"معرفتي" - Traduction Arabe en Turc

    • bildiğim
        
    • bilgim
        
    • tanımak
        
    • tanıyorsam
        
    • bilmek
        
    • tanıdığım
        
    • tanıdığımdan
        
    • bilmem
        
    • bilgimi
        
    • bilmediğim
        
    • haberim
        
    • tanıdığımı
        
    • bilmiyorum
        
    • bilgilerimi
        
    • tanırım
        
    Babam fazladan çalıştığı ve annem kendinde olmadığı için ipleri en iyi bildiğim şekilde elime almaya karar verdim. Open Subtitles بما أ، أبي كان منهمكاً في العمل و أمي محاطة بأهلها المزعجين قررت الإمساك بزمام الأمور على حسب معرفتي
    Tüm bilgim ve müdahalelerime rağmen, seni asla tamamen önceden, tahmin edemiyorum. Open Subtitles على الرغم من كل معرفتي وتطفلي لم أستطع يوماً التنبؤ بأفعالك كليةً
    Beni gerçekten tanımak istiyorsanız aslında kim olduğunuzu anlatmakla neden başlamıyorsunuz? Open Subtitles لذا اذا كنت بالفعل تريدين معرفتي لما لا تخبريني من تكونين
    Ama Peterson'ı tanıyorsam şayet, ...ilgi çekici bir şey olduğu kesin. Open Subtitles ولكن معرفتي ببيترسن، تؤكد من أنه لا بد أن يكون شيء رائع
    Ama ayrıldığını bilmek nasıl hissetiğimi farketmemi sağladı. Open Subtitles ولكن معرفتي بأمر رحيله جعلتني أدرك مشاعري نحوه
    Seni tanıdığım bunca yıl boyunca, hiçbir kavgadan kaçtığını görmedim. Open Subtitles روي، في كل سنيّ معرفتي بك، لم أرك تفر من معركة
    Hayatın boyunca, küçüklüğünden beri, seni tanıdığımdan beri her şeye cevabın hazır. Open Subtitles طيلة حياتك, وحتى في طفولتك, وطوال معرفتي بك, كان لديك الجواب دائماً.
    Ama yerel Kenya siyaseti hakkında memleketimin siyasetinden daha fazla şey bilmem bana tuhaf geldi. TED لكنني الأمر كان غريبا بالنسبة لي أن أعرف أكثر عن السياسة الكينية المحلية أكثر من معرفتي بسياسة بلدي.
    Açlığın ileri safhalarında gördüğüm bazı şeyler hakkında konuşmak istiyorum, özel sektörde elde ettiğim ekonomik ve ticari bilgimi ve deneyimimi kullanırken öğrendiğim bazı şeylerden. TED أريد أن أتحدث عن بعض الأمور التي رأيتها على الخطوط الأمامية للمجاعات، بعض الأمور التي تعلمتها بجلب معرفتي التجارية والاقتصادية وخبرتي من القطاع التجاري الخاص.
    Dinle, rahatsız olduğunu bildiğim halde onunla çıktığım için özür dilerim. Open Subtitles اسمع، أنا آسفة لخروجي معه بالرغم من معرفتي أنّ هذا يضايقك.
    Tek bildiğim aynı evde kalan oda arkadaşımın beni rahatsız ettiği idi. TED مجرد معرفتي أن زملائي بالسكن موجودين بالمنزل كان يجعلني متوتر.
    O dönem Ebola hakkındaki tüm bilgim tıp okulunda okumuş olduğum bir sayfalık bir makaleden ibaretti. TED في هذا الوقت كل معرفتي عن إيبولا جاءت من مقال من صفحة واحدة قرأته في كلية الطب.
    17 yaşında bir çocuk için yasal olarak ya da yasa dışı silah satın almak, - benim bilgim ya da iznim olmadan - dehşete düşürecek kadar kolaydı. TED كان سهلًا بشكل مروع لفتى بعمر السابعة عشر أن يقوم بشراء أسلحة سواء بشكل قانوني أو غير قانوني، دون إذني أو معرفتي.
    İnan bana, Gerçekte, beni tanımak istemezsin. Open Subtitles ثقي بي لاتريدين معرفتي كما تعتقدين أنك تفعلين
    Bana haksızlık değil, dikkatinizi çekerim, ...ama tek suçu beni tanımak olan hayatımdaki insanlara haksızlık. Open Subtitles هذا ليس عدلاً ليس فقط لي لكن إلى كل الناس الذين في حياتي التي كانت جريمتهم معرفتي.
    Şimdi, eğer Saddam yemi yutarsa, ki onu tanıyorsam yutacak... Open Subtitles إذا التقط صدام الطعم وحسب معرفتي له فإنه سيفعل
    Ayrıca yeğenimi tanıyorsam bu işten 50 bin almışsa kendini bir satıcının önünde bulması çok uzun sürmez. Open Subtitles وحسب معرفتي بإبن أختي إن أخذ الـ 50 ألف فلن يطول الوقت حتى تحطّ بين يديّ تاجر مخدّرات
    Gece çalışacağımı bilmek tüm günümü rezil etmeye yetiyor. Open Subtitles معرفتي بأن علي العمل ليلًا يفسد عليّ النهار بأكمله.
    Baba Neuville'i tanıdığım için bunu nasıl karşılayacağını biliyordum. Onu gizlice dinlemeye başladım. Open Subtitles من خلال معرفتي بنيوفيل الأب عرفت ماالذي سيفعله.
    Seni tanıdığımdan biliyorum, bir bayanın önünde anlatılmaması gereken bir şeydir. Open Subtitles من معرفتي بك، سيكون من غير اللائق ذكرها أمام سيّدة
    Onca yıl boyunca, bu kadarını bilmem gerektiğini mi düşündün? Bunu nasıl yapabildin? Open Subtitles كل تلك الأعوام لأنّكِ أسأتِ تقدير معرفتي للأمر؟
    Vücudumu ve kemiklerimi, masadaki kalemimi, bilgimi, ruhumu, duvardaki tabloyu, odayı aydınlatan müziği, gözyaşlarını, korkuları, polen dolu havayı. Open Subtitles لحمي و عظامي، القلم على الطاولة، معرفتي, روحي اللوحة على الجدار،
    Sonic savunma kalkanları olduğunu bilmediğim için afedersiniz. Open Subtitles أعذروني لعدم معرفتي بوجود سلاح، حاجز صوتي
    Ama eğer okuyorsan ve para sana kaldıysa tüm olanlardan haberim olduğunu bil. Open Subtitles لكنك إذا فعلت وإذا المال قد وصل إليك إعلم بأنهُ مع معرفتي الكاملة لما حدث
    O sabah, Nicole bana Jessi'yi ne kadar tanıdığımı sormuştu. Open Subtitles ذلك الصباح نيكول كانت تسئلني عن مدى معرفتي بـ جيسي
    O kadar yorgunum ki, bunun mantıklı olup olmadığını bile bilmiyorum. Open Subtitles أنا متعب للغاية، لدرجة عدم معرفتي إذا كان هذا يبدو منطقياً
    Bu sektörde bir farklılık yaratacaksam, geçmişteki bilgilerimi kullanarak kıyafetleri nasıl değiştireceğimi bulmam gerekiyordu. TED وعلمت أنني لو كنت سأصنع أي تغير في هذه الصناعة، علي أن أستخدم معرفتي وعرفت فعلاً كيف أعدل هذه الملابس.
    Kanalizasyonları karımdan bile daha iyi tanırım. Open Subtitles أنا أعرف هذه المجارير أكثر من معرفتي بزوجتي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus