İşte, bizzat Newton diyor ki: "Doğa kendi kendine çok uyumlu ve benzerdir." | TED | ها هو ما قاله نيوتن بنفسه: " الطبيعة منسجمة تماماً ومتطابقة مع نفسها." |
Bu, genç Bn. Wang'ın kendi kendine konuşmaya başladığı zamandı. | Open Subtitles | ومن هنا بدأت الآنسة وانج بالكلام مع نفسها |
Mm-hmm.kendi kendine oynadığını ve yalnız çok zaman geçirdiğini farkettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت أنها تقضي الكثير من الوقت وحيدة، تلعب مع نفسها |
çok fazla gürültü yapmıyor.sadece kendi kendine oynuyordu. | Open Subtitles | لا يبدو أن الأمر بهذه الخطورة إنها كانت تلعب مع نفسها |
O sürekli kendi kendine mırıldanırdı ve O elbise kolunu kullanılmış selpaklar ile doldururdu. | Open Subtitles | كانت دائما تتحدث مع نفسها وتقوم بملئ أكمامها بالمناديل الورقية. |
Bu kadın öyle deli ki seni onu aldatırken yakaladığını düşünüyor ama seninle konuşmadan önce kendi kendine konuşması gerekiyor. | Open Subtitles | انها مجنونة للغاية لذا عندما تعتقد عندما تعتقد انها أمسكت بك قبل ان تتحدث معك , يجب ان تتحدث مع نفسها |
kendi kendine konuşan deli kadın taklidim. | Open Subtitles | اليكم تقليدى لأمرأة مجنونة تتحدث مع نفسها |
Seni uyardım, bu aralar kendi kendine konuşuyor. | Open Subtitles | حذرتك أنها تتحدث مع نفسها كثيراً هذه الأيام. |
Seni uyardım, bu aralar kendi kendine konuşuyor. | Open Subtitles | حذرتك أنها تتحدث مع نفسها كثيراً هذه الأيام. |
Hayır, sadece kendi kendine konuşuyordu. | Open Subtitles | لا، هي كَانتْ فقط تَتكلّمُ مع نفسها. |
Son zamanlarda kendi kendine konuşuyor. | Open Subtitles | مؤخراً بدأت بالكلام مع نفسها قليلاً |
Kızın kendi kendine konuşurken videosu. | Open Subtitles | مقطع فيديو للفتاه وهي تتحدث مع نفسها |
Açıkcası devamlı kendi kendine konuşuyor. | Open Subtitles | تتحدث مع نفسها كثيراً |
kendi kendine konuşmaya başlardı. | Open Subtitles | وظلت تتحدث مع نفسها. |
kendi kendine konuşuyor. | Open Subtitles | هل تتكلم مع نفسها |
kendi kendine konuşacak. | Open Subtitles | يجب ان تتحدث مع نفسها |
Neyin adil olduğunu düşünüp görmesi için Eileen'in kendi kendine düşünmesine izin vereceğiz. | Open Subtitles | سوف نجعل (آيلين) تتفاوض مع نفسها لرؤية ما هو بإعتقادها أنّه منصف |
Şarkıyı kendi kendine söylüyordu. | Open Subtitles | كانت تغني مع نفسها. |
- kendi kendine konuşuyor. | Open Subtitles | -إنها تتحدث مع نفسها |