Bir gün ucuz bir oyuncak asker aldım, ona eski bir mendilden paraşüt yaptım ve aşağı süzülmesini izledim. | Open Subtitles | و ذات يوم أخذت لعبة جندي ضئيلة و صنعت له مظلة من منديل قديم و راقبته وهو يهبط لأسفل |
Biliyorsun, tepemde kocaman balon vardı. Yapılmış en büyük paraşüt, neden kullanmayayım? | TED | لدي, كما تعرف, هذا المنطاد الهائل أعلى مني, و هو أكبر مظلة هبوط ممكنة, فلم لا أستخدمه؟ |
Nereye varmak istediğinizi biliyorum ama paraşütü bulmadan bunu nasıl ispatlayacağınızı anlamıyorum. | Open Subtitles | أعرف ما تلمح له لكن لا أفهم كيف تثبت أن الرجل يقفز دون أن يجد مظلة |
Güneşlenirken, siz kendi işinizle uğraşırken bir plaj şemsiyesi yerinden çıkıp kalbinize saplanabilir. | Open Subtitles | يأخذ حمام شمس ويفكر في أعماله طعن في قلبه برأس مظلة شاطئ طاح بها الهواء |
Oturup konuşabileceğimiz bir yere. Yani, benim şemsiyem de yok. | Open Subtitles | لنجلس ونتحدث فأنا لا أحمل مظلة أيضاَ |
Büyük paraşüt açıldığında, açılmazsa ikinci bir paraşüt olduğunu biliyorduk ve bu güzel bir saat mekanizmasında çalışıyor. | TED | وعندما فتحت المظلة العملاقة، عرفنا أنه إذا لم تفتح هنالك مظلة أخرى، التي تعمل حسب آلية ساعة صغيرة لطيفة. |
Bir ana paraşüt ve bir yedek paraşüt var eğer hiçbir şey yapamazsam otomatik açılma sistemi olduğundan yedek paraşüt açılacak. | TED | لذلك توجد مظلة رئيسيةٌ وآخرى احتياطيّةٌ، فإن لم أقم بما يجبُ، فستثفتح المظلة الاحتياطيّةُ بسبب جهازِ الفتح التلقائي. |
Ve bazen yenilikçidir, mesela mümkün olan en iyi paraşüt çalışmadığında amaca nasıl ulaşılacağı gibi. | TED | وتارة مبتكرا. كيف بامكاننا الوصول الى هذفنا عندما تفشل أفضل مظلة لنا. |
Bu sanatçının izlenimi Saturn'ün dev uydusu Titan üzerine bir paraşüt indiği zaman gerçekliğe dönüştü. | TED | تحول هذا التصور الفني إلى حقيقة عندما هبطت مظلة على تيتان، القمر الضخم لكوكب زحل |
Onu denize attığında paraşüt falan zannettim. | Open Subtitles | عندما رميت ذلك الشيء خارج، اعتقدت كانة نوع من مظلة أو شيء. |
Normalde, kemer takımsız paraşüt olmaz. | Open Subtitles | لن تناسب الحقيبة لو اتصلت بربطة مظلة تقليدية |
Hiç kimse belli birine gidecek diye düşünerek bir paraşütü sabote edemez. | Open Subtitles | سيدي, من المستحيل على أي أحد تخريب مظلة وأن يعتمد على تسليمها لشخص بعينه |
Bütün lastik dişleri gitmiş yangın söndürücüsü ve paraşütü yok. | Open Subtitles | و يوجد تشققات على إطاراته و لا يوجد لديه طفاية حريق و لا مظلة أمان |
Güneşlenirken, siz kendi işinizle uğraşırken bir plaj şemsiyesi yerinden çıkıp kalbinize saplanabilir. | Open Subtitles | يأخذ حمام شمس ويفكر في أعماله طعن في قلبه برأس مظلة شاطئ طاح بها الهواء |
Hatırladığım tek şey üzerinde çarşaf ve elinde pembe renkli bir şemsiyesi olduğunu. | Open Subtitles | كل ما أتذكره أنه كان يرتدي نقاب, ومعه مظلة وردية |
Yine de senin için şemsiyem var. Hadi, atla. | Open Subtitles | لدي مظلة لك، على أي حال هيا، اركب |
Umarım Şemsiyen vardır, çünkü paralar yağmur gibi üstüne yağacak. | Open Subtitles | حسناً يا سيدة أتمني بأن لديكِ مظلة لأن والدك سيجعلها تمطر |
- Okyanusun 8,8 km üstünde tahminen saniyede 53 metre hızla paraşütsüz düşüyorsun! Tamam, burası bir planın çok işe yarayabileceği kısım. | Open Subtitles | أنت على بعد 5.5 ميل من المحيط تسقط بقوة بسرعة 53 متر في الثانية بدون مظلة حسنا،هنا حيث قد تكون خطة مفيدة |
Eğer o golf şemsiyesini kazanacaksam, daha fazla sigara içmeliyim. | Open Subtitles | إن أردت الحصول على مظلة الغولف تلك فيجب أن أقوم بالتدخين |
Garcetti'nin sana altın bir paraşüt uzattığını ve paraşütün ben olduğunu bana neden söylemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تخبريني أنه عرض عليك مظلة هبوط ذهبية وأنا كنت المظلة ؟ |
Üzerinde 1.5 milyon dolarla, aceleyle açılmış bir paraşütle, 3000 metreden atlarsan, iniş sert olabilir. | Open Subtitles | من ارتفاع 10 آلاف قدم بمليون و نصف نقداً مستخدماً مظلة هبوط في عجلة ربما يسبب هذا هبوطاً قاسياً |
Yani birisi kiçina semsiye sokuyorsa... semsiye nedir? | Open Subtitles | إذاً قيام شخص بحشر مظلة في مؤخرتك هو... إلام ترمز المظلة؟ |
Çeneni kapa ve şemsiyeyi çek. Çilleniyorum. | Open Subtitles | اصمت، وحرّك مظلة الشمس بدأ النمش يظهر على وجهي |
Sonuç olarak şimdi uyumak için bir şemsiyeye ihtiyacım olacak galiba? | Open Subtitles | إذن، يا عصفورى هل أحتاج فى النوم إلى مظلة الآن؟ |
Kazayı duymadılar. Kaptan Worthington'un paraşütünü de görmediler. | Open Subtitles | لم يروا مظلة الكابتن ورثينجتون أيضا |
İlkbahar sonunda, eğrelti otları ve kozalaklı ağaçlar en zengin hallerindeler kalın bir tente oluşturmuşlar, ve güneş ışığını azami şekilde soğurmaktalar. | Open Subtitles | في أواخر فصل الربيع, تصبح الأشجار السرخسية والصنوبرية في كامل خصوبتها وتشكل مظلة سميكة تحجب أي قدر من أشعة الشمس |
Sizi orman tepe örtüsüne bir geziye götürmek, tepe örtüsü araştırmacılarının neler aradığını, ve bilim dünyası dışında, insanlarla nasıl iletişim kurduklarını paylaşmak isterim. | TED | أود أن أخذكم جميعا في رحلة للوصول إلى مظلة الغابات، وأطلعكم على ما يبحث عنه الباحثين وأيضا كيف انهم يتواصلون مع الآخرين خارج العلم. |