Sana inansam bile, arabanı yanında ayırmamak senin sorumluluğunda. | Open Subtitles | حتى لو صدقتك قد كانت مسئوليتك أن تجعل عربتك معك |
Eğer bu emir, sinir gazını bulma şansımızı tehlikeye sokuyorsa, görmezlikten gelmek senin sorumluluğunda. | Open Subtitles | لو أن هذا الأمر يعرض فرصة العثور على الغاز للخطر، فإنه من مسئوليتك |
Yolculuk hazırlığı, dinlenmesi, kalması, her şey senin sorumluluğunda. | Open Subtitles | ترتيبات انتقالاته، و إقامته المريحة.. مسئوليتك |
sorumluluğun, kabinenin onun makamdan alınması için oy vermesini sağlaman. | Open Subtitles | حسناً ، مسئوليتك هي أن تتأكد بأن يصوت الوزراء على عزل الرئيس |
Pekâlâ. Demek istediğim belki de onlar senin sorumluluğun altında değillerdir. | Open Subtitles | حسناً ، كل ما أقوله أن هذا ليس تماماً مسئوليتك |
Şu andan itibaren, bir şey olursa seni sorumlu tutarım. | Open Subtitles | أقول من الآن فصاعدا ، هذا الأسود مسئوليتك لو فعل شيء ، ستكون مسئولا . |
Havuzu kullanmakta serbestsiniz, ama Sorumluluk size ait. | Open Subtitles | إستخدمي حوض السباحة كما تشائين لكن على مسئوليتك الخاصة |
Sizin sorumluluğunuz altında skandallar yaşadık. | Open Subtitles | تحت مسئوليتك كان لدينا فضيحة غطت عليها الشرطة |
İçeride öldürmek için hazır bekleyen biri var. Bu senin sorumluluğunda. | Open Subtitles | زميلى سيقتل شخصا وستكون هذه مسئوليتك |
İçeride öldürmek için hazır bekleyen biri var. Bu senin sorumluluğunda. | Open Subtitles | زميلى سيقتل شخصا وستكون هذه مسئوليتك |
Şimdi bu senin sorumluluğunda, koca oğlan. | Open Subtitles | وهي مسئوليتك الآن أيها الفتى الكبير |
Şimdi bu senin sorumluluğunda, koca oğlan. | Open Subtitles | وهي مسئوليتك الآن أيها الفتى الكبير |
Kardeşinin senin sorumluluğunda olması gibi bu da benim sorumluluğum. | Open Subtitles | كما كان شقيقك مسئوليتك فوالدي مسئوليتي |
Anlayış göster şu andan itibaren senin sorumluluğunda. | Open Subtitles | مفهوم هي مسئوليتك من هذه اللحظة فصاعداً |
Beni Purgatory' den çıkarmak senin sorumluluğunda değildi. | Open Subtitles | إخراجي من المطهر لم يكن مسئوليتك |
sorumluluğun aileneydi, bir kitap kulübüne değil. | Open Subtitles | مسئوليتك كانت عائلتك ليس أحد نوادي الكتب المبجلة |
Bu bıçağı keskin ve temiz tutup kaybetmemek artık senin sorumluluğun. | Open Subtitles | لذا فإنها مسئوليتك أن تبقيه حاداً ونظيفاً ولا تُضيّعه |
İlişkiyi sağlam tutmak sırf benim değil senin de sorumluluğun. | Open Subtitles | إنها مسئوليتك ان تحافظى على هذه العلاقة وتحميها |
Kargo buraya ulaştı ve bu husustaki sorumluluğun tamamlandı. | Open Subtitles | و بالتالي , مسئوليتك في هذه المسألة قد ولت تماماً أشكرك |
Durumunuzun, oğlunuzu canlı tutma isteğinden farkı olmayabileceğini ve ölümünden sorumlu olduğunuz için kendinizi savunmak istemeniz sonucu ortaya çıkmış olabileceğini düşündünüz mü? | Open Subtitles | هل فكّرت بإحتمال أن حالتك لم تنحدِر من رغبة خيِّرة في أن تُبقي ابنك حيًّا ولكنّها حاجة ماسّة لتُبعِد نفسك عن مسئوليتك تجاه موته؟ |
Havuzu kullanmakta serbestsiniz, ama Sorumluluk size ait. | Open Subtitles | إستخدم حوض السباحة كما تشاء لكن على مسئوليتك الخاصة |
Bu gece ülkeyi terk etmeden önce Vandamm'ın... ona karşı güvenini yeniden kazanmasını sağlamak... sizin sorumluluğunuz diyorum. | Open Subtitles | أحاول تذكيرك ..... أن من مسئوليتك مساعدتنا فى إستعادة .... |
Suçluyu bulmak sizin sorumluluğunuzda Başkan. | Open Subtitles | إنها مسئوليتك لتعثر على المتهم، يا رئيس الوزراء. |
Peki, tamam. Ama senin sorumluluğundalar. | Open Subtitles | حسناً، لكنهم تحت مسئوليتك الكاملة ولا علاقة لنا بهم |
Morgan senin sorumluluğundaydı. | Open Subtitles | هذا هذا يجب أن يعني شىء ما أليس كذلك ؟ مورجان" مسئوليتك" |