Agloe, New York, haritacılar arasında çok ünlüdür, çünkü kağıttan bir kenttir. | TED | أغلو نيويورك مشهورة جداً عند رسامي الخرائط؛ ذلك لكونها مدينة وهمية. |
Şimdi başarılı ve ünlü oldun ama "Hiçbir şeyin önemi yok" diyorsun. | Open Subtitles | لقد أصبحت شخصية عظيمة و مشهورة و الآن كل ذلك ليس بشيء |
Uluslararası ticaretin merkezi olan bu şehir gökdelenleri ve parıltılı ticaret merkezleriyle meşhurdur. | Open Subtitles | مركز التجارة الدولية إنّ المدينة مشهورة لخليطه من ناطحات السحاب ومركزه التجاري النشط |
Baş sayfadasın. ünlüsün bebeğim. | Open Subtitles | أنظري لقد تصدّرتي الصفحة الأولي لقد أصبحتي مشهورة |
Muhteşem sarayları, tapınakları ve ipekle baharat ticaretinden elde edilen zenginliğiyle ünlüydü. | Open Subtitles | مشهورة بقصورها الكبيرة ، و معابدها المذهبة . وفيضان أسواقها بالحرائر والتوابل |
Ayrıca onları bilinen uluslararası bir suç örgütüyle işbirliği yapmakla da itham ediyorum. | Open Subtitles | أنا أتهمهم أيضا بالعمل مع منظمة إجرامية دولية مشهورة |
Evet, beş yaşın altındakiler arasında çok ünlüyüm. | Open Subtitles | نعم، أنا مشهورة جداً لأطفال ما تحت سن الخامسة |
Bizim markamız bütün Buroli'de dayanıklılığıyla ünlüdür. | Open Subtitles | فبضاعتنا واعمالنا مشهورة في جميع انحاء بورولي |
İngiliz turtaları dünyaca ünlüdür. | Open Subtitles | الفطائر الإنكليزية أصبحت مشهورة حول العالم |
Bu sırada, Bay Slovak'ın avukatı Bruce Cutler sansasyonel davalar almasıyla ünlüdür. | Open Subtitles | في المسألة القريبة ، محامي السيد سلوفاك بروس كلتر مشهورة بمعالجة الحالات المدهشة |
Yapmam gereken tek şey ünlü olmak. İnsanlar beni izliyorlar. | Open Subtitles | كل ما عليّ فعله هو أن أصبح مشهورة يشاهدني الناس |
Kendisi italyandır,fakat Paris'te yaşıyor. Çok ünlü bir aileden, 700yıl öncesine dayanıyor. | Open Subtitles | انه ايطالي لكنه يعيش في باريس من عائلة مشهورة عمرها سبعمائة عام |
Meg'in sosu pek meşhurdur. İçinde her besin grubundan bir şey var. | Open Subtitles | صلصلة لحم ميغ مشهورة انها تعتبر أحد أنواع الطعام الأساسية |
Bu köy hırsızları ile meşhurdur | Open Subtitles | هذه القرية مشهورة في افغانستان بانها قرية لصوص |
Ve şimdi artık ünlüsün... .. .. | Open Subtitles | وبعد أن أصبحتِ مشهورة ها أنتِ تخبئين نفسكِ |
Senin bunları yapmana gerek olduğunu sanmıyorum çünkü bayağı ünlüsün sen. | Open Subtitles | لا يجب عليك ان تفعلي ذلك بالضرورة لأنك مشهورة |
Balıkçı köyü heykelleriyle ünlüydü. | TED | وكانت قرية الصيادين تلك مشهورة بالمجسمات الفنية |
Daha sonra bende televizyonda çok bilinen... bir karakteri oynamaya doğru sürüklendim. | Open Subtitles | بعدها اتجهت للعب دور شخصية مشهورة لسلسلة تلفزيونية |
Haberlerime aşinamısınız bilmiyorum ama, ben izleyicilerin ne düşündüğünü söylemekle ünlüyüm. | Open Subtitles | الأن لا أدرى لو تعرف طبيعة عملى لكن أنا مشهورة لأقول ما يفكر به المشاهدين |
Çok popülerim. Okuldaki herkes beni çok sever. | Open Subtitles | أنا مشهورة جدا الجميع يحبني جدا في هده المدرسة |
Her cuma çocuklar için bir konuşmacı getirtiriz ve böcek kadın çok popülerdir. | Open Subtitles | بكل جمعة نختار متحدث للحضانة وسيدة الحشرات مشهورة جدًا. |
Buraya 7km yarıçapı uzaklıkta yaşıyor ve erkekler arasında popüler biri. | Open Subtitles | تعيش على بعد 5 أميال من هُنا وهي مشهورة بين الرجال |
şöhret için neler yapmaya hazırsın bana söyle yeter. | Open Subtitles | فقط أعلميني كم مستعدة للمجازفة لتصبحي مشهورة. |
Paula, yönetmenlerin yıldız üstündeki kontrolünü ele geçirmekle ünlenmişti. | Open Subtitles | أصبحت بولا مشهورة بالضغط على المخرجين لكي لا يسيطروا على النجمة |
Erkak arkadaşlarıyla asla evlenmediği için, meslektaşlarım arasında tanınmış biridir. | Open Subtitles | هي مشهورة في مجال عملي لأنها لم تتزوّج أبدا صديقها ذاك |
Hegel'in meşhur bir sözü var: "Afrika tarihi, geçmişi, öyküsü olmayan bir yerdi." | TED | حسنًا، يقول هيغل في مقولة مشهورة له أن أفريقيا كانت بلادًا بلا تاريخ، بلا ماضٍ، وبلا قصص تاريخية. |