Çalışmıyor ama sinir bozucu bir ses çıkarıyor, soğuğu unutturuyor. | Open Subtitles | إنه لا يعمل ، ولكنه يُحدث ضوضاء مزعجه تجعلك تنشغلين عن البرد |
Bu uzun maratonda, bir takım sinir bozucu alışkanlıklar... | Open Subtitles | الآن, على المدى البعيد هذا نوع من الغباء و عادة مزعجه |
Megan sinir bozucu olduğu kadar inanılmaz zekidir de ve kalbi de her zaman doğruluktan yanadır. | Open Subtitles | مثلما ما ميغن مزعجه انها ايضا شريرة بدهاء وخبث وقلبها دائما في المكان الصحيح |
Biliyor musun, Graves bu kadar baş belası olduğunu söylememişti. | Open Subtitles | هل تعلمين, غريفز لم يخبرني ابد بأنك مزعجه |
Ne kadar can sıkıcı. Keşke defolup gitse. | Open Subtitles | إنها مزعجه للغايه أتمنى أن تذهب بعيداً |
Sinirlerimi tepeme kaldıran çok bilmiş ve gıcık bir şeydi. | Open Subtitles | لقد حصلت لي نفس التجربة مع شريكة لقد كانت مزعجه وتتوقع انها تعرف كل شيء |
Hafta sonları gürültülü olabilir. Her saat çalışıyorlar. | Open Subtitles | أيام العطلات يمكن أن تكون مزعجه فهم يعملون بلا توقف |
Ne zaman sen gelsen, etraf çok sinir bozucu ve gürültülü oluyor. | Open Subtitles | في كل مرة أراك فيها تكونين مزعجه جداً ومقلقة.. |
Bu uzun maratonda bir takım sinir bozucu alışkanlıklar sadece bölünmenize neden oluyor. | Open Subtitles | الآن, على المدى البعيد هذا نوع من الغباء و عادة مزعجه و قد يسبب هذا الإنفصال بينكما |
Tüm o "suçluluk, mızmızlanma, aldatana ızdırap" kısımlarını geçtim ve acayip sinir bozucu bir şey. | Open Subtitles | لقد قمت بكل أمور الخائن المذنب المعذب من قبل وهي مزعجه |
Evet ama hocalarım sinir bozucu olmasına rağmen okulumda herkesi taramadım. | Open Subtitles | نعم, لكنني لم اطلق النار على المدرسه لا يهم كم هي مزعجه تعلقياتي |
Neredeyse, yapmam gereken bir sinir bozucu şey daha var | Open Subtitles | بالكاد عندي امرور مزعجه على عملها |
Bir de ailemin sinir bozucu olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | وأنا التي ظننت بأن عائلتي مزعجه |
Bu kadar sinir bozucu olduğunu nasıl unutabilirim? | Open Subtitles | كيف أستطيع نسيان كم كنتي مزعجه |
Onun için nasıl çalışabildiğini anlayamıyorum.Tam bir baş belası. | Open Subtitles | لا ارى كيف امكنك العمل معها انها مزعجه |
Benden söylemesi, sigortacı hanım tam bir baş belası. | Open Subtitles | ساخبرك بالطبع فتاه التامين مزعجه |
Durumu stabil ama hala baş belası. | Open Subtitles | مستقره لكنها مزعجه |
can sıkıcı telefon konuşmaları ya da Viking cenazeleri falan olmadı. | Open Subtitles | لا مكالمات مزعجه لا حرق لقوارب فقط ذهبت |
Bir iki saat daha can sıkıcı annelik yapayım bari. | Open Subtitles | لذا سأكون أم مزعجه لبعض ساعات أخرى |
- Bazen çok gıcık olabiliyorsun. | Open Subtitles | هذا كان يمكنك ان تكونى مزعجه جداً |
rahatsız edici buluyorum ama beni huzursuz etmiyor. | Open Subtitles | حسناً, أجد أن الاصوات مزعجه ولكنه لاتجعلني أشعر بعدم الارتياح |