"معدي" - Traduction Arabe en Turc

• bulaşıcı
• bulaşıcıdır
• bulaşmaz
• bulaşıcılık
• bulaşıcıysa

Albay, Başrahibimizin bulaşıcı kolera hastalığı yüzünden öldüğünü size söylemek benim görevim.
عقيد, هو واجبي لإعْلامك مسبّقنا أخذوا منّا من قبل مرض معدي, كوليرا

Bilmiyorum... artık geri döndüm ama sanki bulaşıcı bir hastalığım var gibi.
لا أعرف، الآن بما إنّني عُدت، الأمر مثل إن عندي مرض معدي.

Bizler, kanseri bir bulaşıcı hastalık gibi tedavi ediyoruz.
نحن نعامل السرطان تقريبا كأنه مرض معدي.

Ve tıpkı Tazmanya canavarı kanseri gibi canlı kanser hücreleri boyunca yaylan bulaşıcı bir kanser, yani bu köpek kanseri.
ﻭ كما أن ﺳﺮﻃﺎﻥ ﺍﻟﻌﻔﺮﻳﺖ ﺍﻟﺘﺎﺳﻤﺎﻧﻲ معدي عن طريق انتشار الخلايا السرطان عند هذا الكلب ايضا كذلك

Bir rahibenin akıl hastanesinde delirmesi mümkün. - Delilik bulaşıcıdır.
في مصحة نفسية ، قد تكون الراهبة مجنونة إن الأمر معدي

Burada, bir tatil bölgesinden diğerine sıçrayan bulaşıcı bir salgına benzeyen bir işleyiş var.
وثمة نمط واضح هنا يشير إلى تناظر لإنتشار عملية مرض معدي ينتقل من منطقة لأخرى في المنتجع

Yıldız Geçidinden son derece bulaşıcı bir hastalık getirmişiz.
يبدو اننا احضرنا مرض معدي خطير جدا من خلال البوابة

Hiçbiriniz fen dersini hatılamadığına göre, size hatırlatayım bir sıvı çok bulaşıcı olduğu zaman,
تتذكر علم المادة ، دعنى أذكرك أذا كان هذا السائل معدي إلي حد كبير

Adamda çok bulaşıcı bir hastalık var ve hastalık sana da bulaşabilir.
لأن الرجل معدي جداً، عدوته يمكن أن تتنقل إليك،

Bir tür menejit, çok bulaşıcı ve bazen ölümcül olabilir
انه شكل من أشكال إلتهاب السحايا انه معدي جدا وفي بعض الحالات يمكن أن تكون قاتله

Bu eldivenleri kullanmanızı öneririm. Tedavi altındaki cüzzamın bulaşıcı olmadığı bir gerçek, ama rahibeler bu konuda çok titiz.
أقترح بأنّ ترتدى هذه القفازات أنا أعلم أن مرض الجذام تحت العلاج ليس معدي

Ne olduğundan haberim var. Eğer bu şey bulaşıcı ise, çok büyük bir sorunla karşı karşıya kalabiliriz.
من الممكن أن يكون معدي وسيكون لدينا مشكلة كبيرة

Ormandaki bir araştırma tesisinden babunlar kaçmış. bulaşıcı bir hastalık taşıyor olabilirlermiş.
إنه عن بعض البابون هربوا من احد معامل الأبحاث في الغابات ومن المحتمل أن يكونوا حاملين مرض معدي

Bu şeyin arkasındakini teşhis edinceye kadar, bulaşıcı bir ajan olduğunu varsayıyoruz, muhtemelen hava yoluyla, muhtemelen virüsle ilgili.
فإننا نفترض أنه مرض معدي وعلى الأرجح أنه فيروس وينقل بالجو هل سنقوم بإعلان أي تحذير صحي عام؟

- Bu gün hoş görünüyorsun. - bulaşıcı olma olasılığı var mı?
أنتي تبدين رائعه اليوم - هل هناك فرصة بأن يكون معدي -

Artık bulaşıcı değilsin, ama vücudun hala Promisin üretiyor, ve... artık yeteneğin sayesinde yayamadığın için, vücudunda birikiyor.
أنت لم تعد معدي لكن جسمك لازال ينتج البروميسين وبما انه لا يمكن نشره فى الهواء عن طريق قدرتك

Konvansiyonel, kimyasal, nükleer, hiçbir şekilde yok edilemeyen bulaşıcı bir organizma.
كائن معدي لا يمكن تحطيمه بكل الوسائل التقليدية أو الكيميائية أَو النووية

Son derece bulaşıcı, ölümcül bir hastalığın buraya geldiğini ve kendimizi korumamız gerektiğini anlatıyorum.
أنا أقول لك إن مرض مميت و معدي جدا في طريقه إلي هنا و علينا أن نحمي أنفسنا

Sadece gülüşüyoruz. Bilirsin gülmek bulaşıcıdır.
كنا نضحك وانت تعلم كيف يكون الضحك معدي

Kahkaha bulaşıcıdır, suçiçeği ve eşcinsellik gibi.
الضحك معدي مثل الجدري او اللواط

- Onlardan sana hiçbir şey bulaşmaz.
ــ ليس لديهم أي مرض معدي

Yüksek bulaşıcılık yeteneğine sahip grip virüsü ölümcül Ebola genleriyle çaprazlanmış.
فيروس إنفلونزا معدي جدا يمر بجينات الإيبيولا القاتلة.

Bu şey bulaşıcıysa sorunumuz büyük.
من الممكن أن يكون معدي وسيكون لدينا مشكلة كبيرة