Eğer biraz daha dikkatli olsaydın... o şimdi burada olacaktı, öyle değil mi? | Open Subtitles | لو أنّك فقط أعرتهُ مزيدًا من الإنتباه كان سيكون هنا الآن، أليس كذلك؟ |
Bunlara benzer her ne yaşadıysanız, eminim kendinizi daha özgür hissetmiş ve biraz daha fazla zamanınız olmuştur. | TED | أيًا كانت تجربتك، أراهن أنها.. أعطتك مزيدًا من الحرية والوقت أيضًا |
Bu da iyi. Ama geçmek için yeterli değil. biraz daha çalışman lazım. | Open Subtitles | لا بأس، لكن هذا غير كافٍ للنجاح، ستحتاج مزيدًا من التدريب. |
Daha küçük bir alan daha az fatura demek. Dolayısıyla burada daha çok tasarruf söz konusu ama bu aynı zamanda daha az ayak izi demek. | TED | ومساحة أصغر تتطلب مرافق أقل مما يوفر مزيدًا من المال والحيز المطلوب أيضًا |
Bu da daha çok fitoplankton, daha fazla batan yelkenli ve daha az oksijen demek. | TED | وذلك يعني مزيدًا من العوالق النباتية والأشرعة الغارقة، وأوكسجين أقل. |
biraz daha zamanımız olsa o gücü elde edebilirdik. | Open Subtitles | إن تسنّى لنا وقتًا مزيدًا .لملكنا تلك القوى نحن الآخرون |
Bak, üzgünüm. Sadece biraz daha zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | اسمع أنا آسفة، أحتاج مزيدًا من الوقت فقط |
Sadece 5 dakika hakim ol kendine sana biraz daha kan getiririz. | Open Subtitles | سيطر على نفسك لـ 5 دقائق، وسنجلب لك مزيدًا من الدم. |
Bence bu kibirli adinin biraz daha ikna edilmesi gerek. | Open Subtitles | أعتقد أن السافل الزاهي يحتاج مزيدًا من الإقناع. |
- Teşekkür ederim. Tek istediğim biraz daha dinlenmek. Bir de tarak olabilir. | Open Subtitles | ما أحتاج إلّا مزيدًا من الراحة، وربّما فرشاة شعر. |
biraz daha patlamış mısır ister misiniz? | Open Subtitles | أتودين مزيدًا من الفشار المعد في الميكروويف؟ |
Bu beni biraz daha özgür kılar mı? | TED | هل يمنحني ذلك مزيدًا من الحرية؟ |
- biraz daha çay alır mısın Bertrand? | Open Subtitles | - مزيدًا من الشاي، "برتراند"؟ - من فضلك. |
O halde git biraz daha vergi topla. | Open Subtitles | إذًا اذهب واجمع مزيدًا من الضرائب. |
biraz daha vakte ihtiyacım var. | Open Subtitles | أجل، أحتاج مزيدًا من الوقت فحسب |
Hey, Scott, Bence oraya geri dönmeliyiz kesinlikle. biraz daha görüntü almalıyız, anlıyormusun? | Open Subtitles | (سكوت)، يجب أن نعود لذاك القبو، يجب أن نلتقط مزيدًا من الصور، أتعلم؟ |
Keşke biraz daha zamanımız olsaydı. | Open Subtitles | أتمنى فقط لو أن لدينا مزيدًا من الوقت |
Bana söyleyecekti. Sadece biraz daha zamana ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | كان سيخبرني، احتجت مزيدًا من الوقت فقط. |
Yalan söyledim. Sırf daha çok para kazanmak için.. Annemi tedavi ettirebilmek için. | Open Subtitles | كذبت لأجمع مزيدًا من المال لأجل علاج أمي. |
Eleman yalnız. Yalnızsa, ikiniz onunla daha çok vakit geçirin. | Open Subtitles | حسنٌ، إذا كان يعاني من الوحدة، فلمَ لا تقضيان مزيدًا من الوقت معه |
Yalan söyledim. Sırf daha çok para kazanmak için.. Annemi tedavi ettirebilmek için. | Open Subtitles | كذبت لأجمع مزيدًا من المال لأجل علاج أمي. |