Biri karanlık bir köşede yapılır diğeri ise yüz pudrasıyla yapılır. | Open Subtitles | احدهم يتم فى ركن معتم و الاخر مع مسحوق عاكس للضوء |
İyi göremiyorum. Camın arkasında. Çok karanlık. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أراها بوضوح إنّها وراء الزجاج و المكان معتم |
Şehir ufalanmaya başladı ve büyük karanlık bir gölge altında kaldı. | Open Subtitles | المدينة سَتَغطّي مِن قِبل ظلام معتم وبدأْ الإنْهياَر |
Ne yazık ki, bu küçük Japon kirpi balığının rengi neredeyse görünmez denebilecek kadar donuk. | Open Subtitles | لسوء الحظ، ذكر الينفوخ الياباني معتم لدرجة التخفّي تقريبًا |
Sindirim sistemine test sürüşü yaptır. Ona ışınım geçirmeyen milkshake verin. | Open Subtitles | أخضعا جهازها الهضميّ لاختبار الجودة وأعطياها مخفوق لبن معتم للأشعة |
Üç puan. Bazen aydınlığım, bazen karanlık. Bazen de her ikisiyim. | Open Subtitles | ثلاث نقاط ، أحيانا أكون مضئ وأحيانا معتم ، وأحيانا كلاهما معاً |
Üç puan. Bazen aydınlığım, bazen karanlık. Bazen de her ikisiyim. | Open Subtitles | ثلاث نقاط ، أحيانا أكون مضئ وأحيانا معتم ، وأحيانا كلاهما معاً |
İçerisi yeterince karanlık değil mi? | Open Subtitles | أليس المكان معتم ما في الكفاية هُنا لإرتدائك النظارات؟ |
Tek gördüğüm şey karanlık, kötü ve kararsız bir adam.. | Open Subtitles | كلّ ماأراه، هو رجل معتم وليئم وغير مستقر |
- Dışarısı zifiri karanlık, komutanım. | Open Subtitles | الجو معتم بالخارج يا سيدي أعرف |
Bu, karanlık gibi oluyor's öyle değil mi? | Open Subtitles | الجو معتم بالخارج ، اليس كذلك ؟ |
Burasının ne kadar karanlık olduğunu görüyorsun. Sırtımda, bu işte geçirdiğim 20 yıldan kalma kaplan çizikleri var. | Open Subtitles | الأن أترى كم هذا المكان معتم و مخيف |
Burası çok karanlık. | Open Subtitles | المكان معتم جداً هنا |
Ah, fazla karanlık. Fazla iç karartıcı. | Open Subtitles | معتم جداً، كئيب جداً |
Çok karanlık. | Open Subtitles | المكان معتم للغاية |
Stuart gibi bir karakterle, karanlık bir sinemada oturduğunu düşünmek fazla nahoş. - Alınma Stuart. | Open Subtitles | إن فكرة جلوسكِ في مسرح ٍ معتم مع شخصية كـ (ستيوارت) تنفرني |
Sürekli aynı soruyu soran karanlık bir kısım. | Open Subtitles | حافز معتم ما ينفك يسأل: |
İçerisi çok karanlık. | Open Subtitles | المكان معتم هنا. |
- Aynı şeyler, donuk, bulanık... Eskiden şekilleri fark edebiliyordum. | Open Subtitles | نفس الشيء ، منظر معتم وباهت |
Fazla donuk. | Open Subtitles | معتم بعض الشيء |
Kurbanlarının gözükmemesi için, camları film,ses geçirmeyen.. | Open Subtitles | غالبا مع زجاج معتم و عازل للصوت |