"مضطرب" - Traduction Arabe en Turc

    • sorunlu
        
    • karışık
        
    • rahatsız
        
    • dengesiz
        
    • huzursuz
        
    • psikopat
        
    • tedirgin
        
    • Gergin
        
    • karışmış
        
    • berbat
        
    • karıştı
        
    • Twitchy
        
    • sorunları
        
    • belalı
        
    • dengesi
        
    Şu eski "düşünceli profesör sorunlu genci doğru yola sokacak" hikâyesi mi? Open Subtitles الفلسفه القديمه للبروفيسر من يعمل على وضع مراهق مضطرب على المسار الصحيح
    O derste kesin seksi ve sorunlu bir belalı çocuk vardır. Open Subtitles أراهن أن هناك فتى مشاغب وسيم و مضطرب في فصل التقوية
    Bu kemikler berbat hâlde ve benim de kafam biraz karışık. Open Subtitles الأمر فقط أنّ هذه العظام محطمة جدّاً، وأنا مضطرب قليلا الآن.
    Babasının ölümünü görmek zaten rahatsız olan zihnini nasıl etkilemişti. Open Subtitles فأيّ أثر ستخلّفه رؤية موت الأب على عقل مضطرب أساساً
    Her açıdan söylemem gerekiyor ki o çok dengesiz biri. Open Subtitles على أي حال، يكفي أن أقول بأنه شاب مضطرب للغاية
    Tapınılası güneş süzülmeden bir saat evvel doğunun altın penceresinden huzursuz aklım sürükledi beni yürümeye. Open Subtitles سيدتى ، قبل ساعة من اطلال الشمس من خلال النافذة الذهبية الشرقية قادنى عقل مضطرب الى السير فى الخارج
    Üç gündür çalışıyordum ve çoktan psikopat bir dövüşçü tarafından saldırıya uğradım. Open Subtitles لقد كنت في العمل لثلاثة أيام، وسبق وهوجمت من مقاتل مضطرب عقليا
    Neden o kadar tedirgin olduğunu anlamamıştım. Anlatabildim mi? Open Subtitles لا أعلم لماذا هو كأنه مضطرب, أتعلمون ما أقصد؟
    Dün buradan giderken bayağı Gergin görünüyordu. Open Subtitles لقد بدا مضطرب للغاية عندما غادر من هنا بالأمس.
    Aklın karışmış ve kalbin kararsızsa yolu açıkça göreceğin yere başa geri dönmelisin. Open Subtitles إذا عقلك قلق فقلبك مضطرب فالرجوع للبداية تمكننا من رؤية الأمور بشكل أفضل
    Sözlerim şunlara hitap eder: Geleceklerini sorunlu geçmişlerinin etkilemesine izin vermeyeceklere. TED إن عملي هو صوتٌ لأولئك الذين لن يسمحوا لماض مضطرب أن يُملي عليهم مستقبلهم.
    Tabii ki haksızlık. sorunlu olduğu besbelli olan biriyle yaşamak. Open Subtitles أنتى تراهنين أنه ليس من العدل العيش مع شخص مضطرب جدا
    sorunlu bir öğrenci intihar ederse bundan dolayı sorumlu tutulamazsınız. Open Subtitles و لكن لا يمكن أن تكون مسؤولاً عن طالب مضطرب قتل نفسه
    Elimi bile sıkamadı O sorunlu biri Open Subtitles ـ لايستطيع مصافحتي ، مضطرب ـ نعم كان كذلك
    Rehine deneyiminden sonra kafanın hâlâ biraz karışık olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعرف أنك مضطرب قليلا بسبب تجربتك كرهينة سابقة
    Elimde değil, bu adamda beni rahatsız eden bir şey var. Open Subtitles لكنى لا اقدر على المساعدة فى هذا هناك شئ بخصوص هذا الشخص يجعلنى مضطرب
    Kurulu dengesiz olduğuma ve kenara çekilmem gerektiğini ikna etti. Open Subtitles و تقنع الأدارة أنني مضطرب و يجب أن يتم إبعادي
    Kamptan ayrıldığımızdan beri grupta huzursuz bir sessizlik var. Open Subtitles سكوت مضطرب قد خيم على الفريق منذ أن تركنا المعسكر
    dedim. Tipik psikopat -- kendini üstün gördüğü ve empati yoksunu olduğunu gösteriyor. TED مضطرب عقل كلاسيكي، إن هذا دليل على الشعور بالعظمة بالإضافة إلى عدم التعاطف مع الآخرين.
    Olacaklar hakkında tedirgin oldum ve asabileştim. Open Subtitles ما الذى سينفجر اليوم ؟ كنت مضطرب وقلق
    Fakat sürekli Gergin olursan hiç bir bok hissedemezsin. Open Subtitles لاتستطيع أن تشعر به لأنك مضطرب كل الوقت
    Aklın karışmış ve kalbin kararsızsa yolu açıkça göreceğin yere başa geri dönmelisin. Open Subtitles إذا عقلك قلق فقلبك مضطرب فالرجوع للبداية تمكننا من رؤية الأمور بشكل أفضل
    Kafam karıştı. Benimle ilgilenmediğini sanıyordum. Open Subtitles حسنا أنا مضطرب لقد ظننت انك لست مهتمه بي
    Aferin Twitchy. Open Subtitles - عمل جيد، مضطرب. - Arghh.
    Bir hizmet olması gerektiği Viveamos, ve şimdi de zihinsel sorunları olan bir komşunuz var yaşlı adam nefret - Open Subtitles لا بد أنه لا يوجد أحد بالخدمة - لقد كرهت مكان سكننا القديم و الآن لدينا جار مضطرب عقلياً -
    Akli dengesi bozuk. Yolunu şaşırmış ve çıplak hâlde bulunmuş. Open Subtitles حالته العقلية متغيرة وجد وهو مضطرب وعاري

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus