Herkesin iyiliği için,lütfen bana neler olduğunu anlatır mısın? | Open Subtitles | من أجل مصلحة الجميع هلا أخبرتني من فضلك ما حدث؟ |
Kendimi engelleyemedim. Herkesin iyiliği için... | Open Subtitles | لم أستطع إيقاف نفسي من أجل مصلحة الجميع .. |
Sadece benim değil Herkesin iyiliği için ondan bir adım önde olmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أسبقها بخطوة دائماً، ليس من أجل مصلحتي فقط بل من أجل مصلحة الجميع. |
herkesin yararına olan bir şey değil de elitlerin elde etmek istediği bir şey olarak görülüyor. | TED | فقد فهمت كجزء من أجندة النخبة بدلاً عن شي يخدم مصلحة الجميع. |
Son günlerde kafanın yerine gelmesi herkesin hayrına öyle olacağını sanmıyrum, ama hayal kuruyorum işte. | Open Subtitles | انت تعرف انه في مصلحة الجميع إذا كنت استيقظ في يوم من الأيام. أنا لا أعتقد أنك سوف، ولكن يمكن للإنسان أن يحلم. |
Daha önce de konuştuğumuz gibi Herkesin iyiliği için kimliğimin gizli kalması gerekli. | Open Subtitles | كما ناقشناه، إنها في مصلحة الجميع أن تبقى هويتي مخفية |
Ama Herkesin iyiliği için bir uzlaşma yolu bularak bu işi halledip hayatımıza devam edelim. | Open Subtitles | ولكن دعنا نتخطى ذلك الأمر سوى الأمور وتخطاها من أجل مصلحة الجميع |
Ama benim durumumda, böylesi hem senin, hem de Herkesin iyiliği için. | Open Subtitles | ولكن في حالتي, فهو من أجل مصلحتك ومن أجل مصلحة الجميع. |
Herkesin iyiliği için emekliye ayrılmanın iyi olacağını düşünüyoruz. | Open Subtitles | ونظن بأنه من مصلحة الجميع اذا انتقلت للرئاسة الفخرية |
Herkesin iyiliği için buradan gitmem gerek. | Open Subtitles | أنا بحاجة للخروج من هنا. من أجل مصلحة الجميع. |
Sabaha Herkesin iyiliği için yeniden kapatılacak. | Open Subtitles | وفي الصباح، سيسجن مجدداً... من أجل مصلحة الجميع |
Bunu Herkesin iyiliği için yapıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نفعل هذا من أجل مصلحة الجميع. |
Ne yaptıysak, Herkesin iyiliği için yaptık. | Open Subtitles | ما فعلناه فعلناه من أجل مصلحة الجميع |
Herkesin iyiliği için istifanızın en iyisi olacağını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنه من مصلحة الجميع أن تستقيلي |
Lütfen, Herkesin iyiliği için kızım. | Open Subtitles | أرجوك يابُنيتي لأجل مصلحة الجميع |
"Herkesin iyiliği ve güvenliği için, kapılar bozulamaz." | Open Subtitles | " ,من أجل مصلحة الجميع وحمايتهم " " البوابات محرمة " |
Sahiden. Bence hukuku bırakıp müzik eleştirmeni olman herkesin yararına. | Open Subtitles | وأظن أن قرارك بترك المحاماة لتصبح ناقد موسيقي فإنه في مصلحة الجميع |
Şuan onu burada tutmak herkesin yararına olur. | Open Subtitles | من مصلحة الجميع أن يبقى محبوسا هنا في هذا الوقت |
Bu yüzden buradan ayrılmam herkesin hayrına olacak ve sen de benimle geliyorsun. | Open Subtitles | تقرّبني أكثر مِنْ قتل (هوك) لذا مِنْ مصلحة الجميع أنْ أغادر، و سترافقينني |
Lütfen beni bu numaradan arayın. Herkes için en iyi olanı istiyorum. | Open Subtitles | رجاءً, اتصلي بي على هذا الرقم أنا أريد ما فيه مصلحة الجميع... |
Bir yangın çıkması, herkesin işine gelir diyelim. | Open Subtitles | دعنا نقول أنه من مصلحة الجميع إشعال النار هناك |