"مسممة" - Traduction Arabe en Turc

    • zehirli
        
    • Zehirlenmiş
        
    • zehirlendi
        
    • zehirliydi
        
    • zehirleneceğiz
        
    Millet, hava yoluyla bulaşan toksinlerden zehirli sulardan ve virüslerden bahsediyor. Open Subtitles يرجئ الناس الأمر لسم ينتشر جوًّا أو مياه مسممة أو فيروسات.
    ve bütün erkekler avlanmak için zehirli oklardan kullanıyorlardı tamamen ölümcül TED وكل الرجال يمتلكون اسهم مسممة تستخدم للصيد وهي مميتةٌ تماماً
    Bu tutuklama emri sizi, 6 Mayıs 1946 tarihinde Richard Patrick Paradine'e zehirli madde vermek veya verilmesine neden olarak onu öldürmekle suçluyor. Open Subtitles المذكرة تتهمك بأنه فى يوم 6 مايو 1946 م, قمت بدسّ او تسببت فى دسّ , مادة مسممة لريتشارد باتريك بارادين, وادت الى مقتله
    Zehirlenmiş hissediyorum. Open Subtitles أشعر بأني مسممة
    Hükûmet, Bikini Atol'e nükleer silahla saldırdı, binlerce kişi zehirlendi. Open Subtitles تفجر الحكومة سراً رؤوساً نووية فوق جزيرة "بيكيني"، مسممة الآلاف.
    Yani sence şekerler gibi zarflar da mı zehirliydi? Open Subtitles اذن, أتظن ان الظروف مسممة ايضا كما الحلوى؟
    Köpüğü piyasadan çektiler çünkü zehirli olduğu ortaya çıktı. Ama bana sorarsan, onu yiyecek kadar salaksan, ölmeyi de hak ediyorsun demektir. Open Subtitles لقد أخرجوا الرغوة من السوق لأنهم وجدوها مسممة لكن إن سألتني ، إن كنت غبياً كفاية لتأكلها فتستحق الموت
    Tanrı'm, haklısın. Bir zamanların saf meyvesi, zehirli elmakat'a dönüştü. Biliyor musun? Open Subtitles يا إلهي ، أنت محق ، تلك فاكهة الصفعة الحلوة الطاهرة تحولت إلى صفعة مسممة
    Sonuçlar zehirli çıktığında daha önce de yaptığı gibi mülkündeki kiracıları tahliye edecek, evlerini yıkıp sonunda lüks konutlarının inşaatına başlayabilecekti. Open Subtitles والنتائج كانت تقول انها مسممة سيقوم بطرد المستأجر من ملكيته ويخرب منازلهم
    Ne yani gittin de şansına zehirli meyveli pasta mı verdiler sana? Open Subtitles لذا أنت فقط أشتريت الكعكة الذي حدث أن تكون مسممة ؟
    Bu adamın oyuncakların zehirli olduğunu bildiğine ve yine de çocukların hayatıyla oynadığına dair kanıtımız var. Open Subtitles أوراق المحاكمة تثبت أن هذا الرجل عرف أن اللألعاب مسممة ومع ذلك باعها مخاطرا بحياة الأطفال
    Biranın üretiminin ucuz olması için içerisine zehirli metal katılmasını istedi, yani öyle mi? Open Subtitles نعم قال بالفعل انه يريد خامة رخيصة مسممة مدخلة في صناعة البيرة؟
    Efendim, duyduğum söylentilere göre maliyeti azaltmak için zehirli metal içeren bira üretimini emretmişsiniz. Open Subtitles سيدي، أنباء متناثرة في المصنع تقول إنك شخصيا طلبت مواد مسممة لتصنيع علب البيرة
    Birayı bir kaç dolar daha aza imal etmek için daha güvensiz ve zehirli metal katılması için emir verdim. Open Subtitles أمرت المصنع أن يبدأوا في صنع علب الجعة من مواد مسممة رديئة لاوفر بعض النقود
    Hayır.Tükür onu! Tükür onu! zehirli olabilir. Open Subtitles ـ ابصقها انها ربما تكون مسممة ـ ماذا ؟
    O sadece bir böcek değil. O devasa, zehirli bir böcek! Open Subtitles إنه ليس مجرّد حشرة إنه حشرة ضخمة مسممة
    zehirli değil. İlerlemeye devam edelim. Open Subtitles انها ليست مسممة.فقط اكمل تحركك
    Yanımda muhtemelen Zehirlenmiş biri var. Open Subtitles أنا قادم مع ضحية مسممة
    Kuş Zehirlenmiş. Open Subtitles انها مسممة
    Tedavi esnasında zehirlendi. Şu aldığı haplarla ilgili olmalı. Open Subtitles ... كانت بطنها مسممة من تلك الحبوب التى كانت تأخذها
    Ne kadar şanslısınız bilemezsiniz, şişe zehirliydi. Open Subtitles ليس لديك أدنى فكرة كم أنت محظوظ، تلك الزجاج كانت مسممة
    O zaman hepimiz zehirleneceğiz. Open Subtitles جميع الشحنات ستكون مسممة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus