Belki de bir insanın, başkalarının Acısını bir şekilde dindirmeye yardımcı olmak için bir şeyler yapması gerektiğini anlamasından ileri gelen bir acıdır. | Open Subtitles | ربما هو ألم ينتج عن الإدراك، أن الإنسان يجب أن يفعل شيئا لأخيه الإنسان، لتخفيف معاناته. |
Ve tutarlı olduğu bir gün benden Acısını dindirmemi istedi. | Open Subtitles | ، وحسنا، فى يوم متماسك فيه هو طلب مني انهاء معاناته. |
Bu acı sayesinde, Hofstadter ne kadar derinden birbirimize nüfuz ettiğimizi anladı. | TED | خلال معاناته فهم هوفستادتر مقدار عمق اختراقنا. |
Tek bir kez bile şikayet etmemiş olsa da, kendimi, onun nasıl acı çektiğini düşünmekten alamıyordum. | TED | لم أستطع التوقف عن التفكير في كم معاناته. رغم أنه لم يشتك ولو لمرة واحدة. |
Kim attıysa, düzgünce hayvanın izini sürüp onu öldürerek Acısına son vermeye götü yemeyecek kadar korkakmış. | Open Subtitles | و أياً كان من فعل هذا، فلن تكن لديه النزعة أو ... الشّجاعة لتعقب الحيوان بشكل صحيح و يخلصه من معاناته. |
Seni ve senin soyunu yok ederek onun Acısına son vereceğim. | Open Subtitles | لذا سأنهي معاناته بقتلك يا ربيب تحوّله. |
Tamamen çektiği acılara odaklanmanın yanlış olduğunu söylemez misiniz? | Open Subtitles | ألا تعتقد أن التركيز على معاناته خاطئ كلياً؟ |
Yerinde olsam onu bulur ızdırabına bir son verirdim. | Open Subtitles | ...أتعلم، لو كنت مكانك لكنت وجدته و أرحته من معاناته |
Üstelik dünyanın ıstırabının nedenin Gemi cerrahı Thomas Lowe'a sadakati olduğunu bilmesini sağlarım. | Open Subtitles | وسأتيقن بأن يعرف العالم أن سبب معاناته هو الإخلاص |
Çektiği acıya son vermeliyim. | Open Subtitles | ! عليّ إنهاء معاناته ! |
Çektiği eziyetin son bulmasını istiyorum. | Open Subtitles | أرغب أن تنتهي معاناته |
Bu onun Acısını algılanamaz şekilde sona erdirdi. | Open Subtitles | لإنهاء معاناته بسرعة و بشكل غير ملحوظ |
- Acısını dindirmenizi öneriyorum. | Open Subtitles | أقترح عليك تخفيف معاناته. |
- Acısını dindirmenizi öneriyorum. | Open Subtitles | أقترح عليك تخفيف معاناته. |
Hayır, sadece beni incitmekten dolayı acı çekmesin. | Open Subtitles | لا, بل ببساطة لا اتسبب فى معاناته من جرح مشاعرى |
O kadar acı icinde olan her hayvanı yok etmek lazım. | Open Subtitles | آي حيوان يعاني بذلك القدر يجب إخراجه من معاناته |
acı çekmek senin tekelinde değil! | Open Subtitles | لا توجد جائزة لمن يظهر معاناته أكثر لعلمك |
Belki de Acısına son vermeliydik. | Open Subtitles | ربما يجب ان ننهي معاناته |
Beth'i bulduğumda, Acısına son vermek zorunda kaldım. | Open Subtitles | عندما عثرت على (بيث) إضطررت لوقف معاناته بقتله. |
Beth'i bulduğumda, Acısına son vermek zorunda kaldım. | Open Subtitles | عندما عثرت على (بيث) إضطررت لوقف معاناته بقتله. |
Öyleyse çektiği acılara son vermeyi istersiniz, öyle mi? | Open Subtitles | و أنت تريدين مساعدته في إنهاء معاناته |
Çünkü biri sürünerek spor çantandan çıktı ve ben de ızdırabına son vermek için onu vurdum. | Open Subtitles | وأطلقت عليه النار لأخلصه من معاناته. |
Üstelik dünyanın ıstırabının nedenin Gemi cerrahı Thomas Lowe'a sadakati olduğunu bilmesini sağlarım. | Open Subtitles | وسأتيقن بأن يعرف العالم أن سبب معاناته هو الإخلاص لـ(توماس لو)، جراح السفينة وهكذاسأقومبتعذيبك.. |
Çektiği eziyetin son bulmasını istiyorum. | Open Subtitles | أرغب أن تنتهي معاناته |
Bahse girerim o orospu çocuğu raylara uzanır ve Union Pacific'in sefaletini söndürmesine izin verirdi. | Open Subtitles | أراهن أن ذلك اللعين مان ليستلقي على تلك المسارات ويدع "يونين باسيفك" يريحة من معاناته |