Şimdi, bazı sebeplerden dolayı, son günlerde, tehlikeli olmalarına ek olarak,.. | Open Subtitles | الآن لأيّة أسباب حوادث معيّنة انتهت مؤخراً وتوصف بأنها بالغة الخطورة |
bazı konularda, umrumda değilmiş gibi davranıyorum, ...çünkü inançlarıma ters düşüyor. | Open Subtitles | تعرف؟ أحاول أن أتظاهر بشأن مشاعر معيّنة لأنّها خارجة عن ديني |
bazı kimyasallar belli bölgelerle etkileştiğinde mutluluk ve heyecan hislerine yol açıyor. | Open Subtitles | عندما تصطدم مواد كيميائية معيّنة بهذه المناطق، تسبب أحاسيس بالإثارة و الغبطة. |
Güçlü duygusal bağlar yok,siyasi inanç yok, özel ilgiler yok. | Open Subtitles | لا روابط عاطفية قوية، لا معتقدات سياسية، لا مصالح معيّنة. |
Müşterinin isteklerini öğrenir ve özel kullanıma göre yazılımı uyarlarım. | Open Subtitles | أكتشف ما يحتاجه الزبون وبعد ذلك أكيّف البرامج لتطبيقات معيّنة |
Hayır, sadece bizi zapt eden malum kadınla ilgili bilgi edindim. | Open Subtitles | كلا، بل مجرد معلومات حول سيدة معيّنة كانت تكتم عنّا أشياءاً. |
Bu rakam serilerinin her biri belirli bir kelimeyi işaret ediyor. | Open Subtitles | كل واحدة من هذه المجموعات . من الأعداد تمثل كلمة معيّنة |
belirli bazı dosyalara ulaşmak istenirse hata güvenlik amacıyla hafızayı silme protokolleri yazılmış. | Open Subtitles | أنشأ بضعة أنظمة أمان لتمحو الذاكرة إذا جرَتْ محاولة للوصول إلى ملفّاتٍ معيّنة |
Mesela implantları bazı kimyasal ve ilaçlarla kaplamak bağışıklık sistemini püskürtebiliyor. | TED | لقد اكتشقنا أنّ طلي الأجهزة المزروعة بمواد كيميائيّة وعقارات معيّنة يمكن أن يخفّف من الاستجابة المناعيّة. |
bazı yiyeceklerin saçı beyazlattığını okumuştum. | Open Subtitles | أنا قرأت كيف يمكن يظهر الشيب بسبب أطعمة معيّنة |
Beyin bu şekilde çalışmaz. Sadece bazı dosyaları silemezsin. | Open Subtitles | الدماغ لا يعمل بهذه الطريقة فلا يمكن الدخول و محو ملفّات معيّنة |
Evet, bazı kalıntılar olmalı. | Open Subtitles | حسنًا ، سيكون هناك كميّة معيّنة من الألم باقية |
Ve Anayasa'da özel hayata müdahale konusunda bazı sınırlar olduğundan da eminim. | Open Subtitles | وأنا واثق تماماً من أنّ الدستور يضمن درجة معيّنة من الخصوصيّة |
Sizi bazı mali düzensizliklerle ilgili bilginizi almak için davet ettik. | Open Subtitles | طلبنا قدومك لتُجيب على بعض الاسئلة بشأن مخالفات مالية معيّنة |
bu içindeki kokulu yağı harekete geçirecek, ve özel bir koku yayılacaktır. | TED | وهذا بدوره سيدفئ الزيت العطري بداخله, وستنبعث رائحة معيّنة. |
Eğer bu suçla ilgili soruşturmanız için özel sorularınız varsa, ...lütfen bizi arayın. | Open Subtitles | إذا عندك أكثر أسئلة معيّنة إلى تحقيقك هذه الجريمة... ... رجاءإشعربالحريةللإتّصال. تعال، بيجي. |
özel bir amacı olmayan sizin gibi ortalama insanlar arasında olmaktan çok mutluyuz. | Open Subtitles | يفرحني الوجود هنا بين الناس الطيبين والبسيطين الذين لا يحملون آمال معيّنة أو أحلام |
Her denizaltı o özel denizaltıya eşsiz izlenime neden olan bir çeşit radyo aktif atık yayar. | Open Subtitles | كلّ غوّاصة تبعث نوع من الفضلات المشعّة التي تحمل أثر فريد إلى ذلك غواصة معيّنة, برهان الإمتلاك |
Aramadan önce özel bir dizi numara çevirdiğinde... gereken S.A.R. sinyalini gönderiyor... ki bu da nanitleri aktif hale getiriyor. | Open Subtitles | عند طلب متوالية معيّنة من الأرقام قبل الاتّصال يرسل إشارة رادر صناعيّ وهي الإشارة التي تحفّز النانويتس |
Bugün yalnızca belli bir seviyenin üstündeki öğrencilerin kabul edildiği o malum lisede Rumen Edebiyatı öğretmenliği yapıyordum. | Open Subtitles | اليوم اقوم بتدريس الادب الروماني في هذه المدرسة الثانوية الشّهيرة و التي لا يُقبل فيها سوى طلاب قادمين من بيئة معيّنة |
Onun üstü olarak,sonuçta belirli bir miktar sorumluluğum olmalıydı tabii ki. | Open Subtitles | ،طالما كنتُ رئيسُه، أجل فكميّة معيّنة من المسؤوليّات لابدّ وأن تُستنتَج |
Kuantum mekaniğine göre uzay zamandaki belli bir nokta, birkaç olası enerji seviyesi arasında dalgalanıyor. | TED | بحسب ميكانيكا الكمّ، فإن نقطة معيّنة في الزمكان تتذبذب بين عدّة أوضاع محتملة للطاقة. |