| Yerinde siz olsanız ve birisi size silah doğrultmuş olsa ne yapardnız? | Open Subtitles | لو أن احدهم أوقفك في باص وصوب مسدساً إلى رأسك ماذا ستفعل؟ |
| Yani Dünya'ya bir silah tutup, tetiğe basarsam sadece delik açmıyorum, gezegeni de öldürüyorum. | Open Subtitles | إذن، لو صوَّبت مسدساً إلى الأرض، و أطلقت النار فلن أصنع فقط ثقباً في التربة، و إنـَّما أنا أقتل الكوكب |
| Söylediğinize göre bayım... adam başınıza silah dayayarak satmamış o tapuyu size. | Open Subtitles | كما يبدو الأمر يا سيدي فالرجل لم يبيعكم ذلك الحق وهو يوجه مسدساً إلى رأسك |
| Daha önce yüzüne silah doğrultulmuş muydu? -Bir kez. | Open Subtitles | هل حدث و أن صوب أحدهم مسدساً إلى وجهك من قبل ؟ |
| Evime zorla girip, başıma silah dayadın. | Open Subtitles | , أنت اقتحمت منزلي و تصوب مسدساً إلى رأسي |
| Kardeşin benim evime girip kafama bir silah dayadı. | Open Subtitles | , شقيقك جاء إلى منزلي و صوب مسدساً إلى رأسي |
| Hiç kimse Roni'nin yüzüne silah doğrultamaz. Tamam mı? | Open Subtitles | لا أحد يوجه مسدساً إلى وجه روني ، موافقة؟ |
| Aramıza sızdırdığın adamlarından birine kafama silah dayamasını söylersin onlar da tetiği çekerler, istediğini alırsın, anlıyor musun? | Open Subtitles | سأجعل واحد من رجالي ليصوب مسدساً إلى رأسي يضغط على الزر و تقتلني هل تفهمني؟ |
| Kafama silah dayamak senin için çok kolaydı. | Open Subtitles | لقد كان من السهل بالنسبة لك أن توجه مسدساً إلى رأسي |
| Hayır. Kafama silah dayayan küçük herif bu. | Open Subtitles | كلا، هذا هو الرجل القصير الذي كان يصوب مسدساً إلى رأسي. |
| Kafana silah dayıyorum, birden masum mu oluyorsun? | Open Subtitles | هل أصبحت بريئاً فجأة لأنني أصوب مسدساً إلى رأسك؟ |
| Eve gidene kadar dövdü merdivenlerde, asansörde, odamda ve kafama silah dayadı. | Open Subtitles | ضربني طوال الطريق إلى المنزل، عبر السلالم، في المصعد في غرفتي، وجّه مسدساً إلى رأسي. |
| O zaman yapma. Tanrım, kimse kafana silah tutamaz. | Open Subtitles | أجل، لا ترحل إذاً، رباه لا أحد يصوب مسدساً إلى رأسك |
| Bence alnıma bir silah dayamalısınız. | Open Subtitles | كان عليك أن تصوب مسدساً إلى رأسي |
| Hiç kimse Roni'nin yüzüne silah doğrultamaz. | Open Subtitles | لا أحد يوجه مسدساً إلى وجه روني |
| - Kafama silah dayanan bir herif vardı. | Open Subtitles | ذلك الرجل القصير الذي صوّب مسدساً إلى رأسي... |
| Ama seçmem gerekirse yani kafama silah falan dayanırsa... | Open Subtitles | لكن لو توجب علي الاختيار, و ...كأنك تصوب مسدساً إلى رأسي |
| Kafama silah dayaman gerek. | Open Subtitles | سيتوجب عليك أن توجه مسدساً إلى رأسي |
| Bana bir silah doğrultuyorsun. | Open Subtitles | تصوب مسدساً إلى رأسي |
| Slim, birinin suratına silah çekmek için 300 mil yol gelmedim. | Open Subtitles | (سليم) لم أقطع مسافة 300 ميلاً لأصوب مسدساً إلى وجه شخص ما |