Bu arada, Kaynaklarım bana buraya iki askeri helikopterin indiğini söylediler. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، مصادري أخبرتنى بأن مروحيتان عسكريتان هبطتا هنا بالمطار |
Her iki sınıra da gidip geldim ve kendime göre Kaynaklarım var. | Open Subtitles | لقد مررت بطرفي الحدود كما لدي مصادري الخاصة. |
Kendi köşemde bu tarz konuları işliyorum... ve harika Kaynaklarım var: | Open Subtitles | أنا أناقش مثل تلك القضايا فى عمودي الصحفي :و لدي مصادري الرائعة وهم أصدقائي |
Ama işin özeti, seni korumak için kaynaklarımı kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | لكن الحد الفاصل هو أريد إستعمال مصادري لحمايتك |
Haber Kaynaklarıma göre Tropigala'ya karşı bir eylem planlıyormuşsunuz. | Open Subtitles | مصادري تخبرني أنكم تنوون الحصول على فندق تروبيجالا |
Benim kaynağım burada, Güney Su Kabilesinde son bir su bükücünün olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أنتِ تكذبين, مصادري تقول أنه تبقى مُسخر ماء واحد في قبيلة الماء الجنوبية |
Kaynaklarımın dediğine göre rezervasyonlar yüzde 20 azalmış bile. | Open Subtitles | مصادري تخبرني أن الحجوزات قد نزلت بنسبة 20 بالمئة |
Eğer Kaynaklarımdan aldığım bilgi doğruysa, bizi tehlikeye atabilecek biri olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لو أن مصادري صحيحة, هناك شخص ما يمكن أن يوفر علينا العناء. |
Kaynaklarım etkileyici bir ordu toplamayı başardığını söylüyor, hem de oldukça kısa bir sürede. | Open Subtitles | مصادري أخبرتني عندك القدرة عل حشد جيش عظيم في وقت قصير نسبيا |
Haber Kaynaklarım güvenilir değil. | Open Subtitles | وأني أبالغ في مشكلة المخدرات، مصادري غير موثوقة، ولا أجيد الكتابة. |
Prince George'daki Kaynaklarım nişancının bir kart bıraktığını söylüyorlar. | Open Subtitles | مصادري في الملك جورج قالت أن القناص ترك ورقة إتصال |
Kaynaklarım bana konuşman yüzünden aşırı tepki gösterdiğimi söyledi. | Open Subtitles | نعم , حسنا مصادري اخبروني اني قد بالغت في حديثك |
Polis departmanındaki Kaynaklarım bana bu apaçık politik manipülasyon sebebiyle dehşete düştüklerini söylediler. | Open Subtitles | مصادري داخل الشرطة تقول بأن الشرطيين الأدنى مَرتبة مُستاؤون من هذا التلاعب السياسي الوقح |
Kaynaklarım bunu çoktan onayladı, yani gerçeği inkâr etmenin bir anlamı yok. | Open Subtitles | ,مصادري قد أكّدت هذا بالفعل لذلك لا فائدة من إنكار الحقيقة |
Nüfuzumu, ve kaynaklarımı, onları vazgeçirmek üzere kullanabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أستخدام نفوذي وتأثيري و مصادري لأعرقل مقدرتهم على الاستمرار بفعالية |
Kendimi topladım, kaynaklarımı seferber ettim, şimdi her şey daha bile iyi olacak. | Open Subtitles | ونهضت من جديد إستعملت مصادري والان الأمور بدأت في التحسن |
Mevcut hareketlerim kısıtlandığından beri kaynaklarımı kullanmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد اضطررت لاستخدام مصادري كون أنشطتي قد حُددت بعض الشيء |
- Evet, efendim. Kaynaklarıma göre Ruslar bir hafta önce planlıyor. | Open Subtitles | مصادري تخبرني بان الروس يخططون لاطلاق واحد في وقت سابق |
Seçimlerden bir hafta önce bir kaynağım bana rüşvetçilik gösteren belgeler gönderdi. | Open Subtitles | قبل إسبوع من بدأ الإنتخابات، أحد مصادري أرسل لي وثائق تدينه بالرشوة |
Mektubu kaynağın ismini vermeden yayınlasak bile Kaynaklarımın kimliği sonunda ortaya çıkar ve başları yanar. | Open Subtitles | نشر هذه القصة سيحدد خصوصاً ويبدد مصادري بدون ذكر اسمائهم |
Kaynaklarımdan edindiğim bilgiye göre bugün belediye başkanını büyük bir sürpriz bekliyormuş. | Open Subtitles | مصادري تخبرني بأن العمدة يتوقع مفاجأة كبيرة اليوم |
Çünkü jambon penis yoluyla vücuda alınamaz ve eğer kaynağımı soruyorsan... | Open Subtitles | لأن " سبام " لا يمكن إمتصاصه عبر القضيب وإذا سألتني أن أضع مصادري |
bağlantılarım, 500 kişilik bir milis grubunun harekete geçtiğini bildirdi. | Open Subtitles | مصادري أبلغتني بمشاهدة مجموعات من المتمردين تصل أعدادهم إلى 500 |
Dün, bir kaynaktan e-posta aldım. | Open Subtitles | وصلتني البارحة رسالة إلكترونية من أحد مصادري |
Sana derdimi söyleyeceğim, karşımda hiç dinlemeyen bir kadın var. Morgdaki bağlantım onu doğruladı. Ceset bu gece erken saatlerde bulunmuş. | Open Subtitles | سأخبرك ما مشكلتي، لدي امرأة هنا لا تصغي إلي مصادري تؤكد اكتشاف جثة الليلة |
Bence fazla dikkat çekmek istemiyor, yani bende, odasını kontrol edebilecek kaynaklarımla çalışıyorum. | Open Subtitles | لا أظن بأنها تود أن تلفت الإنتباه لذا شغلت مصادري وتفقدوا غرفتها |
Ryan, muhbirlerimden biri Diego Diaz adında bir Meta üyesini aldığınızı duymuş. | Open Subtitles | لقد وصلني من مصادري يا راين بأنكم قد أمسكتم برجل من الميتاس اسمه دييغو دياز. |