"مزيج" - Traduction Arabe en Turc

    • karışım
        
    • karışık
        
    • kombinasyon
        
    • birleşimi
        
    • karışımıdır
        
    • karışımını
        
    • ikili
        
    • kokteyli
        
    • karışımıydı
        
    • bir karışımı
        
    • bir birleşim
        
    • kombinasyonunu
        
    • kombine
        
    • karışımına
        
    • karışımından
        
    Bir insan bedeni ile, aslan kafasını birleştiren hayret verici bir karışım. Open Subtitles ما هو مدهش، أن المجسم مزيج من جسم الإنسان و رأس الأسد
    Hastanede çok etnik, kültürel bir karışım vardır. Open Subtitles دائماً هناك مزيج عرقي ثقافي في موظفي المستشفى
    İyi notlar için nakit, çok karışık sonuçlar ortaya çıkardı, çoğunluk için daha yüksek notlarla sonuçlanmadı. TED الحافز النقدي للدرجات العليا نتج عنه مزيج من النتائج، في معظم الأحيان لم ينتج عنه درجات أعلى.
    Aslında, eğer yanılmıyorsam bu sabah siz de böyle bir kombinasyon giyiyordunuz. Open Subtitles حقيقةً، لو انني لست مخطئا انت شخصياارتديت مزيج مثله هذا الصباح، فضيلتك
    Fakat, şansın ve birkaç araştırmacı neslin kararlılığının birleşimi sayesinde bu araştırma devam etti. TED ولكن من خلال مزيج من الحظ واستمرار جهود عدة أجيال من الباحثين، تواصلت هذه الدراسة.
    Sorun, karmaşık görünüyordu ama matematik, cebir ve geometrinin karışımıdır. Open Subtitles تبدو المشكلة معقدة لكن الرياضيات هي مزيج بين الجبر والهندسة
    Mavi midyeler kemiğe zarar vermiş, ama kafatası siyahi ve kafkasyalı özelliklerinin karışımını gösteriyor bu nedenle de melez listesinde olmalı. Open Subtitles الرخويات أتلفت العظم ولكن الجمجمة تبين مزيج من خصائص الزنوج والقوقازين أقترح بأنه أدرج كأسمر ضارب إلى الصفرة
    Eğer zemin suyu kirliyse veya arsenikliyse, ya da arsenik gazı bir çeşit yanıcı karışım yarattıysa. Open Subtitles ولو أن المياه الجوفية ملوثة, فإن الزرنيخ أو غازاته يمكن أن تكون مزيج قابل للاشتعال.
    Büyüme hormonu, akne tedavisi için kullanılan geniş kapsamlı antibiyotik ve terlemeyi kontrol eden kimyevi bir karışım. Open Subtitles هرمون نمو المضادات الحيوية واسعة الطيف المستخدمة لعلاج حب الشباب و مزيج كيميائي للتحكم بعملية التعرق
    Hayır. Sosyal acayiplik, narsislik, fantezilerden oluşan, bir karışım gösteriyorlar. Open Subtitles كلا, كلا, كلا, هم يشيرون الى مزيج من الإبتذال العادي للإرتباك الإجتماعي
    Düğününde kullanılacak karışım parçanı beğenmediğim için alındın. Open Subtitles كنت مستاء لأني لم أحب أغنيتك لديك مزيج زفاف المتابعة.
    Zihnim çalışıyor, karışık yüzler, sesler, duygular, Hayatımı bir daha yaşıyorum sanki boğuluyormuş gibi. TED وفي ذهني مزيج من الوجوه والاصوات والانطباعات أعيش حياتي للنهاية وكأنني أغرق
    Endişeyle karışık bir huzur kaplamıştı içimi o yüzden yaşana an, kontrol edilmez bir hale bürünmüştü. Open Subtitles نوع من السلام اجتاحني, مع مزيج من الخوف لعجزي عن التحكّم باللحظة. قصّة ساحرة,
    İlk duygularım merhametle karışık bir korkudan oluşmuştu. Open Subtitles كان انطباعى الاول مزيج من الرعب والشفقة.
    Kişisel stresin ve toplumsal damganın etkileri ölümcül bir kombinasyon. TED إن آثار الضغط الشخصي والوصمة الاجتماعية مزيج فتاك.
    Baskı, bükme, koparma ve sıcaktan oluşan bir kombinasyon tarafından, hepsi zarar görüyor. TED كل صخور الأرض ستعاني من الخراب، من خلال مزيج من التشويه، والضغط، والطي، والتمزيق، والحرق والتحميص.
    Bizi güçlü kılan şey insan ve makine zekâsının birleşimi olmuştur. TED كان الأمر عبارة عن مزيج من الذكاء البشري والذكاء الآلي وذلك يجعلنا أكثر قوة
    Bu yerler ilkelliğin, tarihin ve klasik olanın bir karışımıdır ve bu bence karşı konulmaz bir şey. Open Subtitles مزيج ما بين البدائية و العراقة شىء لا يقاوم
    Sarımsak sirkesi ve acı sos karışımını dene. Open Subtitles استخدم مزيج من الثوم و الخل وصلصة الفلفل الحار
    A.T.F. ve gizli servis çok farklı bir ikili olmuş. Open Subtitles جهازك وجهاز الخدمة السرية كأنه مزيج غريب
    Thousand Island soslu karides kokteyli az pişmiş biftek, Brüksel lahanası dondurmalı elmalı turta, ve kakao. Open Subtitles مزيج من أنواع القرديس مع صلصة السلطة لحم مشوي نادر ملفوف كرنب فطيرة فاخرة بالتفاح والحليب
    Atmosfer zehirli gaz karışımıydı, metan ve kükürt-dioksit gibi. Open Subtitles كان الجو مزيج من الغازات السامة، مثل غاز الميثان وثاني أكسيد الكبريت.
    Krillitaneler de aynısı. Onların da fethettikleri ırkların bir karışımı. Open Subtitles هذا هو حال الكريليتين، فهم مزيج من الأجناس التي غزوها
    Şimdi kokladığınız ise bir birleşim... İçinde kaç tane molekül olduğunu sorsam, kimse bana söyleyemezdi. TED ما تشمونه الآن هو عبارة عن مزيج من: لقد سألت عن قدر الجزيئات في هذا العطر ولم يجبني احد
    Mesela, hazırlanmaya başlamamız gereken bu sayıların daha da kötü bir kombinasyonunu resmedebilir veya tanımlayabilir misiniz? TED يمكنك وصف أو تخيل حتى مزيج أسوأ من هذه الأعداد والتي يجب علينا الاستعداد لها؟
    Çocuk cerrahisi çocuk bilimi için çok ideal bir kombine. Open Subtitles طب الأطفال يشكل مزيج رائع بين حبي للأطفال...
    Malzeme bilimcileri, beton karışımına gizli yapıştırıcı ekleyerek bundan iki kat büyüklükteki çatlakları nasıl iyileştirebileceklerini buldular. TED علماء المادة اكتشفوا طريقة لعلاج التشققات بضعف ذلك الحجم عن طريق إضافة غراء مخفي داخل مزيج الخرسانة.
    Katkıda bulunan herkesin burada listelendiğini görüyorsunuz ve bu, insanların gerçek isimleri ile sistemdeki isimlerinin garip bir karışımından oluşuyor. TED سترون أنه قد تم ذكر جميع من ساهموا بالأسفل، وهو مزيج غريب من أسماء الناس الحقيقية وأسماء تسجيل الدخول لهم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus