| Ayrıca bu konuda sizinle ne şimdi ne de daha sonra konuşacağım. | Open Subtitles | ولا أريد أن أتحدث عن الأمر معكما الآن أو في أي وقت |
| sizinle zaman geçiren herkes de benimle aynı fikirdedir kesin. | Open Subtitles | وأنا متأكد أن أي شخص قضى معكما بعض الوقت سيوافقني |
| Kızlar, babanızla benim sizinle konuşmamız gereken bir şey var. | Open Subtitles | يا فتاتيّ، لدي ووالدكما ما نريد الحديث معكما بشأنه |
| size birkaç soru sormak-- Frank Dunlop hakkında konuşmak istiyorduk. | Open Subtitles | نود أن نسألك.. نحن نريد الحديث معكما عن فرانك دنلوب |
| Oh, hayır. Benim kendi sebeplerim var, siz ikinizle ilgili değil. | Open Subtitles | أوه لا, لا ,لا لدي أسبابي الخاصة, لا شيء يفعلونه معكما |
| Onu yakalayana kadar, Seninle ve babamla yatabilir miyim bu gece? | Open Subtitles | هل يمكنني النوم معكما الليلة إلى حين أن تطهّرا غرفتي ؟ |
| İşte bu nedenle yoluma devam etmeden önce... izninizle yanınızda biraz oyalanmak istiyorum. | Open Subtitles | ولهذا, بعد اذنكما, سأبقى لأعبث معكما قليلاً قبل أن أستكمل رحلتي |
| sizinle hiçbir zaman iki çift olarak dışarı çıkamayacağız ama. | Open Subtitles | هذا لايعني أنه لانستطيع أن نخرج في موعد مزدوج معكما |
| sizinle birlikte savaştım böylece çocuklarım yaratık olmayan bir dünyada yaşar dedim. | Open Subtitles | قاتلت معكما حتى تتسنى لولدي فرصة العيش في عالم خالٍ من الوحوش. |
| sizinle şarkı söylerim, dans ederim, ne isterseniz yaparım. | Open Subtitles | . نعم ، عزيزتى ، سوف أغنى معكما . سوف أرقص معكما |
| Yani sizinle geleceğim ve söylenmeyeceğim. | Open Subtitles | لذا , فسأذهب معكما و لن أشكو من شيء سأخيط لكما جواربكما |
| Bu yılbaşı arifesinde sevgimiz ve düşüncelerimiz sizinle. Baban." | Open Subtitles | عقلنا و قلبنا معكما فى ليلة رأس السنة والدكما |
| sizinle sonsuza dek kalabilirim, öylesine mutluyum. | Open Subtitles | يمكنني أن أظل معكما إلى الأبد، فأنا سعيدة جدا |
| Gülmeye başlayıp ve birden kendimi rahatlamış hissedip size açılacak mıydım? | Open Subtitles | أنّني سأبدأ بالضحك ثمّ فجأةً سأجلس بارتياح و أكون واقعيّة معكما |
| Tamamdır beyler, ikinizle de aynı anda telefondayım şu an. | Open Subtitles | حسناً أيها السادة أنا على الهاتف معكما أنتما الإثنان الآن |
| Sen böyle davranırken Seninle konuşamam. | Open Subtitles | لا أستطيع التحدث معكما وأنتما في هذا المزاج العكر |
| Sizler onu bulduğunuzda yanınızda olsaydım, belki daha iyi resimler çekebilirdim. | Open Subtitles | ربما سيكون لدينا صورة أفضل لو كنت معكما عندما وجدتماه |
| Sen ve robot, haritada görünmeyen yaban topraklara gidin ve bu iri kıyım oğlancı pedofili yanınıza alın. | Open Subtitles | خذ الرجل الآلي معك وخذا هذا الشاذ جنسياً معكما وإذهبوا للبرية |
| Onun neden sizlerle yaşamamı istediğini hiç anlayamamıştım ama sen benim babamsın. | Open Subtitles | أنا لم افهم أبدا لماذا ارادتني ان أعيش معكما و لكنك أبي |
| sizinle beraber, kendi başıma burada yaşamamın nedeni de bu. | Open Subtitles | لهذا السبب أعيش معكما هنا بدلاً من العيش مستقلاً |
| Ayrıca ikinizle de burada oturmuş, sizi tanımıyormuş gibi davranıyorum. | Open Subtitles | وبدلاً من هذا، إنه بخير .. وأنا جالسة هنا معكما |
| Umarım şansınız bol olur ve umarım sizin için her şey yolunda ve kolay olur. | Open Subtitles | أتمنى أن تحصلا على الحظ و أتمنى أن تمضي الأمور معكما بسلاسة و سهولة |
| Genç olsaydım ve birinizle orada bulunsaydım, Ben de baştan çıkardım. | Open Subtitles | إذا كنت شاباً معكما هناك لكنت أغُريت مثله أيضاً |
| İkinizin arasında ki ilişkinin nasıl sonuçlanacağından emin değildim tümüyle emin olana kadar bekledim. | Open Subtitles | لم أكن متيقّن كيف انتهى الأمر معكما حتّى أخبرتني |
| Ben niye Sizle takılamıyorum? | Open Subtitles | إذاً ، لماذا لا يمكنني التسكع معكما يا بنات ؟ |
| Hala yaşadığı için şanslı. Amy'yi alıp... kaçmaya kalksaydınız, ölmüştü. İkiniz de. | Open Subtitles | من حظة أنه حي,و إذا كنتما هربتما و أيمي معكما ,لكان ميتاً,كلاكما |
| Eğer o şekerlemeli sürtüğü yakacaksanız Ben de varım. | Open Subtitles | لأن إن كنتما ستشويان الساحرة المطلية بالحلوى أريد أن أكون معكما |