Taş kırmadığı zamanlarda mektup almasına izin var mı? | Open Subtitles | هل مسموح له أن يتلقى الخطابات عندما لا يقوم بتكسير الصخور؟ |
Eğer Gus'a uzmanlığı için şov yapmasına izin varsa o zaman benimki içinde izin var. | Open Subtitles | لو جاس مسموح له باستعراض خبرته اذن انا ايضا مسموح بعرض خاصتي |
Bar çalışanları ve benim dışında kimsenin buraya giriş izni yok. | Open Subtitles | لا أحد مسموح له خلف الحانة غير طاقم الحانة وأنا |
Odasından çıkma izni yok, bu yüzden kapının önünden konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | ، إنّه غير مسموح له بالخروج من غرفته . لذلك، يمكنك أن تتحدث له عبر الباب |
Kim gitmeye izinli değil demiştin? | Open Subtitles | ذَكرني مرة أخرى من الذي غير مسموح له بالذهاب ؟ |
Topa vurulana kadar hareket etmesine izin yok. | Open Subtitles | غير مسموح له بالتحرك الى حين ان تنطلق الكرة |
Ancak şu anda sadece eskiden kalma güvenli, eğitici, kapalı mekan oyuncaklarla oynamaya izni var. | Open Subtitles | والآن مسموح له فقط بأن يلعب بألعاب منزلية آمنة وتعليمية من الأيام الخوالي |
Kimsenin sana yoğurt vermeye izni yoktu, | Open Subtitles | لا احد كان مسموح له اعطائك اللبن |
Bu arada mırıldanmasına izin var. | Open Subtitles | بالمناسبة، الأمير مسموح له بالهمهمة |
Bunu yapmasına izin var mı? | Open Subtitles | هل مسموح له ان يفعل ذلك؟ |
Şarkı söylemesine izin var mı? Hayır. | Open Subtitles | هل مسموح له بالغناء |
- Az önce birini gördüm. - Kimsenin buraya girmeye izni yok. | Open Subtitles | شاهدت شخص ما - لا احد مسموح له ان يكون هنا - |
Yediğim şey hakkında kimsenin birşey söyleme izni yok. Nasıl diyorsan, Jack. | Open Subtitles | كل شخص غير مسموح له بالتكلم عما تناولته |
Beni uyarmadan bunu yapmaya izni yok. | Open Subtitles | غير مسموح له فعل هذا بلا انذاري |
Ama o izinli buradan çıkmaya. Ama yaşamasına izin verildi | Open Subtitles | لكنه مسموح له بالحياة، وآخرون هنا سمحوا بحدوث هذا. |
Oradan iş yönetmesine de izin yok. Doğru evet. | Open Subtitles | اجل، وغير مسموح له بممارسة أيّ عمل من هناك |
Yenilere izin yok. Bizim kadar güçlü olman gerekiyor. | Open Subtitles | لا أحد مسموح له بذلك يجدر بك أن تكون قوياً لكي يسمح لك |
Komutanım, gitmeye izni var mı? | Open Subtitles | حضرة الضابط، هل مسموح له بالخروج؟ |
Yalnızca beş dakika görüşme izni var. | Open Subtitles | -هيا ، مسموح له فقط 5 دقائق |
Çünkü oynama izni yoktu. | Open Subtitles | لأنه ليس مسموح له بالخروج حتى يلعب |