| Televizyonu dert etmekten daha büyük sorunlarımız var, tamam mı? | Open Subtitles | لدينا مشاكل أكبر للقلق بشأنها من التلفاز ، حسناً ؟ |
| Ondan daha büyük sorunlarımız var. | Open Subtitles | لدينا مشاكل أكبر من، استبيان القواعد المخالفة |
| Ayrıca benim uğraşacak Daha büyük sorunlarım var. Bu kadın olayı gibi. | Open Subtitles | بجانب ذلك , لدي مشاكل أكبر لأتعامل معها , مثل كوني إمرأة |
| İstediğini yap, ama bence daha büyük sorunların var. | Open Subtitles | افعلي ما تريدين، لكن يظهر لي أنّ لديكم مشاكل أكبر |
| Kendi kendini tedavi etmeye kalkan insanların, ...genellikle daha büyük sorunları var demektir. | Open Subtitles | تعرفين، الناس الذين يعيشون على العقاقير هم ربما يختبئون فقط من مشاكل أكبر |
| Bak, Küçük kelimelerden daha büyük problemlerin var. | Open Subtitles | إسمع لديك مشاكل أكبر من تلك الكلمات هناك |
| Şu anda daha büyük sorunlarımız var. | Open Subtitles | حسناً، ولكن بهذه اللحظة لدينا مشاكل أكبر |
| Havaalanından evine olan yolu bulamıyorsa daha büyük sorunlarımız vardır. | Open Subtitles | إن لم تستطع إيجاد طريقها إلى المنزل من المطار فلدينا مشاكل أكبر |
| Hepimiz hayal kırıklıkları ile yaşarız ve şu an daha büyük sorunlarımız var. | Open Subtitles | نحن جميعًا نعيش مع خيبة الأمل و الآن ، لدينا مشاكل أكبر |
| Fakat soruşturmadan daha büyük sorunlarımız var. | Open Subtitles | لكن لديك مشاكل أكبر من مكتب التحقيقات الداخلية. |
| Bana sonra bağır, daha büyük sorunlarımız var. | Open Subtitles | الصراخ لي في وقت لاحق، لدينا مشاكل أكبر. |
| Hafızamı kaybedip unuttuğumu farzedeceğim. daha büyük sorunlarımız var. | Open Subtitles | أود ذلك ولكن لدينا مشاكل أكبر الآن |
| Dostum, sen ve senin acınası aşk hayatından çok Daha büyük sorunlarım var. | Open Subtitles | رفيق ، لديّ مشاكل أكبر بكثير منك ومن حياتك العاطفية المثيرة للشفقة |
| Ama Daha büyük sorunlarım var! Sen fark etmemiş olabilirsin, ama birçok şeyi berbat ettim. | Open Subtitles | لدي مشاكل أكبر من هذه ربما لم تلاحظي |
| Açıkçası bundan Daha büyük sorunlarım var. | Open Subtitles | بصراحة، لدي مشاكل أكبر من هذه. |
| Tamam, benim sıramı alabilirsin. Senin daha büyük sorunların varmış. | Open Subtitles | حسناً، يمكنكِ الحصول على جلستى أنتِ لديك مشاكل أكبر |
| Tamam, benim sıramı alabilirsin. Senin daha büyük sorunların varmış. | Open Subtitles | حسناً، يمكنكِ الحصول على جلستى أنتِ لديك مشاكل أكبر |
| Ayrıca bu kasabanın daha büyük sorunları var. | Open Subtitles | بالإضافة أن هذه البلدة تعاني من مشاكل أكبر |
| Hesabınla ilgili değil. Bundan daha büyük problemlerin var. | Open Subtitles | هذا ليس بخصوص فاتورة الطاولة لديك مشاكل أكبر من ذلك |
| Çözmemiz gereken daha büyük sorunlar var. Çalışmaya başlasan iyi olur. | Open Subtitles | نحنُ لدينا مشاكل أكبر لتَعامُل معها، لذا ركّزي على الأهمّ! |
| Eğer belirtiyi dikkate alıyor, daha büyük eğilimi görmezden geliyorsak işte o zaman başa çıkmamız gereken daha büyük problemlerimiz var demektir. | TED | وإذا عالجنا الأعراض متجاهلين الاتجاهات الأكبر، عندها نكون حصلنا على مشاكل أكبر علينا حلهّا. |
| Çünkü benden çok daha büyük sorunlarınız var, Sayın Başkan. | Open Subtitles | لأن لديك مشاكل أكبر بكثير مني يا سيدي الرئيس |
| Bu adamın izinsiz mülke girmekten çok daha büyük dertleri var. | Open Subtitles | هذا الرجل لديه مشاكل أكبر بكثير من التعدي على ممتلكات الغير |
| Bakın, gerçek şu ki daha büyük sorunumuz var ve bunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | اسمع، الحقيقة هي كلنا لدينا مشاكل أكبر الآن . و أنت تعرف هذا |
| Her ne kadar bu genç bayanın ölmesi çok trajik bir mesele olsa da halletmem gereken daha önemli sorunlarım var. | Open Subtitles | موتُ هذهِ الفتاة الشابة مأساةٌ كبيرة لكن لدي مشاكل أكبر لأتعامل معها |