- Bu resmi Bay B için yapmışım böylece onun anahtarlarını kullanarak depodan çıkabildim. | Open Subtitles | رسمت هذه للسيد بي حتى يمكنني استخدام مفاتيحه للخروج من غرفة التخزين |
Bu Peter, anahtarlarını unutmuş olmalı. | Open Subtitles | ذاك بيتر , لابد أنه نسي مفاتيحه سأذهب لأستحم |
Dün gece sen onla hesaplaşırken Malcolm Cox anahtarlarını parmaklarının arasında böyle tuttu. | Open Subtitles | عندما كنت التربيعية متروك له الليلة الماضية ، وضع مالكولم كوكس مفاتيحه من بين أصابعه ، من هذا القبيل. |
Baba anahtarları kontağın üstünde bırakıyor ama garaj kapısını kapamayı unutmuyor. | Open Subtitles | الأب يترك مفاتيحه في مشغل السيارة لكن يتذكر غلق باب الكراج |
Kiralık araba kullanan bir adam, anahtarları uçakta yanına alıyor hava alanında teslim etmiyor... | Open Subtitles | رجل يقود سيارة مستأجرة يأخذ مفاتيحه معه للمطار لم يعيدهم في المطار |
"Frasier, beni aramayı bıraktı," "anahtarını istiyor,..." | Open Subtitles | حائطك الشخصي للنحيب فريجر,لقد توقف عن الإتصال بي فريجر يريد إستعادة مفاتيحه مجددا |
Güvenlik kartını ve anahtarlarını teslim ettiğinden emin olun. Ve onu buradan çıkarın! | Open Subtitles | تأكدوا من أن تأخذوا تصريح دخوله و مفاتيحه أخرجوه من هنا |
anahtarlarını kapının üstünde bırakmış. | Open Subtitles | لقد ترك مفاتيحه بالباب , و حقيبته على السلالم |
Şu eleman çılgın bir Finlinin anahtarlarını çaldığını söylüyor. | Open Subtitles | يقول هذا العامل, ان فنلندي مجنون سرق مفاتيحه |
Hani anlıyorum telefonunu ya da anahtarlarını unutabilirsin ya da ütünün fişini çekmeyi... ama kendi bebeğini unutmak? | Open Subtitles | أتفهم أن ينسى الإنسان هاتفه أو مفاتيحه لكن أن ينسى إبنه؟ |
Bunu geçen ay anahtarlarını yaşlı bir kadının dalağında unutan adam söylüyor. | Open Subtitles | يقول هذا من نسي مفاتيحه في طحال سيدة عجوز الشهر الماضي |
anahtarlarını ve çantasını yerde bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد وجدو مفاتيحه و حقيبته الرياضية على الأرض |
Markete falan dalar sonra aile toplantısında anahtarlarını alırız. | Open Subtitles | كأن يعود للخلف ويدخل في محل ثم نعقد إجتماع عائلي ونأخذ مفاتيحه |
LaFrankie onu vurdu, anahtarları aldı, ve dolabı açtı. | Open Subtitles | ربما لافرانكي أرداه قتيلا، وأخذ مفاتيحه ثم فتح الخزانة |
anahtarları nereye koyduğunu unutabiliyor ama hangimiz unutmuyoruz ki? | Open Subtitles | أعني، إنه ينسى أين ترك مفاتيحه لكن من لا يفعل؟ |
Babam uyuya kalsın diye beklemek zorunda kaldım sonra da anahtarları çaldım. | Open Subtitles | كان عليَّ أن انتظر والدي ليغفو نائماً لأستطيع سرقة مفاتيحه |
Sadece anahtarları alın ve kapıdan içeri girin. | Open Subtitles | كل ما نحتاج للقيام به هو إحضار مفاتيحه هل أدخلت نفسكَ من الباب |
- Herkes anahtarını gösterebilir mi? - Nereye varmaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | ايمكن ان يريني الجميع مفاتيحه ماذا تريد من ذلك |
Kimin anahtarını kaybettiğini bulmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | مهلاً، أتريد مني أن أبحث عمن فقد مفاتيحه ؟ |
Orada bir arabanın anahtarlarının neden üstünde olacağını hiç düşündün mü? | Open Subtitles | هل تعتبر سيارة في حي مثل ذلك ستكون مفاتيحه تُركت فيه؟ |
Bu sokakta arabasının üzerinde anahtar bırakan var mı? | Open Subtitles | أيوجد أحداً في هذا الشارع يترك مفاتيحه في سيارته؟ |
Nasıl biri anahtarı arabanın içinde bırakır? | Open Subtitles | أى نوع من الاشخاص يترك مفاتيحه في السيارة؟ |
Onun anahtarlığında... | Open Subtitles | على سلسلة مفاتيحه |