Tek istediğim yaşayıp Jess'le olmaktı. | Open Subtitles | " كل ما أردت هو العودة مع " جيس على قيد الحياة |
Onca zamandir gerçekten Jess'le sey mi yapiyorsunuz? | Open Subtitles | هل كنت حقا تفعلها مع جيس كل هذا الوقت |
Bir daha evlenmedim, Jess'le hayal ettiğim gibi bir aile kurmadım. | Open Subtitles | لم اتزوج ثانيةً. لم احصل على العائلة التي حلمت بها مع "جيس". |
Ben burada Jess ile kalabilir. | Open Subtitles | بين بإمكانه الجلوس هنا مع جيس |
Bak, Jess ile bir şeyleri böldüysem özür dilerim. | Open Subtitles | أصغِ، أنا آسفة لو، تعرف، قاطعتك بأي شيء مع (جيس) |
Jace'le arandaki bağ, belirli düzeyde bir acıya dayanabilir. | Open Subtitles | الآن ارتباطك الخاصة بك مع جيس يمكنة يحمل قدرا معينا من الاجهاد |
Bugün Jess'le birlikte kampanya yürüteceğiz. | Open Subtitles | أنا حملته الانتخابية مع جيس اليوم. |
Ben Jess'le kalırım. | Open Subtitles | يمكنك المغادرة ( استطيع ان ابقى مع ( جيس |
Jess'le olanlar bana normalde yapmayacağım şeyler yaptırıyor. | Open Subtitles | برّمته مع (جيس) يجعلني أقوم بأمور لا أفعلها عادةً |
Hâlâ eskisi gibi değil. Jess'le öylece vakit geçirmeyi gerçekten özlüyorum. | Open Subtitles | بصراحة أشتـاق إلى التسكع مع (جيس) بالأرجاء |
Jess'le yatmak bir hataydı. | Open Subtitles | النوم مع جيس كان خطأ! |
Kızgındım, Jess'le konuşuyordum. | Open Subtitles | كنت أشعر بالإحباط. وتحدثت مع "جيس"... |
Jess'le konuşuyordum. | Open Subtitles | كنت أتحدّث مع (جيس). |
Peki, Jess ile bir şey oldu mu? | Open Subtitles | -إذاً، هل حدث أي شيء مع (جيس)؟ -أوشك على الحدوث |
Bir saniye izin verir misin? Jess ile konuşmam gereken bir şey var. | Open Subtitles | مهلاً ، هلا لكِ أنّ تعطيني لحظة عليّ أنّ أتحدث مع (جيس) حول... |
- Jess ile aranda ne oldu? | Open Subtitles | حسنا ، ماذا حدث مع جيس ؟ |
- Hayır, Jess ile beraber gitmemi istedi. | Open Subtitles | لا، لا، لا، تريدنا أن نستقلّ هذا القطار مع (جيس)... ستشعر بأمان أكثر |
Tamam, gidip Jess ile konuşmalıyız. | Open Subtitles | -علينا الذهاب للتحدث مع (جيس ) |
- Jace'le gitmek istersin sanıyordum. | Open Subtitles | أنا انظر، أنا أفترض فقط انكِ تريدين أن تذهبي مع جيس |
Kayıp değil. Jace'le birlikte. | Open Subtitles | ليست مفقودة إنها مع جيس |
Şu sıralar Jace'le aram tuhaflaştı sadece, ama düzelteceğiz. | Open Subtitles | الأمور غريبة نوع ما مع (جيس) الآن، ولكن |