"مضطرين أن" - Traduction Arabe en Turc

    • zorunda
        
    Bu insanlar gibi ölmemize gerek yok. Kurban olmak zorunda değiliz. Open Subtitles لسنا مضطرين للموت مثل هؤلاء الناس لسنا مضطرين أن نكون ضحايا
    Veren kişiler cömert olur, çünkü sonuçlar için endişe duymak zorunda kalmazlar. TED المِعطاؤن سيتعاملون بكرم لأنهم ليسوا مضطرين أن يخشوا العقبات.
    Arkadaşlarımızın yaptığı her şeyi onaylamak zorunda değiliz. Open Subtitles نحن غير مضطرين أن نوافق علي أي شئ يفعله أصدقائنا
    - Ama bu ismi vermek zorunda değiliz. - Evet, bir sürü fikrim var. Open Subtitles لسنا مضطرين أن نسميه بهذا نعم ، لدي أفكار عديدة
    Seni bir şeyle suçlamak zorunda değiller. Open Subtitles ليسوا مضطرين أن يتهموك بأي شيء كيفية سريان القانون في اليابان
    O sozlesmeye ihtiyacimiz var boylece sana el altindan odeme yapmak zorunda kalmayacagiz. Open Subtitles لأننا لسنا مضطرين أن ندفع راتبك من تحت الطاولة
    Hepsini izlemek zorunda değiliz, ama fiyatına bakınca mantıklı geliyor. Open Subtitles لسنا مضطرين أن نشاهدهُ كله و لكن. من أجل قيمته , ذلكَ يجعلهُ منطقياً
    Bütün bu meselenin en iyi yanı bu. Parmağınızı bile kımıldatmak zorunda kalmayacaksınız. Open Subtitles : أن أفضل جزء من هذا الأتفاق .لستم مضطرين أن ترفعوا أصابعكم
    Lavabo işlevini koruyorsa para harcamak zorunda değiliz. Open Subtitles إسمع، لو كان الحوض قابل للاستخدام بأي شكل لسنا مضطرين أن ننفق الأموال
    Çocuklarımız bu düzende büyümek zorunda kalmasınlar. Open Subtitles وبهذا أطفالنا لن يكونوا مضطرين أن ينشأوا في هذه البيئة
    Olay şu: Lin olmak zorunda değilsin, gerçek hayatında bunu yapmak için bir gösteriye döndürmek isteyeceğin bir kitabın olmak zorunda değil. TED إليكم الشيء المهم: لستم مضطرين أن تكونوا مثل لين، لستم مضطرين أن يكون لديكم كتابًا تريدون تحويله إلى عرض مسرحي حتى تقوموا بهذا في حياتكم الفعلية.
    Fakat bu yoldan gitmek zorunda değiliz. TED ولكن لسنا مضطرين أن نسلك هذا الدرب.
    Bu yoldan gitmek zorunda değiliz. Open Subtitles نحن غير مضطرين أن نسلك هذا الطريق
    Biliyorsun, buna bir isim koymak zorunda değiliz. Open Subtitles أتعرفى, لسنا مضطرين أن نلصق أى شىء.
    Sigorta ödemek zorunda değiliz. Open Subtitles لسنا مضطرين أن ندفع له تآمين.
    Artık hukuka uygun şekilde para kazanmak zorunda kaldığınız için tepeniz attı, değil mi? Open Subtitles هل أنتم غاضبون لأنكم مضطرين أن تجنوا المال بطرق قانونية الآن ؟ (جوردن)
    Sana bir bok söylemek zorunda değiliz. Open Subtitles لسنا مضطرين أن نخبرك شيئًا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus