"مصراعيه" - Traduction Arabe en Turc

• ardına kadar
• sonuna kadar

Dairesinin kapısı ardına kadar açık halde bulundu. Kaçırılma gibi duruyordu.
وجدوا باب شقتها مفتوحا على مصراعيه بدا و كأنها عملية إختطاف

Kapısı ardına kadar açıktı. Ben de kapıcıyı aradım.
. كان بابه مفتوح على مصراعيه . إتصلت بالبواب

Kapı ardına kadar açık, ne yapıyorsun?
في منافسات مضاعَفة ما الذي يجعل الباب مفتوحا على مصراعيه هكذا؟

Siz! Bu kapı sonuna kadar açılmalı.
و أنت، إستمر، عندما أعود، أريد أن أري هذا الباب مفتوحا علي مصراعيه

Dürüst olalım, bebeğim. Artık o kapı sonuna kadar açık oluyor zaten.
عزيزتي لنكن صرحاء، حالياً ذلك الباب مفتوح على مصراعيه

Aslında, sonuna kadar açıktı.
وفي الواقع، كان مفتوحا على مصراعيه.

Yapman gereken anahtarı yoketmekti. Kapıyı ardına kadar açmak değil.
كان من الفروض ان ترمى المفتاح لا ان تتركى الباب مفتوحا على مصراعيه

Bagaj vagonuna gittiğimde kapı ardına kadar açıktı.
عندما ذهبت إلى عربة الأمتعة، باب التحميل، كان مفتوحاً على مصراعيه

Ne? Kapı ardına kadar açıktı. Herhangi biri burada saklanıyor olabilir.
إنه مفتوح على مصراعيه أى شخص يمكنه الإختباء هنا

Güvenlik ekibi boğuşma emarelerine rastlamış. Kapısı da ardına kadar açıkmış.
وجدت الحرس الأمني آثاراً عن الصراع، كما كان باب شقّتها مفتوحاً على مصراعيه

Size söylüyorum, bir kadın öne çıksa baraj kapakları... ardına kadar açılacak.
أقول لك، واحدة فقط تتقدم، وستفتح الباب علي مصراعيه

Kapı ardına kadar açık.
عن طريق جذب الاستثمارات من أوروبا. الباب مفتوح على مصراعيه.

Patronunun arabası hâlâ burada ve arka kapı ardına kadar açıktı.
أنا آسف سيارة رئيسك مازالت هنا ولكن الباب الخلفى مفتوح على مصراعيه

Muhasebecimin zamansız ölümü yolcu gemileri filosunu çok ucuza satın alman için sana kapıları ardına kadar açtı.
قام مُحاسبي بشكل غير مٌلائم بفتح الباب على مصراعيه لك لتشتري ذلك الأسطول من السفن مُقابل ثمن بخس

-Kapı ardına kadar açıktı.
كان الباب الأمامي مفتوحا على مصراعيه.

Kömür satıcısı, buz satıcısı, hepsi buradaydı bugün bakkal olamaz mı, kasap, fırıncı, onlar bu şekilde çalmaz eğer dışardaki benim sevgilimse, kollarım ve kalbim sonuna kadar açık.
لا يمكن أن يكون البقال والجزار والخباز ، فإنها لا تدق على هذا النحو إذا حبيبتي بلدي هناك في الخارج ، ذراعي وقلبي مفتوح على مصراعيه

Ve sen de kapıyı sonuna kadar açtın.
وقد تركتَ المكان مفتوحاً على مصراعيه

Gelecek sonuna kadar açık! Ciddi misin?
المستقبل مفتوح على مصراعيه الآن.

Hitler onları görürse, İngiltere'nin ön kapısı sonuna kadar açılmış demektir.
إن رآها "هيتلر" سيكون باب (انكلترا) الأمامي مفتوحاً على مصراعيه

Kapım sonuna kadar açık aynasız!
! البابا مفتوح علي مصراعيه, أيها الشرطي