"مستاء" - Traduction Arabe en Turc

    • üzgün
        
    • kızgın
        
    • sinirli
        
    • üzgünüm
        
    • kızgınım
        
    • kızgınsın
        
    • rahatsız
        
    • sinirliyim
        
    • üzgündü
        
    • kötü
        
    • memnun
        
    • üzülmüş
        
    • üzüldün
        
    • kızdı
        
    • gücendim
        
    Kelly telefonda sesin o kadar üzgün geliyordu ki hemen geldik. Open Subtitles كيلي، الذي بدا مستاء جدا على الهاتف الذي جئنا على حق.
    Six'in gittiğine üzüldüğünü biliyorum... ve üzgün görünüyorsun, bu beni üzüyor. Open Subtitles اعلم بانك غاضبة بان رقم 6 رحل وأنا مستاء لرؤيتك مستاءة
    kızgın burjuvalar, şüpheli öğretmenler özel hayatına düşkün şairler. Open Subtitles وهناك حيث يوجد برجوازي مستاء أو مدير مدرسة عديم الثقة أو شاعر مرتبط وحده بحياته الخاصة
    Dov ile görüştüm. Babamın buraya gelmekte olduğunu ve çok sinirli olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد كلمت دوف ، وهو يقول أن أبي قادم إلى هنا وهو مستاء
    Terliklerimden rahatsız olduğun için üzgünüm ama eve gidip de değiştirecek değilim. Open Subtitles أنا آسف أنك مستاء من حذائي، لكنني لن أقود للمنزل حتى أغير.
    Fakat bir teröristle birlik olduğun ve bir Amerikan denizcisinin işkence edilip öldürülmesinden sorumlu olduğun düşünülürse biraz kızgınım. Open Subtitles لكن بالنظر الى أنك تتأمر مع ارهابي وأنك مسؤول عن التعذيب و القتل جندي بحريه أمريكي أنا مستاء قليلاً
    Eşinizin ölümü yüzünden üzgün olduğunuzu anlıyorum ama bu, ölümcül bir hata yapmanız için mazeret değil. Open Subtitles أنا أتفهم أنك مستاء من وفاة زوجتك لكن هذا ليس عذرا لارتكاب خطأ فادح آخر
    Evet, onu terk edip seninle çıkmaya başladığım için çok üzgün. Open Subtitles أجل، إنه مستاء للغاية من هجري له ومواعدتك.
    Hayır. bak, belki ölen balık için neden bu kadar üzgün olduğunu anlayabilirim. Open Subtitles لا.انظر أعتقد ربما أني أتفهم لم انت مستاء جدا بشأن السمكة الميتة
    Bak, olanlardan dolayı üzgün olduğunu biliyorum... ama hemen tekrar gençlik formülü üzerinde çalışmaya başlayabiliriz-- Open Subtitles انظر , أنا أعرف أنك مستاء بشأن ما حدث ولكننا نستطيع العودة للعمل على صيغة الشباب
    O çocuğun dedikleri yüzünden hala üzgün değilsin, değil mi? Open Subtitles لذا، اه، أنت لا يزال مستاء حول ما قال هذا الرجل، هل أنت؟
    Evet, onu terk edip seninle çıkmaya başladığım için çok üzgün. Open Subtitles أجل، إنه مستاء للغاية من هجري له ومواعدتك.
    Joe'nun bize kızgın olduğunu söylüyorsun ama inan bana, beni böyle bir piçle aynı yere soktuğu için benim Joe'ya olan kızgınlığımın yanında hiç kalır. Open Subtitles أن كنت تظن أن جو مستاء فليس شيئا مقارنة بي . لوضعي بنفس الغرفة مع هذا الوغد
    Joe'nun bize kızgın olduğunu söylüyorsun ama... inan bana, bu, beni böyle bir piçle aynı yere soktuğu için... benim Joe'ya olan kızgınlığımın yanında hiç kalır. Open Subtitles أن كنت تظن أن جو مستاء فليس شيئا مقارنة بي . لوضعي بنفس الغرفة مع هذا الوغد
    Dov ile görüştüm. Babamın buraya gelmek için yolda ve çok sinirli olduğunu söyledi. sinirli mi? Open Subtitles لقد كلمت دوف ، وهو يقول أن أبي قادم إلى هنا وهو مستاء
    Google'ın, sizleri ve kullanıcılarımızı kimsenin haberinin olmadığı şeyler yapan hükümetten koruma noktasında kaldığı için üzgünüm. TED أنا مستاء من أن تكون غوغل هي التي تحميك وتحمي المستعملين من عمل تقوم الحكومة به بشكل سري دون أن يعلم به أحد.
    kızgınım, çünkü New York'taki son gecemi berbat etti. Open Subtitles أنا مستاء معظمها حول له تخريب بلدي الليلة الماضية في نيويورك.
    Gibbs göreve seni değil beni dahil etti diye kızgınsın. Open Subtitles كنت مستاء فقط لأن جيبس قراءة لي في وليس لك.
    Ben de senin kadar sinirliyim ama bunu unutmak zorundayız. Open Subtitles أنا كما مستاء حول هذا كما أنت، لكن هذا واحد، لدينا لترك.
    çünkü 16 yaşındayken bir ay göründüğünden daha uzun gelir insana. Neyse, uçaktayken gerçekten çok üzgündü, TED لأنها فترة طويلة إذا كنت في 16 من عمرك عموما، لقد كان مستاء جدا على الطائرة
    Şu an öyle kötü hissediyor ki yanına bile gelemiyor. Open Subtitles إنه مستاء جدا أنه غير قادر علي أن يأتي هنا
    Bilmenizi isterim ki, ...şu ana kadar yaşadığımız bu tecrübeden hiç memnun değilim. Open Subtitles كما تعلم، كنت سأقول، أنا مستاء للغاية من هذه التجربة برمتها حتى الآن.
    Davacı köpek için çok üzülmüş ama müzakere edebileceğimizi düşünüyorum. Open Subtitles المدعي مستاء حقا عن الكلب، ولكن أعتقد أننا يمكن التفاوض.
    Hasta olmama çok mu üzüldün? Open Subtitles انت مستاء لأننى مريضة , اليس كذلك ؟
    Geçen akşam asını kozlayınca biraz kızdı bana, ama beraberlik elini kazanınca beni affetti. Open Subtitles لقد كان مستاء قليلا الليله الماضيه عندما تفوقت عليه ولكن عندما ربحنا الجوله فى النهايه قد غفر لى حسنا
    Ayrıca bu vakadan daha önce haberdar edilmediğime de gücendim. Open Subtitles وأنا مستاء أيضا أني لم أبلغ بهته القضية في الحال

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus