Üniversite Dr. ve Mme Curie'ye bir çok odası olan, en son ekipmanlar ve bir çok asistanla dolu ihtişamlı bir laboratuar tahsis edecek. | Open Subtitles | منحت الجامعة الدكتور والسيدة. كوري مختبر جديد رائع مع العديد من الغرف |
Bildiğiniz gibi, Yıldız Geçidi Komutanlığı bu gezegene yönelik bir çok tehlikeyi.. | Open Subtitles | كما تعرفون الآن، فإن قيادة البوابة النجمية تعاملت مع العديد من التهديدات الموجهة لهذا الكوكب |
Zamanla çok çalışan tercüman, hıza ayak uydurmak için çok sayıda püf noktaları iyi bilir, zor terminolojilerle uğraşır ve çok sayıda yabancı aksanla başa çıkar. | TED | ومع مرور الوقت والكثير من العمل الشاق، يمتلك المترجم العديد من الحيل لكي يواظب على سرعته، والتعامل مع المفردات الصعبة، والتعامل مع العديد من اللهجات الأجنبية. |
O, ben ve daha Bir sürü kişi orduya katıldık. | Open Subtitles | وقد قمنا مع العديد من الرجال بالانضمام إلى الجيش المناسب |
Bu soruyu düşünmek için özel bir bilgiye ihtiyacınız yok, ben kendim yıllar boyunca pek çok kişiyle bunu irdeledim. | TED | ولست بحاجة لأي معرفة خاصة ليخطر ببالك هذا السؤال، وقد بحثت أمره مع العديد من الناس لعديد من السنين. |
Bir sürü insanla beraber olmak çok güzel! | Open Subtitles | من اللطيف التواجد مع العديد من الناس هنا. |
Sette bir çok aktristle çalisacagin için settekilerle çikma hakkinda dersini alip almadigindan emin olmak istedim. | Open Subtitles | بما أنّنا سنعمل مع العديد من الممثلات، أردت أنْ أتأكّد بأنّك تعلّمت درسك عن مواعدة الناس على المسرح |
Kampanya mitinginde, bir çok tanığım da vardı. | Open Subtitles | في إجتماع لأعضاء الحملة. مع العديد من الشهود |
Hayatta kalamayan diğer bir çok denek gibi. | Open Subtitles | جنبا إلى جنب مع العديد من الآخرين الذين , بالحقيقة لم ينجحوا |
Cinsel kaçamaklarımı bir çok iş arkadaşıma anlatmışımdır. | Open Subtitles | هفواتي الجنسيه مع العديد من الزملاء اترى ؟ |
Ama bir çok kadın için bunları hissediyorum, genellikle sonuçları felaket oluyor. | Open Subtitles | لكن شعرت بذلك مع العديد من النساء ، انتهت أغلبها بــ نتائج كـــارثيــة |
İzni aldıktan sonra, Meksika hükümetinin... kabul ettiği en çok sayıda askerle Meksiko'ya gireceğiz. | Open Subtitles | عندما نَستلمُ تلك الرخصة نحن مستعدون لدُخُول المكسيك مع العديد مِنْ القوَّاتِ |
Muhtelif uçak kazaları, hepsinde de çok sayıda yolcu kaybı. | Open Subtitles | نموذج الطائرة المتنوعة تحطم بالكامل مع العديد من المسافرين |
İthalat-ihracat, çok sayıda Doğu Bloğu ülkesiyle ortak girişimler. | Open Subtitles | والتصدير والاستيراد والمضاربات المشتركة مع العديد من دول الكتلة الشرقية |
..Bir sürü adamla seks yapan genç bir kızla ilgili. | Open Subtitles | لكن ينتهي بها المطاف بإقامة العلاقات مع العديد من الرجال |
Kamu anıtı olarak tanımlamak için Bir sürü tarihi kriterin kayıtlı olması gerekir. | Open Subtitles | معلماً تاريخياً بحاجة لأن يتطابق مع العديد من المعايير التاريخية كي يتم توثيقه. |
Dikkatinizi çekmek isterim ki biz Bir sürü havalı yerlerle birlikteydik o listede. | TED | الآن أود أن أشير إلى أننا كنا على تلك القائمة مع العديد من الأماكن الممتعة. |
Kylie Swanson, Broadway'den o kadar çok kişiyle yatmış ki ona büyük beyaz sevişken diyorlarmış. | Open Subtitles | كايلي سوانسون مع العديد من الناس في برادواي لقد دعوها ب المضاجعة البيضاء العظيمة |
Ülkeyi köşe bucak gezmiş ve her kesimden pek çok kişiyle konuşmuş biri olarak şuna katiyetle inanıyorum ki bu insanların istediği şey, sizin ve benim istediğimiz şeyle aynı. | Open Subtitles | أنا أؤمن بيقين بعد السفر لكافة أركان هذا البلد وتحدثت مع العديد من الناس، من عدة اتجاهاتٍ في الحياة |
Bu günlerde bir çok kişiyle konuşmaktasınız, Doktor. | Open Subtitles | انك تتكلم مع العديد من الناس هذه الأيام |
İstanbul Gelişim olabilir bu. O dönem Bir sürü insanla çalmışlardı... | Open Subtitles | "ربما تلك هى فرقة "استانبول جَليشيم فقد كانوا يعزفون فى ذلك الحين مع العديد من الناس |
Senin gibi olan Bir sürü insanla çalıştık, Dani. | Open Subtitles | لقد عملنا مع العديد (من الأفراد مثلك يا (داني |