Subtitles | لديه من 50 إلى 60 رجلاً لدّي بضعة مزارعين |
Biz çiftçiler geleceği de düşünmek zorundayız. | Open Subtitles | نحن مزارعين يجب أن نفكر في السنوات المُقبلة، أيضاً |
İlk önce çiftçiyiz. | Open Subtitles | نخن مزارعين قبل كل شيء ننمي المنتج |
Yakında toprak sahibi çiftçilere dönüşen dilenciler. | TED | الدفاع: متسولون سيتحولون قريباً إلى مزارعين. |
çiftçi olmaktan gurur duymalarını sağlamalıyız, ... ... çünkü hayatta kalmamıza izin veriyorlar. | TED | علينا أن نجعل منهم فخورين كونهم مزارعين لأنّهم يسمحون لنا بالبقاء على قيد الحياة. |
Yerel çiftçi kalmadıysa ne yapabiliriz? | TED | ماذا سنفعل إذا لم يتبق لنا أي مزارعين محليين؟ |
Hazrat Ali Swat'ta yaşayan fakir bir çiftçi aileden geliyor. | TED | هازرات علي هو من أسرة مزارعين فقيرة في سوات. |
çiftçi değillerdi, topraktan öylece çıkıveren bir maddeyle zengin oluyorlardı. | TED | لم يكونوا مزارعين, لقد أصبحوا أغنياء فقط بشيء يتدفق من الأرض |
Hepsi çiftçi, balıkçı yani hiçbir şey olmak için kılıçlarını bırakacak. | Open Subtitles | وعليهم ان يتركوا اسلحتهم ويصبحوا مزارعين وصيادين وعمال يصبحوا نكرات |
Kocamın ailesi, çiftçi olmadan önce balina avcılığı yaparlardı. | Open Subtitles | عائلة زوجي كانت تعمل في صيد الحيتان قبل أن يصبحو مزارعين |
500 ile 1000 arası olabilir. Bunlar çiftçi, Ben. Sadece çiftçiler. | Open Subtitles | من 500 إلى 1000 شخص إنهم مجرد مزارعين يا ـ بن ـ |
Bazı çiftçiler toplanıp her yıl farklı şeyler ekerlermiş. | Open Subtitles | أصبحوا مجموعة مزارعين سوية كُلّ سَنَة يُبَدّلون المحاصيل |
Ve bizim basit çiftçiler olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | وهو يَعْرفُ بأنّنا لَسنا مزارعين عاديين تعال |
Onlar çiftçiler ve çoğunlukla çocuklar ve bizim için bizim düşmanımızla savaşıyorlar. | Open Subtitles | إنهم مزارعين وأطفال في الأغالب وهم يحاربون أعدائنا |
Bizler çiftçiyiz. | Open Subtitles | نحن مزارعين. |
Bu ülke iyi çiftçilere, iyiiş adamlarına, iyi tesisatçılara, | Open Subtitles | هذه البلاد بحاجة إلى مزارعين جيدين، ورجال أعمال جيدين وسباكين جيدين ونجارين جيدين |
1700'lerdeki dünyayı düşünürsek çoğu insan çiftçiydi, çoğu küçük ölçekli geçimlik tarımla uğraşıyordu ve çoğu imalat atölyelerde yapılıyordu. | Open Subtitles | عندما تفكر في عالم 1700م، كان معظم الناس مزارعين. مارس معظم الناس زراعة تسد رمق العيش. |
Shimobe'den çiftçileriz efendim. | Open Subtitles | نحن مزارعين من قرية شيمبي ، سيدي |
Anne ve babası çiftçiymiş. Ölmüşler. | Open Subtitles | .كلا الوالدين مزارعين وهما متوفيين |
Tanrı'ya şükür memlekette bizler çiftçiydik. | Open Subtitles | الحمد لله في الوطن , كنا مزارعين |
20 yılımı açlık sınırında olan Afrikalı çiftçilerle röportaj yaparak harcadım. | TED | لقد قضيت 20 عاما في مقابلات مع مزارعين أفريقيين كانوا على حافة المجاعة. |
Baba tarafımdan sülalemiz çiftçilermiş. | TED | كان أسلافي من جانبه مزارعين |