"مشينا" - Traduction Arabe en Turc

    • yürüyoruz
        
    • yürürsek
        
    • gittik
        
    • yürümüştük
        
    • yürüdük
        
    • yürüyorduk
        
    • yürüdüğümüz
        
    Saatlerce yürüyoruz, ve bu yer nerede? Open Subtitles لقد مشينا لساعات و هذا ما قد إنتهينا إليه ؟
    Yaklaşmış olmalıyız. 6 gündür yürüyoruz. Open Subtitles مؤكد أننا أصبحنا علي مقربة , فنحن قد مشينا لمدة 6 أيام الان
    Bay Monk,Eğer yürürsek fiskiyeyi kafamızdan atabiliriz Open Subtitles السيد مونك ، اذا مشينا الان لن نفكر بالنافورة
    Gidip Daniel'i alsak iyi olur. Eğer yürürsek, kapanmış dava pizzasının kalorilerini de yakabilirsin. Open Subtitles إن مشينا , فسيمكنكِ التخلّص من بعض السعرات الحرارية لبيتزا القضيّة المحلولة
    Tavuk yiyecektik, bu yüzden bir çiftliğe gittik. Open Subtitles كنّا ذاهبين لإحضار دجاجة، لذا مشينا فى المزرعة.
    Biliyor musun, baban ve ben ilk randevularımızdan birinde bu sokaklarda yürümüştük. Open Subtitles كما تعلمين، أنا ووالدكِ مشينا كثيراً من هنا بأول لقاءاتنا.
    O gece 85 km yürüdük. Bu, iki maraton eder. Open Subtitles مشينا تلك الليلة 85 كم اي ما يوازي مارثون مرتين
    Elele yürüyorduk ve o an suçluluk hissinden değil de Open Subtitles مشينا ويدي في يدها, كان ذلك ثقيلًا عليّ, ليس كنوع من الخطيئة,
    Son 24 saat, buraya ulaşmak için birlikte yürüdüğümüz bu zorlu yolda en zor saatlerdi. Open Subtitles الـ24 ساعة المنصرمة كان الأصعب بهذا الطريق الطويل الملئ بالتحديات والذي مشينا به سوياً كي نصل إلى هذه اللحظة
    Üç tırnak... Kilometrelerdir yürüyoruz. Open Subtitles يوجد ثلاثة اميال ونحن مشينا ميل واحد
    Sadece bir kaç yüz metre. Biz ise saatlerdir yürüyoruz. Open Subtitles يوجد ثلاثة اميال ونحن مشينا ميل واحد
    Bu konuyu konuşacağız. Ne zamandır yürüyoruz? Open Subtitles سوف نتحدث بذلك. كم من المدة مشينا ؟
    Hayır. yürürsek yetişiriz. Open Subtitles لا . نحن بخير سوف نصل بالوقت بالمناسب لو مشينا
    Ama aydınlığa yürürsek, ki aydınlatan O'dur o zaman bir başkasıyla kardeş olabiliriz. Open Subtitles و أنه إن مشينا بطريق النور و الرب هو من نور عندها نكون مرتبطين واحدنا بالأخر
    Yarım depo benzinimiz var. 150 mil yol gittik. Open Subtitles نحن نملك نصف خزان الوقود نحن مشينا 150 ميل على هذا الطريق
    Bizler, Tanrı'nın ve sunak taşının da yardımıyla onun gittiği yoldan gittik, ve döndük. Open Subtitles مشينا على خطاه وعدنا... بفضل الله وحجر مذبح وثني.
    Central Park'ta yürümüştük sen beni köprünün üzerinde öpmüştün. Open Subtitles و مشينا خلال سنترال بارك و انت قبلتنى على الجسر بجانب البحيرة ؟
    Göl kenarında el ele yürümüştük. Open Subtitles مشينا اليد في اليد على طول رصيف البحيرة
    Saatlerce yürüdük... ..küçük bir köye kadar, ortalıkta kimse yoktu. Open Subtitles لقد مشينا لساعات بين قرى صغيرة متواجدة فى أماكن مجهولة
    yürüyorduk. Birkaç kişi birbiriyle uğraşıyordu. Open Subtitles مشينا إلى الداخل و بعض الأصدقاء كانوا يتمازحون مع بعضهم البعض
    Gri tepeler ve çalılıkların arasından aşağı doğru...~ ...birlikte yürüdüğümüz uzun, beyaz yolda... ~ ...tıpkı bir ketenkuşu gibi kahverengi ve yumuşacık görünüyordun. ~ Open Subtitles "بالطريق الطويل، مشينا معًا. بين التلال الرمادية والنباتات. "بدوتِ بُنيّة وناعمة كطائر الزقيقية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus