"مفتوحه" - Traduction Arabe en Turc

    • açık
        
    • açıktı
        
    • dört
        
    • açılmış
        
    • açıkken
        
    Arka pencerelerden biri açık, ama zorla girilme belirtisi yok. Open Subtitles نافذه خلفيه كانت مفتوحه ولكن لايوجد اى علامه على اقتحام
    Pencerelerim açık uyuyorum, ve bu şey sürekli işememe neden oluyor. Open Subtitles لقد ذهبت للنوم وتركت النافذه مفتوحه وهذا جعلنى أذهب للتبول بإستمرار
    Ayrıldığında insan hâlâ kırılgan oluyor. Yaralar hala açık oluyor. Open Subtitles تعلمين كيف يبدو الأمر عندما تنفصلين الجروح ما تزال مفتوحه
    Evet. Dediğim gibi, gözlerimi açık tutamıyorum. Open Subtitles نعم كما قلت.انا لم استطع انا ابقي عيني مفتوحه
    Ben de görmüştüm. Elinde tabanca vardı, ve gömleğinin önü açıktı. Open Subtitles شاهدت ذلك ,كان المسدس فى يده و ازرار قميصه مفتوحه
    Hayır. Ayaklarıma bakmayacağım, Başım yukarıda, gözlerim açık kollarım gergin, duruşum sabit, dik duruyorum... Open Subtitles لا , لن انظر الى قدمى ابق رأسى مرتفعه , عينى مفتوحه
    Yukarıda ki pencereyi açık unutmuştum. Gidip bakarım. Open Subtitles اعتقد اني تركت النافذه مفتوحه في الاعلى ساذهب لارى
    Fazla bilmiyorum ama kulaklarım açık. Open Subtitles لم اسمع الكثير ولكني سابقي اذاني مفتوحه كالعاده
    Bir çok açık hattımız var. Lütfen, bizi arayın. Hatta kim var. Open Subtitles جميع الخطوط مفتوحه,ونرحب باتصلاتكم, روز؟
    Pek fazla vaktim yok. Kapılar gece saat 11'le 12 arasında açık olacak. Open Subtitles ليس لدي مزيد من الوقت ستكون الأبواب مفتوحه ما بين الساعة الحادية عشر ومنتصف الليل
    Okulların hala açık olduğunun bilinmesini istiyorum, anlaşıldı mı? Open Subtitles تعمل من اجلهم ولن تسىء اليهم اريد ان يعرف الناس أن المدارس ستبقى مفتوحه حسننا
    Hayır, açık mı diye bakıyorsun. Open Subtitles لا، أنت لازم تشوف إذا كانت مفتوحه الأول.
    Ayaklar açık, denge. Open Subtitles . الخطوات مفتوحه ، توازن ، توازن ، توازن
    Ve merhametin zayıflığı kapıları açık tutacak. Open Subtitles ولحظه ضعف العاطفة ستبقي البوّابات مفتوحه.
    Kapı ve pencereleri açık bırakırsak da her türlü haşarat evin içine dolar. Open Subtitles ولا نترك النوافذ والأبواب مفتوحه لأن جميع الحشرات والأوساخ ستدخل للمنزل حسنا
    açık bir savaş alanı ve eğimli bir yüzeyi olan sığınağı ile düşmanı dört bir yandan vurmak için gerekli olan bir arazi bulur. Open Subtitles كانت أرض المعركه مفتوحه منبسطه فى إنحدار مغطاه بالمعسكرات
    Sanırım kütüphaneleri açık tutmak için de interneti kapatmak istersiniz. Open Subtitles ربما أنك تريد أن تلغي الانترنت من أجل أن تبقي المكتبات مفتوحه
    Sivil, askeriye ile bağı yok parmak izleri, açık davalardan hiç biriyle eşleşmedi. Open Subtitles إنه مدني, ليس لديه علاقة بالعسكرية بصماته لا تطابق أي قضايا مفتوحه
    Şüpheli kurbanların gözlerini yapıştırıcıyla açık tutuyor. Open Subtitles المجهول يلصق عيون الضحايا ليجعلها مفتوحه واسعة.
    Dükkân hâlâ açıktı, ışıklar yanıyordu, kapılar kilitli değildi. Open Subtitles وكان المحل مازال مفتوحا لا تزال الأضواء مضائه. الابواب مفتوحه.
    Fakat gözlerinizi Dagur için dört açın. Her an ortaya çıkabilir. Open Subtitles لكن إبقوا أعينكم مفتوحه لـ داجر فقد يأتى فى أى وقت
    Elmaslar Simeon Lee tarafından zaten açılmış olan kasadan alındı. Open Subtitles القاتل قد أخذ الألماس من الخزنه والتى كانت مفتوحه بالفعل
    Oda servisini çağır, güzel bir banyo yap perdeler açıkken düzüş. Open Subtitles أطلبي خدمه الغرف خذي حمام مارسي الجنس والستائر مفتوحه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus